31.12.2022
Bugün Defne ile Sakıp Sabancı Müzesi'ne gittik.
Koruda gezdik parklarında oynadık sonra da aşağı sahile indik.
Sahile inince de korunun hemen yakınlarında bulunan müzeyi gezmeye karar verdik.
Defne buraya daha önce hiç gelmemişti. Sakıp Sabancı Müzesi'ni gezdirmek oradaki çok değerli tabloları göstermek iyi bir fikir gibi geldi.
Defne'nin bu müzeyi seveceğine emindim.
Defne atları çok sever. Sabancı Müze'sinin hemen girişinde devasa bir at heykeli var.
Sergi salonuna girerken de...
Defne resim yapmayı çok seviyor.
Burada çok çok değerli yağlı boya tablolar var.
Benim çok sevdiğim Türk ressamlardan Hoca Ali Rıza, Hüseyin Zekai Paşa, Osman Hamdi Bey, Feyhaman Duran, Ayvazovski, Zanaro, Şeker Ahmet Paşa, Halife Abdülmecit, Abidin Dino - aklıma gelenler bunlar- ve daha nicelerinin çok değerli eserleri var.
Defne'nin etkileneceğini düşünmüştüm.
Lakin hiç etkilenmediği gibi ayrıca çok sıkıcı buldu.
Oflayıp pufladı.
Sürekli yorulduğunu söyledi.
Hadi gidelim hadi gidelim deyip durdu.
Defne ile zaten gezdiğimden bir şey anlamayacağımı adım gibi biliyordum.
Beklentisiz gittiğimden olsa gerek müzeden hayret bir şey ki epey zevk aldım.
Her ne kadar tabloların yanından ışık hızı ile geçdiysek de en alt kata ise hiç uğramadıysak da Defne yanımda sürekli mıy mıy söylense de eserlerin çoğunu daha önceden doya doya izlediğim için sadece şöyle bir bakıvermek bile keyifliydi.
Sabancı Müzesi harikaydı.
Bu sefer fotoğraf da çekilmesine izin verildiğini farkettim.
En en sevdiğim bir kaç tablonun fotoğrafını alelacele çektim.
Tabii ki eserler burada göründüğünden çok daha etkileyici ve güzeller.
Hediyelik eşya bölümünden de Defne'ye bir kalem (10 TL) bir de yukarıda geyikli bir fotoğraf var ya onun kartpostalını (10 TL) aldık. Güzel bir karton pakete de koydular ki Defne bayıldı.
Sabancı Müzesi İstanbul'da en sevdiğim yerlerden biri.
Havası peyzajı içindeki eserler o kadar güzel o kadar eşsiz ki...
Buraya her geldiğimde ben de varlıklı olsam imkanım olsa ben de böyle bir müze açardım ben de aynen bunların koleksiyonunu yapardım diyorum.
Sakıp Sabancı'yı ölmeden bir kaç gün önce yine burada görmüştüm. Çok saygı duymuştum böyle güzide bir yeri halkın kullanımına açtığı için.
Bir kere bu müzenin konumu çok iyi tam Emirgan'da...
Boğaz manzarası eşsiz.
Müzenin peyzajı da harika.
Şimdi ağaçların altına isimlerini de yazmışlar .
Tabii görmeyeli yenilikler de olmuş.
Şimdi eskiden olmayan bir şey eklenmiş; böyle bir piramit...
Ve bahçenin çeşitli yerlerine özenle serpiştirilmiş benim hep çok sevdiğim Osmanlı çeşmeleri var.
İçeride hatlar elyazmaları, fermanlar hılye-i şerifler hepsi eşsiz.
Son gelişimde bir kaç şey gördüm ki pek hoşlanmadım.
Dışarıda boğaza bakan taraçada devasa ne olduğunu anlayamadığım bir pano tuhaf bir şey var ki hiç sevmedim. Ayrıca bahçeye garip bir heykel koymuşlar buranın havasına hiç yakışmamış. Bir de sergiye nü bölümü eklemişler ki ben nü'ye karşı değilim ama benim bildiğim SSM havasına hiç uymamış ortamı bozmuş bence.
Son olarak şunu söyleyeyim SSM harikaydı.
İnş en yakın zamanda yine geliriz.
Herkese iyi günler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder