07.06.2023
Dün Defne'nin arkadaşları geldi.
Aslında kankalar yani Defne ile birlikte 4 kişi olacaklardı; Defne, Selime Sevde, Mina ve Zehra Betül...
Sonra Defnecik " Anne Almina da gelsin mi" dedi tamam dedim.
Sonra öğretmeni aradı, "Mina Elmas sınıfta yalnız kalmış o da gelsin mi" dedi. Ona da elbette dedim.
Sonra Zehra Betül'ün annesi aradı "Zehra Betül'ün kardeşi hep ağlıyor ben de gitmek istiyorum diyor o da gelsin mi" dedi. Ona da elbette tabii ki dedim.
Böylece dün okuldan bir Defne ve altı arkadaşını da alarak yola çıktım. 7 tane daha can taşıdığımdan korkudan sorumluluktan titreye titreye araba kullanarak kaplumbağa hızı ile 10- 20 km hızla eve geldim Allah'a şükür.
Kızlar evi keşfederken hemen yemek hazırlıklarına başladım.
Ekmekçiden 4 ekmek hamuru almıştım. Onları kızarttım. Kızart Allah kızart bitmediler. Taze taze olsun diye önceden hazırlamamıştım. Yanlarına domates peynir zeytin salatalık koydum. Taze ekmek de almıştım dilimledim. İçecek olarak da mangolu ve şeftalili ice tea aldım. Çay demledim.
Onlar yerken bir yandan kızartmaya devam ettim. Sıcak sıcak masaya koydum.
Kızlar memnun gibilerdi inşallah beğenmişlerdir.
Sonra sofrayı topladım mutfağı temizledim.
Sonra dondurma faslı başladı. O da bittikten sonra mutfağı yeniden toplayıp masayı çektim.
Kaç tava pişi yaptım bilmiyorum. Her tarafım yağ olmuştu. Yapış yapış hissediyordum. 5 dakika bir duş alayım anneler gelmeden bir temizleneyim mis gibi çıkayım karşılarına dedim.
Tam banyoya girip tüm kızartma yağından kokusundan kurtulacaktım ki Almina'nın annesi ben geliyorum dedi. Banyoyu mecburen erteledim.
Çocukları parka indirdim.
Defne arkadaşları ile gayet mutlu görünüyordu. Kızların keyfi yerinde idi.
Biraz sonra da Almina'nin annesi ve iş arkadaşı geldi.
Parkta bankı gölgeye çektik. Ben de yukarıdan termos kızarmış pişiler zeytin peynir vs getirdim.
O sırada Mina Elmasın annesi de geldi.
Tanıştık, yedik içtik, muhabbet ettik.
Mina Elmas'ın annesi çok tatlı bir bayandı. Mina Elmas da çok tatlı bir çocukmuş bayıldım.
Diğerleri de hoştu tanışmak güzeldi.
Bu sırada kızlar biz de piknik yapacağız dediler. Tamam dedim. Yuķarıdan piknik örtüsü cips bisküvi meyve getirdim.
Ay çok tatlılardı. Beraber oturdular muhabbet ettiler. Oynadılar.
Biz de muhabbete kaldığımız yerden devam ettik.
Akşama doğru Sevde'nin babası geldi. Mina'yı da aldı gitti.
Sonra Betül'ün annesi geldi.
Son olarak da diğerleri gitti.
Güzel bir gün oldu.
Akşam Defne ile eve geldik. Bir şeyler yedik ve hemen sonrasında Defne ile direkt yatağa düştük o kadar yorulmuşuz ki.
Ben bu işi pek sallamamıştım ama hiç de öyle hafife alınacak bir şey değilmiş çok yoruldum.
Gece sancılı huzursuz geçti. Yorgunluktan rahat uyuyamadım. Sabah erkenden kalktım. İlk iş banyo yapıp yağ kokusundan kurtulmaktı.
Sonra her zaman ki rutin işler.
Akşam 16:00' da Defne'yi okuldan alınca hadi yemeğe gidelim dedim. Çünkü bir önceki günden sonra mutfağa girip bir şeyler pişirmek gelmedi içimden.
Defne babasını da aradı. O da tamam dedi. Akşam hep beraber Satır Kebap'a gitmek üzere yola çıktık. Yolda Kemal Köfteci Yusuf'a gidelim mi dedi. Defne oradaki parkta oynamak istiyormuş.
Açıkçası Köfteci Yusuf 'a gitmek hiç istemiyordum ama beni ikna ettiler.
Köfteci Yusuf iyice bozmuş. Her yer çok pisti. Servis çok yavaştı. Ya da ben kebapçı yerine buraya getirilmiş olduğum için her türlü kusuru görmüş olabilirim.
Defne her zaman ki gibi tavuk istedi Kemal her zaman ki gibi köfte. Ben de küşleme istedim. Hiç yememiştim daha önce.
Herkes hepsinden yedi. Defne küşlemeye bayıldı. Ben hiç sevmedim. Ama denemiş oldum işte. Daha da almam. Köfteci Yusuf'a da gelmem.
Sonra Depositede alış veriş merkezlerini dolaştım. Defne de oyun parkı'na gitti.
Depositede alınabilecek hiçbir şey bulamıyorum, yine bulamadım.
Sonra Defne'nin yanına gittim. Onu izledim uzun müddet.
Haziran'in 7'si ama hava çok soğuktu. Soğuktan duramadık eve geldik.
Dondum dondum.
Hemen bir çay demledim içim ısınsın.
Bugün de böyle geçti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder