31 Ağustos 2018 Cuma

AĞUSTOS 2018

Bu ay neler yapmışım bir bakalım.

Bu ay Kurban Bayramı münasebetiyle memlekete Edremite gittik.

Onun dışında Osmancığımı ziyarete Ankaraya gittim. Bir kez de ailecek gittik.

Osmancığıma ziyarete giderken otobüste bacağıma kahve döküldü. 2 hafta boyunca hiç kalkmadan hep yattım. 3. hafta da iyileşmedi ama biraz biraz ayaklanabildim. Şu an 4. haftadayım ve hâlâ iyileşemedim.

Hep yattığımdan bu ay bol bol sinema izledim. Bol bol kitap okudum.

Kuyruk sokumu ağrım ise son şiddeti ile devam etmekte.


Gittiğim yerler;

* Bu ay bacaklarıma kahve dökülüp yandığı için pek bir yere çıkamadım.

Bu ay Kurban Bayramı için Edremite memleketime geldim.

Burada
* Kadırga Koyu'na gittik. Deniz çok soğuktu. Yine de yaralarıma belki iyi gelir diyerek ya Şafi çekerek yüzdüm.

* Tarla' ya denize gittik. Su aşırı soğuktu. Yüzemedim. Denizi seyrettim.

Okuduklarım;

Sofinin Dünyası Jostein Gaarder

Çocuk Kalbi Edmondo de Amicis


Dinlediklerim;

Bu ayı Beethoven'a ayırdım.

Beethoven Moonlight Sonata

Beethoven Silence

Beethoven Für Elise

Beethoven 5. Senfoni

Beethoven 9. Senfoni


İzlediklerim;

The Martian 10/10

Crouching Tiger Hidden Dragon 10/10

Life of Pi 10/10

Sense and Sensebility 10/10

Pride and prejudice 10/10

Pride and prejudice BBC 6 bölüm 9/10

Inside Out ( Ters yüz) 10/10

Agora 9/10

Persuasion 6/1

Dikkat şehvet

The Wedding Banquet

The İce Storm

Hulk(2003) 2/10  (hiç beğenmedim.)

Brokeback Mountain 10/10

DEĞERLENDİRME:

Bu ay dışarı çıkamadığımdan bol bol sinema izledim. Ang Lee filmlerini izledim bu ay. Life of Pi, Kaplan ve Ejderha, Brokeback Mountain, Sense and Sensebility gerçekten cok güzeldi. Marslı da beni çok etkiledi.

Bu ay ayrıca Beethoven'a ayırdım. Bir sürü Bethoveen dinledim. Klasik müziği özlemişim.

Bu ay ayrıca bol bol temizlik yaptım.

Bundan sonraki ay daha güzel geçer inş.


30 Ağustos 2018 Perşembe

DEFNE FERAH'IN KIYAFETLERİ OYUNCAKLARI (22)

Bu aralar Defne zamanının çoğunu süpriz yumurtalardan çıkan miniminicik oyuncaklarla oynayarak geçiriyor. 

Aslında ben de çok seviyorum. 

 O kadar minik o kadar şirin yapmışlar ki.

 Üşenmedim hepsinin fotoğrafını çektim.

 Hiçbirini unutmak istemiyorum.

18 Ağustos 2018 Cumartesi

SOFİ'NİN DÜNYASI, JOSTEIN GAARDER

İki haftadır yatıyorum. Kardeşimi ziyarete Ankara'ya giderken otobüste bacaklarıma kahve döküldü. Bugün 13. gün ama hâlâ günde 5-6 kez anestol ağrı kesici krem sürmezsem ağrıdan duramıyorum. Hala yürüyemiyorum. 2 haftadır dışarı çıkmadım.

Defne Ferah'la oynayamıyorum. Defne Ferah başta ben onunla oynayamayınca çıldırmıştı ama artık alıştı. Baştan hiç oynayalım demiyor. Direkt babasına gidiyor annemin bacakları acımış sen oynar mısın benimle diyor. Babası yoksa da kendi kendine takılıyor yavru kuşum.

Geceleri hâlâ acı içinde kalkıyorum, anestol ağrı kesici kremimi sürüyorum, başta çok yanıyor birkaç dakika içinde ise etkisini gösteriyor öyle uykuya dalabiliyorum.

Çok tuhaf bir şekilde esnediğimde ya da hapşırdığımda hafif bir elektrik çarpması şeklinde  merkez yanıklarım olmak üzere dalga dalga bir ürperme yayılıyor vücuduma.

Böyle 2 haftadır yatarken yatarken bir sürü film izledim. Baya da kitap okudum.

Bugün de geçmişte defalarca okuduğum  Sofi'nin Dünyası'nı yeniden bitirdim.


Sofi'nin Dünyası bir roman olmakla birlikte kitabın büyük bir kısmı aslında felsefe ders notlarından oluşuyor.

Bu kitabı 1997 de almışım yani üniversite 3. sınıfta. O zaman okuduğumda olay örgüsü çok hoşuma gitmişti ama aradaki ders notlarını okuyamamıştım. Okuduklarımı da pek anlamamıştım.



Sonradan birkaç kez daha okudum. Her seferinde daha çok şey öğrendim daha çok beğendim.  Her seferinde de ders notlarını daha iyi anladım

Şimdi aöf felsefe öğrencisi olarak sindire sindire bir kez daha okudum. Çok çok hoşuma gitti. Alt yapım azıcık oluştuğu için ders notlarını da severek okudum ve anladım.

Altını çize çize okuduğum başucu kitaplarımdan biri olan Sofi'nin Dünyası'nı herkese tavsiye ederim.