22.06.2023
Bu sabah erkenden kuş sesleri ile uyandım. Saat 05:30 civarı idi. Hemen hazırlandım. Sahile yürüyüşe gideceğim. Aşağı anneme haber vermek için indiğimde Ege Bora kapıda karşıladı beni. Sabaha kadar uyumamış. Sen de gel dedim tamam dedi.
Beraber yola çıktık.
Yıllardır hayalim; Edremit körfezini yürüyerek dolaşmak ne var ne yok keşfetmek...
Zeytinli'ye gitmek üzere yola çıktık ama zaten bildiğimiz Altınkum Plajı'na geldik. Biraz ötesi Zeytinli Sahili imiş.
Yollar bomboştu. Ama sahil kesinlikle tenha değildi. Bir sürü insan spor yapıyordu.
Sahili dolaştık Ege Bora ile. Bol bol muhabbet ettik.
Dönüş yolunda rotamızı şaşırdık. Normal düzgün yoldan gideceğimize yandex bizi patika yollara saptırdı. Aslında iyi de oldu. Altınkum'dan önce bataklıklar varmış görmüş olduk. Dümdüz Edremit ovasını dümdüz tarlaları sazlıkları gördük.
Çıkrıkçı Köyü'nden geçtik.
Sonra Edremit'in güzel sokaklarına geldik. Hatta bir iki villaya bayıldık. Arabayı durdurdum inceledik. Bir iki fotoğraf çekecektim ama ayıp olur diye çekmedim. Gerçekten villalar çok hoştu. Sokaklar mis gibi çiçek kokuyordu. Edremit'e eve geldiğimizde saat 08:30 olmuştu. Evin oradaki Karadeniz fırından ekmek lavaş ve açma aldım. Kahvaltı hazırladık. Masayı Ege Bora kurdu.
Şimdi de Ege Bora ve Defne aburcubur almaya gitti. Ben de bunları yazıyorum.
....
Defne ile biraz ödev yapmaya çalıştık sonra anneannesi ile Defne'yi gün gezmesine, Yıldız Teyze'nin apartmanına bıraktım ben de Novada'ya gittim.
Mağaza mağaza dolaştım bir sürü güzel şey beğendim. Dönüşte annemleri almaya gittim. Annemler Yıldız Teyze'nin apartmanının püfür püfür bahçesinde oturuyorlardı. Bana da hemen çay koydular. Harika bir tavuk göğsü ve mükemmel bir börek ikram ettiler. Çok tatlı kadınlardı.
Defne ise babaannesinin arkadaşları arasında sıkıntıdan patlamış yavrum.
Benim de eski hatıralar hemen gözümün önüne geldi.
Annem eskiden beni de hep zorla gezmeye götürürdü. Misafirlikte tek çocuk ben olurdum. Kadınların arasında saatlerce 41 yasin okunurken kıpırdamadan otururdum. Sonra kadın sohbeti başlardı annem bunları duymamı istemediği için anahtarı verir beni eve yollardı. Ne kadar da utanırdım yarabbim. Büyüdüğümde de yine zorla götürdü. Hep götürdü. Amaç burada bir kız var evlenecek delikanlıların annelerine babaannelerine sağa sola duyurulur. Nefret ederdim nefret... Ortamda tek genç kız ben olurdum. Saatlerce kadın muhabbeti dinlerdim.
Zerre aklıma gelmedi ben nasıl düşünemedim de çocuğumu bu yaşlı kadınların arasına yolladım.
Hâlâ vicdan azabı içindeyim.
...
Eve geldikten sonra hazırlandık Defne ve annemle yine en yakın yer olarak Altınkum Plajına geldik. Sabah da buradaydım. Bu mevsimde günler öyle uzun ki... Pek çok aktiviteyi bir güne sığdırabiliyorsunuz.
Çimlerin üzerine oturduk.
Deniz buz gibi. Gerçekten soğuk. Şu anda da çorap giydim. Üşüyorum. Bir daha şal da getireceğim.
Ayrıca deniz çok temiz görünmüyor. Güzel bir mavilik yok yani. Ama kumluk ve eve yakın. Duşakabin duş tuvalet var. Yürüyüş yolu bisiklet yolu var. Canlı canlı bir yer. Epey kalabalık. Gençler burayı seviyor
Her ne kadar bu denizden geçen yıl idrar yolu enfeksiyonu kapmış ve acillik olmuş olsam da ara ara yine de geliyoruz. (Güncelleme: Daha da gelmedik)
Defne mutlu oluyor.
Ama çok tercih edeceğim tavsiye edebileceğim bir yer değil.
Şimdi Defneler de çıktı. Biraz oturur eve geçeriz. Bu günümüz de böyle geçti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder