30 Nisan 2016 Cumartesi

OTAĞTEPE FATİH KORUSU GEZİSİ


Ya da az bilinen ismiyle Tema Vakfı Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi'ne gittik bugün.



Burayı uzun zamandır merak ediyordum, fırsatını bulur bulmaz görmek istiyordum. 
Sabah pırıl pırıl güneş çıkınca içimi mutluluk kapladı.

28 Nisan 2016 Perşembe

DEFNE FERAH 7,5 AYLIK

Defne Ferah'la ilgili yazı yazmayalı baya olmuş. En son işe başlarken yazmışım. Sonrasında ara ara notlar almışım. En son blogda Defne Ferah'la ilgili yazdıklarımı okudum hayret ettim. Gerçekten de bebekler çok hızlı büyüyorlar. Her gün yeni bir şeyler öğreniyorlar.

23. Hafta

Defne Ferah 7000 g (400 g zayıflamış)
Ben 88,8 (400 g almışım)

24. Hafta

Defne Ferah 7400 g ( verdiği 400 gramı geri almış.)
Ben 89,9 (1100 g almışım)


Gelişmeler;

26 Nisan 2016 Salı

EVDE KEFİR MAYALAMA

Evde süt kaynatma, yoğurt mayalama, lor peyniri yapma derken kendimi kefir mayalarken buldum. Gitgide daha bir ev hanımı gibiyim.

Kefirin faydalarını uzun zamandır duyuyordum. Bir kere de şok marketlerde satılan hazır maya ve uht sütle denemiştim olmamıştı.

Bir kez de köy sütü ile denemeye karar verdim.  Eşim aktardan kefir mayası almış. Ev yoğurdunun belirgin bir şekilde bünyeye iyi geldigini bizzat keşfetmiştik.  Bakalım kefirle nasıl hissedeceğiz kendimizi.

Evde kefir nasıl mayalanır?


25 Nisan 2016 Pazartesi

EVDE LOR PEYNİRİ YAPIMI


Artık bizim kızın peynir yeme vakti geldi. Kahvaltılarda tadımlık  veriyordum; Labne, taze peynir ya da çeçil peyniri. Tuzlu olduklarından içim hiç rahat değildi. Sonra forumlarda annelerin evde peynir yaptıklarını duydum, çok şaşırdım. Hiç aklıma gelmezdi benim de evde peynir yapacağım.

Aslında o kadar kolaymış ki...  Boşuna Defneciğe tuzlu tuzlu peynirleri yedirmişim. Tarif internetten derleme şöyle ki...


Lor Peyniri Yapılışı

24 Nisan 2016 Pazar

BİRİNİN ADI MASTER DİĞERİ DOKTORA...

Facebook'ta bir fotoğraf ararken yıllar önce yüklediğim karikütürlerimi gördüm. 
Keyifle yeniden inceledim. 
Gülümsedim.





23 Nisan 2016 Cumartesi

EMİRGÂN'DA SABAH YÜRÜYÜŞÜ, TARABYA'DA GEZİNTİ

Bu hafta sonu nereye gitsek diye araştırma yaparken Otağtepe Tema Vakfı Korusu'nu buldum. Bu hafta sonu oraya gitmeye pek hevesliydim. Dün sabahki pırıl pırıl güneşi görünce Allah'ım ne olur yarın da hava böyle olsun diye diye sabahı zor ettim. Veee hemen hemen her hafta sonu olduğu gibi bugün de sabah hava kapalı ve soğuktu. Bu kadar tesadüf olur mu bilmiyorum, bilimsel bir açıklaması olabilir mi acaba gerçekten merak ediyorum; Her hafta sonu hava kapalı, yağmurlu ama hemen ertesi gün, pazartesi güneş açıyor. Nitekim önümüzdeki pazartesini de güneşli gösteriyor meteoroloji.


Büyük hayal kırıklığı... Böyle kapalı bir havada boğaz güzel görünmez. Aynı zamanda bebek bu soğukta tepede üşüyebilir. Otağtepe maceramı mecburen erteliyorum. 

Sabah madem Tema Vakfı Korusu'na gidemiyoruz bari Emirgân Korusuna gidelim bir yürüyüş yapıp dönelim dedim.  

Yanımıza hiçbir şey almayalım dedim ama eşim yok ben orada kahvaltı yaparım dedi, Hemen çay demledik bir kaç parça kahvaltılık aldık yola düştük.

Bu sene bahar ne kadar da erken geldi, hatta bitti. Geçmiş blog yazılarıma bakıyorum da geçen yıl tam da 23 nisanda Hidiv Kasrı'na gitmişiz, laleler nergisler tomurcuk halinde ve erguvanlar henüz açmamışlar, japon kirazları (bu sene hiç göremedim) arzı endam ediyorlar.



Geçen yıl bu zamanlar laleler tomurcuk halindeler.

16 Nisan 2016 Cumartesi

HİDİV KASR'INDA SABAH YÜRÜYÜŞÜ, ANADOLU KAVAĞI'NDA KAHVALTI



 Bahar geldi geçiyor, sitedeki tek tük laleler, nergisler sümbüller solmuş, evin önünde açmış olan minicik erguvan ağacı yapraklanmış. Bu sene doğru düzgün bir yere gidemedik. Tek gezebileceğimiz vakit olan hafta sonları ya hava kötüydü ya da işler çıktı. Misafirler geldi biz ziyaretlere gittik derken Kayaşehir'den çıkamadık. Bu sene ne çin manolyası gördüm ne defne ağacı ne de mimoza... Bahar dallarını, çiçek açmış güzel ağaçları ancak blogda paylaşım yapanlardan gördüm. Maalesef Kayaşehir'de bahar pek anlaşılmıyor. Kuru bir yer burası. Bol bol hafriyat kamyonu kum toz toprak inşaat var. 

13 Nisan 2016 Çarşamba

SARIMSAKLI ANTRİKOT

Misafirlerim için özel yemeklerimden biridir sarımsaklı antrikot... Şimdiye dek kime yaptıysam mutlaka tarifini aldı. 

Ben de sevgili arkadaşım Yaseminden almıştım tarifi. Özel teşekkürlerimi iletiyorum kendisine.

Sarımsaklı  Antrikot


Tarif 2 kişiliktir.

 * Önce tenceremize 4-5 adet domates rendeliyoruz. 

* İncecik 2- 3 adet ince biber doğrayıp ekliyoruz.

* 3-4 diş sarımsağı doğrayıp ekliyoruz.

* Tüm malzemelerin üstüne bir fincan kadar zeytinyağı, 2 yemek kaşığı kadar üzüm sirkesi ekliyoruz.

* Sosumuzu güzelce karıştırıp antrikotlarımızı içine yerleştiriyoruz. 


* 1 saat kadar oda sıcaklığında marine olmasını sağladıktan sonra tenceremizin altını yakıp ağır ateşte yavaş yavaş pişiriyoruz.

* Su eklemiyoruz. Yine de ara ara kontrol edin. 

* Yaklaşık bir buçuk 2 saat saat sonra etimiz yumuşacık oluyor. İçine tuz karabiber ekleyip dinlendiriyoruz.

* Yarım saat sonra üzerine incecik doğranmış maydanoz ekleyerek servis yapabiliriz.

* Yanına sade pirinç pilavı ve patates püresi iyi gider.

Afiyet olsun....

Ben bu yemeği bu sefer çift taraflı  tavamda yaptım. Dün satın almıştım. Şok marketlere sınırlı sayıda gelmişti. Muadili diğer tavalara göre gayet ucuz; 75 tl ye aldım.


Çok da memnun kaldım. Herkese tavsiye ederim.

En düşük ateşte 1,5 saat sonra hiç su eklememe rağmen (sadece kendi suyu) yemeğin suyu hiç azalmamıştı. Bu yüzden etim biraz haşlama gibi oldu. Ama eşim diyette olduğu için bu hali daha da hoşuna gitti. Çok hafif ve lezzetli buldu. Ama yine de bu tavada bir daha yaparsam domatesi dilimler halinde ve sadece 1 adet koyarım.

Bizim minişin çorbalarına artık et koyuyorum. Bebişlere ilk zamanlar mutlaka kuzu kıyması verilmeliymiş. Ben yine de bu bilgiyi önemsemeyip ilk başta dana kıyması kullanmıştım. Bir gün bebişe et suyu yapayım çorbalarına ekleyeyim dedim. Kasaba gidip dana kemikten et suyu yapmak istediğimi söyleyince bebiş içinse eğer, cuma günü gelin o gün kuzu kemik oluyor bebeğe dana kemiği olmaz deyince işin ciddiyetini anladım. 

O gün Defne için kuzu eti aldım. Minicik minicik parçaladım dondurdum. Çorbalarına ekledim. Fakat et ne kadar iyi pişsede kuzucuğumun dişleri çıkmadığı için yiyemedi. 

Bugün Defne için 3 defa çekilmiş kuzu kıyma aldım. Kuzu kıymanın kilosu 63,99 TL. Vay anasını sayın seyirciler...  6 saat ek ders ücretinden daha fazla. Mecbur bebiş için alacağız, 250 gr aldım. Her çorbaya bir kaşık konulmak üzere poşetledim buzluğa attım. Şifa olsun bebeğime inş. 

Bebişe kıyma almışken bize de antrikot aldım. Bir kilo dana antrikot 56,90 TL. İki dilim aldım 23,56 TL tuttu. 

Ben et almaya almaya (hep kurban eti kullandığımdan) bu fiyatlar bana mı acayip pahalı geldi bilmiyorum. Yemek programlarına baksak her yemeğe 2 kilo et kullanıyorlar.  Şaşırdım kaldım.
Kurban Bayramının önemini de gayet iyi anladım.

Umarım bu et fiyatlarının yüksekliğine de acilen bir çözüm bulunur... 

Allah herkese versin inş.

12 Nisan 2016 Salı

HAŞHAŞLI LİMONLU KEK

Artık kabaran kek yapabiliyorum. Yıllardır gözümde büyüyordu, o kadar da zor değilmiş kek yapmak. Hem de evde yapılan kekin lezzeti bambaşka. 


Malzemeler
  • 3 yumurta
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 bardak yoğurt
  • 0.5 bardak zeytinyağı
  • 3 yemek kaşığı mavi haşhaş
  • 2 limon kabuğu rendesi
  • 1 tatlı kaşığı limon suyu
  • 2 bardak +1 kaşık un
  • 1 çay kaşığı zerdeçal
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya

Yapılışı
  • Yumurta ve şekeri köpük köpük olana kadar çırpın.
  • Yağ, yoğurt , limon kabuğu, limon suyu ve mavi haşhaş ekleyin, çırpın.
  • Un, zerdeçal, kabartma tozu ve vanilyayı eleyerek ekleyip çırpın.
  • Yağlanmış ve unlanmış kek kalıbına dökün.
  • Önceden ısıtılmış 180° fırına atın.
  • Kek kabarınca fırının ısısını 160°ye indirin.
  • Üzeri kızarana kadar pişirin.
  • Kürdan batırdığınızda temiz çıkıyorsa pişmiştir.
Afiyet olsun...


Tüm malzemeler oda sıcaklığında olmalı.

Şeker ve yumurta çok iyi karışmalı. 

10 Nisan 2016 Pazar

ZEYTİNYAĞLI İÇ BAKLA



 

Geçen hafta Beykoz pazarından  iç bakla almışım. İnternette ararken genelde bu tarifle yapıldığını gördüm. Bir deneyeyim dedim. 

Çok güzel oldu.

* İç baklayı bir tencereye koyup üzerini geçecek kadar su ekleyip 2 dakika kaynatıyoruz. Sonra hemen üzerine soğuk su döküyoruz. Böylece kabukları hemen soyuluyor.

* Tenceremize 1 adet incecik kıyılmış soğan ekleyip zeytinyağında kavuruyoruz. 

* İç baklamızı ekliyoruz. Bir iki dakika daha kavuruyoruz. Fazla kaşık değdirmeyin. 

* Azıcık su ekliyoruz. Benim baklam çok taze olduğu için pişmesi 5 dakika bile sürmedi.

* Dereotu ekleyip servis ediyoruz.

* Baklayı çok karıştırmayın hemen dağılıyor.

Afiyet olsun...

9 Nisan 2016 Cumartesi

DEFNE FERAH'IN KIYAFETLERİ ve OYUNCAKLARI (13)

Defne Ferah ek gıdaya başladığı için artık mama sandalyesi almak şart oldu. Bizim ev minicik olduğu için en az yer kaplayan sandalyeyi aldım. Ayrıca en ucuzuydu da.

Alıp almama konusunda tereddütlerimiz vardı. Acaba idare edebilir miyiz diye düşünüyorduk (evde yer yok)  ama iyiki de almışız. Defne Ferah çok sevdi sandalyesini. Ben ilk kez rahat yemek yiyebildim. İlk kez evde iş yapabildim. Defneyi oturtuyoruz, önüne de oyuncaklarını veriyoruz,  Defnecik mutlu mesut oynuyor.

Mama sandalyesi 55 TL

8 Nisan 2016 Cuma

PAZI SAPI ÇORBASI





Bu hafta sonu Beykoz pazarına gitmiştim. Bir bağ pazı aldım. Bulgurlu pazı dolması yaptım. Pazıların saplarını ne yapacağımı bilemedim. Google da pazı sapı tarifi diye aradım, karşıma bu çorba çıktı.

Açıkçası çok ümitsizdim bu çorbadan.

Yani pazı sapı ne kadar güzel olabilir ki dedim.

Ama o kadar pazı sapları o kadar taze o kadar çıtır çıtırdı ki çöpe gitmesine gönlüm razı olmadı.

Hadi bir deneyeyim dedim.

Hiç ummazdım ama çorba çok güzel oldu.

Kremalı çorba seviyorsanız bu tarif tam size göre.

7 Nisan 2016 Perşembe

KAHVALTILIK ZEYTİNLİ CEVİZLİ KURU DOMATES

Kahvaltıda en sevdiklerimden biridir cevizli kuru domates.


Önce 5-6 adet kurutulmuş domatesi 2-3 dakika azıcık yumuşayıncaya kadar bir cezvede kaynatıyoruz. 

Bu sırada biberli zeytinimizi halka halka doğruyoruz. 

Üzerine 4-5 adet cevizi elimizle kırıyoruz.

2 adet kornişon turşuyu da küp küp doğrayıp ekliyoruz. 

Kuru domatesimizi de 2-3 parçaya bölüp ekliyoruz. 

Üzerine bolca halis zeytinyağı ekleyip karıştırıyoruz.

Servis yapıyoruz.

Afiyet olsun...

6 Nisan 2016 Çarşamba

CİLDİM NASIL DÜZELDİ

Hamile kaldığımı öğrenince kozmetik ürünleri kullanmayı bıraktım.

 Hatta kozmetik ürünlerin dışında kendimi bildim bileli her akşam yatarken mutlaka elime yüzüme sürdüğüm nivea soft kremimi de bıraktım.

 Hatta güneşten aşırı rahatsız olmama rağmen  ömrümde ilk kez güneş kremi kullanmadan bir yaz geçirdim.

Yüzümde hemen bir sürü  çil oluştu. Etraftakiler bunlar hamilelik lekesi doğumdan sonra geçer dediler ki hâlâ geçmedi.

5 Nisan 2016 Salı

ENGİNAR ÇİÇEĞİ DOLMASI

Bizim memlekette (Edremit) her yıl yaşın kadar enginar yemelisin derler. 

Enginarın karaciğeri temizleme özelliği varmış.

 Mesela 40 yaşındasınız, 40 adet enginar yemelisiniz ki  karaciğeriniz temizlensin.

Kayaşehir'e enginar çiçeği gelmiyor marketlerde hiç rastlamadım. 

Geçen Beykoz pazarına gittiğimde aklımdaki tek şey enginar bulmaktı. 
Buldum da... 

Eğer güzel bir enginar bulursanız iç baklalı havuçlu bezelyeli arpacık soğanlı dolması mükemmel olur.

Ben bu sefer çiçek dolma yapmak istiyordum.

Tanesini 2.5 TL den 2 adet aldım. Bir de yine burada hiç bulamadığım iç bakla aldım yarım kilosu 5 TL den.

Çoğu insan enginar dolmasını bu şekilde yememiş. Ama bence herkes mutlaka denemeli. 

Yemesi biraz zahmetlidir. Yaprağın ucuna dokunmamanız gerekir. Ucunda dikenleri var. Pilavlarını yerken de aman yanlışlıkla dilinizi değdirmeyin. Dikenleri çok keskin.

Yerken yaprağın da sadece alt kısmında azıcık etli parçayı dişinizle sıyırıyorsunuz o kadar. Yaprağı yemiyorsunuz yani.

Yaprağı çekiyorsunuz hemen kopuyor zaten. Yaprağı kaşık gibi tutup üzerindeki pilava limon sıkıyorsunuz, minicik etli kısmı dişinizle sıyırıyorsunuz.

Ayrıca bir poşet çöp çıkıyor.

Misafire yapılmaz.

Çatal bıçakla yenmez. 


Çiçek Enginar Dolması

Önce enginarımızı yapraklarını aça aça derin bir leğende  bol su ile bir güzel yıkıyoruz.

Bu aşamadan sonra bazı hanımlar enginar yatağının üzerindeki tüyleri kaşıkla çıkarıyorlar. Ben beceremediğim için böyle çıkarmadan pişiriyorum yerken çıkarıyorum.

Artık iç harcımızı hazırlayabiliriz. 

Bildiğimiz dolma içi hazırlıyoruz. 

Ben her şeyi çiğden koyuyorum.

Pirinç, soğan, domates, maydanoz, bol zeytinyağı, kuru nane, pul biber, karabiber ve tuz kullandım. 

Enginarımızın yapraklarını aça aça iç harcı enginarın içine yerleştiriyoruz.



Derin bir tencereye bir bardak kadar su koyup yaklaşık 1 saat pişiriyoruz. Ara ara suyu kontrol ediyoruz.  Enginarın yapraklarını çektiğimizde rahatça  kopuyorsa pişmiş demektir.

En az yarım saat dinlendirip servis ediyoruz.

Afiyet olsun...

4 Nisan 2016 Pazartesi

DEFNE FERAH'IN KIYAFETLERİ ve OYUNCAKLARI...( 12)


Meryem (Öcal) teyzesi de kızıma bu eşofmanları almış. İlk kez pembe olmayan bir hediye aldım sanırım. Bu eşofmanlar çok hoşuma gitti özellikle de rengi... Giydirmek için sabırsızlanıyorum. 




3 Nisan 2016 Pazar

KIYMALI SEMİZOTU YEMEĞİ

Dün Beykoz pazarına gittik. Her şey çok taze ve doğal görünüyordu. Bir de erken saatte orada olunca seçilmemiş pörsümemiş ilk ürünleri alma fırsatı buldum.

Taptaze dipdiri semizotu aldım. Eşim semizotu yemeğine bayılır.

Edremit'te demetini 50 kuruştan alıyor annem. Ben ise bir demet semizotuna 5 TL verdim.





Kıymalı Semizotu Yemeği

* Öncelikle pirincimizi hazırlıyoruz. Bir fincan pirincimizi yıkayıp suda bekletelim.

* Semizotunu ayıklayıp doğrayalım. Bir güzel yıkayalım.

*Soğanı küçük küçük doğrayalım, zeytinyağında kavuralım.

*Biraz rengi dönünce 100-150 g kıyma ekleyelim.

* Kıymanın da rengi dönünce domates ve biber salçası ekleyip onu da bir güzel kavuralım. Salçanın kokusunun çıkması gerekiyor.

* Semizotlarımızı ekleyelim. 

* Hiç beklemeden piriçlerimizi de ilave edelim. 

* Semizotu hemen pişer. Yaklaşık 10-15 dakika sonra pirinçler yumuşayınca  ocağımızı söndürelim. Tuzunu ve pul biberini ise en son atalım. 

* 15 dakika dinlendirilip soğumadan servis yapalım.

Afiyet olsun.