30 Aralık 2018 Pazar

FISTIKLI KEŞKÜL

Emirgan Sütiş'ten canım çekip aldığım ve kasada fiyatı karşısında ufak çaplı bir şok geçirdiğim -kasesi 17 TL- keşkül deneyimimden sonra evde de keşkül tarifi denemeye karar verdim. Bu tarif biraz masraflı çünkü toz fıstığın kilosu 200 TL den başlıyor.  Aslında tarifte bulunan toz bademi ise bulamadım bizim buralarda satılmıyor. 

İlk yaptığımda tarife uyarak içine yumurta sarısı kullanmıştım ama bana çok koktu. 2. denememde ise yumurta eklemediğim için sanırım,  tarif çok cıvık oldu. Sonuncu olarak dün yeniden denediğimde kıvam gayet iyiydi; Erimiş dondurma kıvamında oldu.Yumurta kokusu da yok.

Çok basit ama hem lezzetli hem de hafif bir tarif.



MALZEMELER

* 1 Litre süt
* 3, 5 tepeleme çorba kaşığı nişasta. Ben buğday-mısır karışık kullandım.
* 3 kaşık hindistan cevizi
* 3 kaşık kırılmış antep fıstığı
* 1 su bardağı şeker

YAPILIŞI

* Fıstık hariç tüm malzemeyi karıştırıp pişirdikten sonra fıstığı ekliyoruz. Karıştırıp kaselere dağıtıyoruz. Soğuk soğuk ikram edelim.

Afiyet olsun.

29 Aralık 2018 Cumartesi

DEFNE FERAH'IN YENİ KIYAFETLERİ ve OYUNCAKLARI(25)





Dün Defne'nin bebeklerinin kıyafetleri geldi. O kadar şirinler ki...Çocukken bebeklerle hiç oynamamış biri olarak tüm akşamımı bunları giydirip çıkarmaya ayırdım. Yeni bebek kıyafetlerini giydirsin diye de bugün yeni bebekler aldım.  Bu bebeklerin saçları yumuşacık. Ayrıca yeni aldığım bebeklerin kıyafetleri de çok güzel.



6 Aralık 2018 Perşembe

DEFNE FERAH'IN YENİ KIYAFETLERİ ve OYUNCAKLARI(24)

Defne Ferah'a bugün Çinden kargo geldi. Kutudan elbiseler gözlükler takılar ayakkabılar çıktı. Hepsi de çok şirindi.




Babası  Defne'ye bu çadırı almış.  Defne aşırı mutlu oldu. Teşekkür ederiz.


Geçen gün markete alışverişe giderken bu bebeğe rastladım. Defne çok beğendi ben de aldım. Paketi açınca içinden minicik bir klaksonu bile olan bir bisiklet bir adet kask ve çok şirin bir tarak çıktı.

Defne'den fırsat bulup fotoğrafını çekinceye kadar  saçı başı dağıldı bebeğin.



Bu bebek de Bime gelmiş. Defne bu aralar bebekleri ile çok güzel oynuyor. Bu yüzden bunu da aldım ve galiba ben Defneden daha çok beğendim.



1 Aralık 2018 Cumartesi

KASIM 2018

Bu ay en güzel şey 26 Kasımda aldığım mutlu haberdi. Uzun zamandır bu kadar mutlu hissetmemiştim. Çok hafifledim  ve neredeyse 6 aydır ilk kez rahat uyudum. Haber üzerine okuldan 1 günlük izin aldım ve  ailecek 22 saatliğine de olsa Edremit'e gittik. Bilal Eylem Ege de oradaydı. Osmancığım da gelmişti. Akşama dayımlar ve büyük dayımlar da geldi. Herkes çok mutluydu.

Kış günü yolculuk yapmak yorucu ama yine de güzeldi. Sararan yapraklar her daim yeşil kalan ağaçlarla öyle güzel kontrast oluşturmuştu ki yol boyunca bu manzaraya şahit olduğum için çok şanslıyım.
....

24 Kasım öğretmenler gününde 12A sınıfı öğrencilerim bana bu çiçeği getirmişler. En sevdiğim çiçektir lilyumlar. İnce düşünceli kibar ögrencilerime sevgilerimi yolluyorum. Teşekkürler...




Bu ay aöf vizesi sınavlarım vardı. Sınava hazırlandığım için bol bol ders kitaplarımı okudum. Dolayısıyla yeni bir kitaba başlayamadım. Şiir kitabı olarak bu ay Cemal Süreyya'yı seçtim fakat pek beğenmedim. Millet neden bu kadar seviyor anlayamadım. Elimdeki kitap YKY den 43. baskı. Herhalde ben anlayamadım bu şiirleri...

Bu ay klasik müzik için de Bach'ı seçtim. Fakat bunu da beğenmedim. Beethoven ve Mozart çok iyiydi zevkle dinliyordum sırf biraz daha dinlemek için mutfakta bol bol iş yapıyordum ama Bach hiç mi hiç sarmadı. Israrla her mutfakta iş yaparken çamaşır katlarken her fırsatta dinledim ama yok yine de sevemedim.

Artık soğuk ve yağmurlu günler başladığı için bu ay pek bir yerlere de gidemedik.  Sadece  florya sahilde yürüyüşe gittik 2 defa ve bir de Başakşehir millet parkına gittik.

Bu ayın önemli gelişmelerinden biri de atamam yapıldı. Şu anki okulumda norm fazlası olduğum için tercihte bulundum atamam yapıldı.


Bu ay da bu kadar ...


GİTTİKLERİM

*Florya Sahil 03.11.2018
*Florya Sahil 10.11.2018
*Edremit 27.11.2018


AYIN ŞİİR KİTABI

Cemal Süreyya Sevda Sözleri
YKY


DİNLEDİKLERİM

BACH


İZLEDİKLERİM

* Creation Yaratılış


31 Ekim 2018 Çarşamba

EKİM 2018

Bu ay biraz zor geçti. Bu aralar hem derslerin en yoğun olduğu zaman hem de destekleme kursları başladı. Haftada üç gün okul çıkışında kursum var. Aslında cumartesim bana kalsın diyerek hafta içine almıştım kursları fakat bu bana her gün ses kısıklığı akşamları yerinden kalkamama ve korkunç yorgunluk şeklinde geri döndü. Günde yaklaşık 8 saat ders anlatmış oluyorum ki bir de bunun hazırlığı var. Sadece fotokopi için her hafta en az 2-3 ders saatimi ayırıyorum. Bir de üstüne bu sene okulda evrak işleri eski yıllara göre sanki daha fazla.

Bu sene eski yıllara göre okulda çok daha yorgun hissediyorum kendimi.  Oysaki sadece 21 saat derse giriyorum ama yine de akşama tamamen tükenmiş olarak eve geliyorum. Yaşlandığımdan diyeceğim ama sanki ondan da değil.

Aslında en çok yoran şey kurslarda öğrencilere yardımcı kitap tavsiye edemediğimiz ve kitap aldıramadığımız için tüm yükün benim omuzlarıma binmiş olması. Her kurs için araştırma yapıp onları test tarayıp fotokopi çektirmem. Sürekli fotokopinin başındayım.  Akıllı tahta da yok.Keşke almasaydım kurs diyorum ama sırf öğrencilerime karşı kendimi sorumlu hissettiğim için bu kursları vermek zorunda hissettim. Parası da yerin dibine girsin diyorum şu anda bunları yazarken o kadar yorgunum.

Aslında ben bunları anlatmayacaktım. Nereden geldim ki bu konuya, geçelim....

                                                   ................

Hem havaların soğuması ile soğuk algınlığından kaynaklı halsizlik hem de  Defne'nin tuvalet eğitimini hâlâ  alamamış olması ve dolayısıyla kreşe gidememesi ve dahi benim İstanbul'u gezme hayallerimin suya düşmüş olması ve bundan mütevellit hayal kırıklığına tükenmişlik sendromu da eklenince günler benim için bu aralar çok zor geçti.

Ama yine de ısrarla zorla bir şeyler yapmaya çalıştım.

Bu ayki en güzel şeylerden biri Mozart'ı keşfetmekti.

Hani derler ya; ya Mozartçısındır ya da Beethovencu.  Ağustos ayım Beethoven ayı olduğu için ve ilk olarak hep Beethoven dinlediğim için ve ona alıştığım için Mozart başta beni pek sarmamıştı. Böylece kendimi  Beethovencı olarak görüyordum. Başta Mozarttan hiç mi hiç hoşlanmamıştım. Ama bir dinleyeyim genel kültürüm artsın dedim. Önyargısız dinlemeye başlayınca o kadar hoşuma gitmeye başladı ki artık mutfak işleri ile uğraşmak çamaşır katlamak benim için zevk haline geldi.Çünkü iş yaparken müzik açıyorum. Bu aralar evde Mozart çalıyor. Artık senfonileri de karıştırmıyorum. Üstüne bir de Amadeus diye Mozart'ın hayatını anlatılan bol ödüllü bir film izledim ki gerçekten de mükemmel bir filmdi. Böylece Mozart da en sevdiklerim arasına girdi. Kemal başta kapat şu gıygıyı deyip bağırıp duruyordu evde ama artık o da alıştı biraz, galiba. Artık sadece yeterince  kültürlendinmi karıcığım diyor.  Queen Night Aria'yı ise kaldıracak durumda değil hala. O kadının sesini duydukça kanı çekiliyormuş sinirleri bozuluyormuş.

Bunun dışında her ay bir şiir kitabına yoğunlaşmaya karar verdim. Bu ay Orhan Veliyi seçtim. Önce öyle karışık karışık okuyordum. Sonra baştan sona (aslında şiir böyle okunmaz ama ) bir taradım. Şiirlerin çoğunu da neredeyse ezberledim. Orhan Veli de gayet iyiydi. Hayatıma bir güzellik kattı.

Aöf Felsefe kitaplarımı okuyabilmek onlara yoğunlaşabilmek için yeni bir kitaba başlamadım ama  okulumun ders kitaplarını da okuyamadım. Aman Allahım bu ay hiçbir şey okumadım.

Bunun dışında yeni bir yer keşfetmedim. Ancak Emirgân korusuna gidip sahilinde yürüyüş yaptım. Emirgân Sütiş'te keşkül yedim. Bu arada aklıma gelmişken Emirgân Sütiş'te bir keşkül 17 TL.  Doların yükselişini hiç bu kadar keskin hissetmemiştim ta ki o keşküle kaşık atana dek...

Umarım Kasım ayı benim için çok daha verimli olur.


GİTTİKLERİM

* Emirgan Korusu 06.10.2018 ve
                               27.10.2018


OKUDUKLARIM
-----

AYIN ŞİİR KİTABI

Orhan Veli Tüm Şiirleri


İZLEDİKLERİM

* Amadeus
* Brigt Star

DİNLEDİKLERİM

MOZART

En sevdiklerimden başlayarak yazayım dedim ama karar veremedim. En sevdiklerim bunlar. En çok etkisinde kaldığım ise sanırım Lacrimosa.

* Turkish March
* Symphony No: 40
* Marriage of Figaro
* The Piano Sonata No:16 in C major
* Piano Concerto No:21 Andante
* Symphony No:13
* The Magic Flute Queen of the Night Aria
* Lacrimosa
* Requiem
* Symphony No:25 in G minor



Bu kadar...







20 Ekim 2018 Cumartesi

DEFNE FERAH'IN YENİ KIYAFETLERİ ve OYUNCAKLARI(23)

Anneannesi  kızım için bu bebekleri almış. Çok beğendik. Çok teşekkür ederiz. 


Bu Limon

 Alttaki ise Arçe. 

Bu aralar Defne tüm bebeklerine oyuncaklarına isim koyuyor. Bazıları bildik isimler olsa da çoğu tuhaf tuhaf isimler.


Ebruş teyzesi Defne için bu şirin taçları almış. Teşekkürler...


1 Ekim 2018 Pazartesi

EYLÜL 2018

Bu ay hem okulların açılması hem de Defne Ferah'ın tuvalet eğitimi sebebi ile pek bir şey yapamadan su gibi akıp geçti. 

Bu ay boş kaldığım her vakit çamaşır yıkayarak çamaşır katlayarak sağ sol temizleyerek geçti diyebilirim. 

İlk iki hafta kayınvalidem ve Emriyenin iki kızı bizle idi. Sonraki 2 hafta ise annem ve babam bizimle. 

İşten sonra eve gel yemek yap mutfağı hallet çamaşırları hallet, evdekilerle biraz muhabbet et, Defne ile oyun oyna derken zaten yatma vakti geliyor. Defne uyuduğunda ise her ne kadar uğraşsam da kafamı kaldıramıyorum, resmen sızıyorum.

Yani kısacası entelektüel anlamda pek verimli bir ay değildi. İşten güçten kafamı kaşıyacak vaktim kalmadı. Ancak bu kadar yapabildim.

* GİTTİKLERİM

* Hidiv Kasrı
* Sabancı Öğretmen evi

* OKUDUKLARIM;

* Düşünce Tarihi Orhan Hançerlioğlu
                                Remzi Kitabevi

* Anna Karenina Leo Tolstoy
                                İletişim

* Cimri Moliere


* İZLEDİKLERİM

* Anna Karenina (2012)

* Anna Karenina( 1997)

* Predestination



14 Eylül 2018 Cuma

ANNA KARENİNA, LEV TOLSTOY


Bugün Anna Karenina'yı bitirdim. İletişim yayınlarında tek kitap olarak basılan 1015 sayfalık kitabı okurken tek sıkıldığım yer Nobokov'un Anne Karenina için yazdığı son söz oldu.

Herkesin söylediği gibi Tolstoy'un gelmiş geçmiş en iyi yazarlardan biri.


Şiddetle tavsiye ederim.

13 Eylül 2018 Perşembe

ANG LEE FİLMLERİ

Bu ay (Ağustos2018) uzun zamandır aklımda olan şeyi yaptım; Sevdiğim yönetmenlerin tüm filmlerini izlemek...

Ang Lee ile başladım.

Ang Lee'yi ilk olarak Crouching Tiger Hidden Dragon (Kaplan ve Ejderha)  ile tanıdım. O filmi o kadar sevmiştim ve seviyorum ki her izlediğimde hâlâ etkileniyorum.

Daha sonra Brokeback Mountain'i izleyip bu filmi de etkileyici bulmuştum.

Sence and Sensebility yine 10 numaraydı.

En son olarak da Life of Pi ile zirve yaptı ve Ang Lee benim için en sevdiğim yönetmenlerden biri olma tahtına oturdu.

İste Ang Lee'nin yönettiği ve benim ulaşabildiğim filmler...

En sevdiğimden başlayarak yazayım.

*  Crouching Tiger Hidden Dragon 10/10



Dünyanın en güzel müziğine sahip film. Tan Dun mükemmel bir film müziği yapmış. Hatta bu yazıyı yazarken bir yandan Tan Dun Farewell'i dinliyorum.



Hem görsellik hem konu olarak bu film  beni çok etkiledi.  Çok çok güzel bir film. Aldığı tüm ödülleri hakediyor.

*  Life of Pi 10/10





Mükemmel bir film. Her saniyesi özenle çekilmiş. Keşke sinemada izleseydim.

* Sense and Sensebility 10/10



Harikaydı. İnsanda hiç ağırlık oluşturmayan kuş gibi hafif bir film.


* Brokeback Mountain 10/10



İlk çıktığında sırf Ang Lee filmi olduğu için satın alıp izlemiş, konuyu  garipsemekle birlikte filmi etkileyici bulmuştum.

Geçenlerde yeniden izlediğimde ne kadar mükemmel bir film olduğunu anladım. Görüntüler, doğa çok güzel. Ormanlar nehirler, atlar, koyunlar kuzular... Müzik de harika. Oyunculuk mükemmel.


Homofobik iseniz baştan hiç izlemeyin.  Eşcinsel iki  kovboyun birbirine olan sevgisi anlatılıyor.

* The Wedding Banquet

Ne diyecegimi kaç puan vereceğime karar veremedim. İyi de diyemem kötü de diyemem. Tavsiye de etmem.

* Dikkat Şehvet

Gereksiz cinsellik vardı. Kendisinin iddia ettiği gibi burada sanatsal bir durum da göremedim. Sahneler benim açımdan rahatsız ediciydi. Fimi izlerken sıkıldım ve rahatsız oldum. Bunun dışında yine de boş bir film gibi gelmedi ama bir daha izleyeceğimi ve de kimseye tavsiye edeceğimi sanmıyorum.

* The İce Storm

İç karartıcı idi. Kokuşmuş amerikan aile yapısı tüm çıplaklığı ile verilmişti. Çocuk yaştaki aktristleri görmek istemedigim rollerde oynatmış ki hiç hoşlanmadım. Bu film için zaman kaybı diyemem ama izlemesem daha iyi olurdu yani. Tavsiye etmem.

* Hulk ( 2/10)

Fantastik filmleri çok sevmeme rağmen Hulk hiç hoşuma gitmedi. Tam bir zaman kaybı idi benim için. Ang Lee filmlerinde en berbat olanı bu sanırım.





2 Eylül 2018 Pazar

DÜŞÜNCE TARİHİ, ORHAN HANÇERLİOĞLU

Bu son bir aydır bu kitabı okuyorum; Yüz kitap okumuş gibiyim.


11 yıl önce almışım bu kitabı. Ara ara içinden pasajlar okuyordum. Bu son bir ay hep yatmak zorunda kaldığım için şu kitaba bir el atayım atlamadan hepsini okuyayım dedim. Canla başla kendimi çok zorlayarak okudum ve bugün bitirdim nihayet.

Okumaktan, kitaplığımda yer almasından gurur duyduğum bir eser oldu kendisi.

Aslında okunup bitirilecek bir şey değil ara ara dönüp dönüp bakılması gereken bir yapıt



Ta en baştan Big Bang'den  başlayıp günümüze kadar olan dünyada etkili olmuş hemen hemen her  düşünceye yer vermeye çalışmış.

Baştaki konulara biraz hakimiyetim olduğundan çok hevesle başladım. Alt yapım konuları anlamaya yeterli geldi. Ve çok da beğenerek ilerliyordum. Sonra bilmediğim konulara geldim (Hegel Kant vs) ve buralardan hiçbir şey anlamadım. O konularda dil bana çok ağır geldi. Zorlandım.


Aslında şu anda bu yazıyı yazarken bu cümleyi  artık anladığımı farkettim ve yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.

Aslında güncel dille yeniden düzenlense herkese çok tavsiye edeceğim bir kitap olurdu. Bilemiyorum örgen yerine organik özdek yerine madde eytişimsel yerine diyalektik dese olmuyor mu? Belki de anlam değişiyordur özellikle bu kelimeleri kullanmıştır. Ama ben sürekli sözlükte kelime aramak zorunda kaldım.

Felsefi konulara ilginiz varsa başucu kitabınız olabilir. İlgilenenlere tavsiye ederim.

Kendinimi çok şey öğrenmiş çok şey kazanmış hissediyorum. Teşekkürler  Orhan Hançerlioğlu



31 Ağustos 2018 Cuma

AĞUSTOS 2018

Bu ay neler yapmışım bir bakalım.

Bu ay Kurban Bayramı münasebetiyle memlekete Edremite gittik.

Onun dışında Osmancığımı ziyarete Ankaraya gittim. Bir kez de ailecek gittik.

Osmancığıma ziyarete giderken otobüste bacağıma kahve döküldü. 2 hafta boyunca hiç kalkmadan hep yattım. 3. hafta da iyileşmedi ama biraz biraz ayaklanabildim. Şu an 4. haftadayım ve hâlâ iyileşemedim.

Hep yattığımdan bu ay bol bol sinema izledim. Bol bol kitap okudum.

Kuyruk sokumu ağrım ise son şiddeti ile devam etmekte.


Gittiğim yerler;

* Bu ay bacaklarıma kahve dökülüp yandığı için pek bir yere çıkamadım.

Bu ay Kurban Bayramı için Edremite memleketime geldim.

Burada
* Kadırga Koyu'na gittik. Deniz çok soğuktu. Yine de yaralarıma belki iyi gelir diyerek ya Şafi çekerek yüzdüm.

* Tarla' ya denize gittik. Su aşırı soğuktu. Yüzemedim. Denizi seyrettim.

Okuduklarım;

Sofinin Dünyası Jostein Gaarder

Çocuk Kalbi Edmondo de Amicis


Dinlediklerim;

Bu ayı Beethoven'a ayırdım.

Beethoven Moonlight Sonata

Beethoven Silence

Beethoven Für Elise

Beethoven 5. Senfoni

Beethoven 9. Senfoni


İzlediklerim;

The Martian 10/10

Crouching Tiger Hidden Dragon 10/10

Life of Pi 10/10

Sense and Sensebility 10/10

Pride and prejudice 10/10

Pride and prejudice BBC 6 bölüm 9/10

Inside Out ( Ters yüz) 10/10

Agora 9/10

Persuasion 6/1

Dikkat şehvet

The Wedding Banquet

The İce Storm

Hulk(2003) 2/10  (hiç beğenmedim.)

Brokeback Mountain 10/10

DEĞERLENDİRME:

Bu ay dışarı çıkamadığımdan bol bol sinema izledim. Ang Lee filmlerini izledim bu ay. Life of Pi, Kaplan ve Ejderha, Brokeback Mountain, Sense and Sensebility gerçekten cok güzeldi. Marslı da beni çok etkiledi.

Bu ay ayrıca Beethoven'a ayırdım. Bir sürü Bethoveen dinledim. Klasik müziği özlemişim.

Bu ay ayrıca bol bol temizlik yaptım.

Bundan sonraki ay daha güzel geçer inş.


30 Ağustos 2018 Perşembe

DEFNE FERAH'IN KIYAFETLERİ OYUNCAKLARI (22)

Bu aralar Defne zamanının çoğunu süpriz yumurtalardan çıkan miniminicik oyuncaklarla oynayarak geçiriyor. 

Aslında ben de çok seviyorum. 

 O kadar minik o kadar şirin yapmışlar ki.

 Üşenmedim hepsinin fotoğrafını çektim.

 Hiçbirini unutmak istemiyorum.

18 Ağustos 2018 Cumartesi

SOFİ'NİN DÜNYASI, JOSTEIN GAARDER

İki haftadır yatıyorum. Kardeşimi ziyarete Ankara'ya giderken otobüste bacaklarıma kahve döküldü. Bugün 13. gün ama hâlâ günde 5-6 kez anestol ağrı kesici krem sürmezsem ağrıdan duramıyorum. Hala yürüyemiyorum. 2 haftadır dışarı çıkmadım.

Defne Ferah'la oynayamıyorum. Defne Ferah başta ben onunla oynayamayınca çıldırmıştı ama artık alıştı. Baştan hiç oynayalım demiyor. Direkt babasına gidiyor annemin bacakları acımış sen oynar mısın benimle diyor. Babası yoksa da kendi kendine takılıyor yavru kuşum.

Geceleri hâlâ acı içinde kalkıyorum, anestol ağrı kesici kremimi sürüyorum, başta çok yanıyor birkaç dakika içinde ise etkisini gösteriyor öyle uykuya dalabiliyorum.

Çok tuhaf bir şekilde esnediğimde ya da hapşırdığımda hafif bir elektrik çarpması şeklinde  merkez yanıklarım olmak üzere dalga dalga bir ürperme yayılıyor vücuduma.

Böyle 2 haftadır yatarken yatarken bir sürü film izledim. Baya da kitap okudum.

Bugün de geçmişte defalarca okuduğum  Sofi'nin Dünyası'nı yeniden bitirdim.


Sofi'nin Dünyası bir roman olmakla birlikte kitabın büyük bir kısmı aslında felsefe ders notlarından oluşuyor.

Bu kitabı 1997 de almışım yani üniversite 3. sınıfta. O zaman okuduğumda olay örgüsü çok hoşuma gitmişti ama aradaki ders notlarını okuyamamıştım. Okuduklarımı da pek anlamamıştım.



Sonradan birkaç kez daha okudum. Her seferinde daha çok şey öğrendim daha çok beğendim.  Her seferinde de ders notlarını daha iyi anladım

Şimdi aöf felsefe öğrencisi olarak sindire sindire bir kez daha okudum. Çok çok hoşuma gitti. Alt yapım azıcık oluştuğu için ders notlarını da severek okudum ve anladım.

Altını çize çize okuduğum başucu kitaplarımdan biri olan Sofi'nin Dünyası'nı herkese tavsiye ederim.





31 Temmuz 2018 Salı

SİPARİŞLERİM GELDİ

Dün ilk defa internetten kozmetik sipariş ettim.  
Bugün ürünlerim geldi.


Teşekkürler anne dükkan.


2 yıl kadar önce şu gülyağını eczaneden 135 TL den indirim alarak 85 TL ye almıştım.  Şu anda anne dükkandan ise sadece 44 TL ye aldım. Diğer internet sitelerinde 160 TL ye satılan kırışıklık karıştı kremi 95 TL ye ve  diger sitelerde 120 TL ye satılan göz kremini ise 52 TL ye aldım. 


Başta çok tereddüt ettim. İnternetten alışveriş yapmak güvenilir mi ? Acaba gerçek mi sahte mi tarihi geçmiş ürün yollarlar mı diye bir türlü karar veremedim. 

Anne dükkan denilen internet sitesinde ürünlerin son kullanma tarihlerini yazmışlar. Diğer siteler de barkod koymuş ama oradan barkodlarini okutturmaya üşendim.  Şikayetim var sitesinde de anne dükkanla ilgili pek şikayet göremedim. 

Böylece dün ilk siparişlerimi verdim. Bundan böyle internetten devam etmeyi düşünüyorum. 

25 Temmuz 2018 Çarşamba

İSTANBUL AKVARYUM

Dün İstanbul Akvaryum'a gittik.



İstanbul Akvaryum Florya'da.

Açık ve kapalı otopark ücretli ama biraz ilerde ücretsiz park edebileceğiniz yerler var.

Giriş ücreti ise 0-2 yaş ücretsiz. 2 yaş üstü çocuklar ve öğretmenler internet bilet satışı 44 TL.

Hem hafta içi hem de temmuz yazında tenha olur rahat rahat gezeriz diye düşünmüştüm. Fakat otobüs otobüs turist gelmişti. Kendimiz ve görevliler dışında Türkçe konuşana rastlamadım. Arap misafirlerimiz ekonomiye can veriyorlar can.

İstanbul Akvaryum çok kalabalık olmasına rağmen gayet  güzeldi. Gezi boyunca hiç sıkılmadım.  Defne Ferah'ın da çok ilgisini çekti. Tabii istediğimiz gibi gezemedik. Defne Ferah habire çekiştirip duruyordu.  Ama yine de hem Defne Ferah hem de biz güzel vakit geçirdik.



Ben akvaryumlar ve içerisinde güzel balıklar göreceğimi zannediyordum. Ama hiç öyle değilmiş. Devasa havuzlar,heykeller, bir batık gemi, yağmur ormanı, İstanbul'un tek buz dağı, zehirli kurbağalar, hatta bir timsah vs....

Anlatmakla olmaz en iyisi gidip görmek lazım.

Dünya kadar fotoğraf çektim hiçbiri güzel çıkmamış.

İstanbul Akvaryum  gayet güzel, mutlaka gidip görün. Ben bir kaç kez daha gitmeyi düşünüyorum.

21 Temmuz 2018 Cumartesi

KADIRGA KOYU, ASSOS (2018)

Bu çarşamba kardeşim  eşinin memleketi Çanakkale'ye gidecekti. Oraya giderken de yol üzeri sayılabilecek olan Kadırga koyuna uğrayacaklarını bizim de eşlik etmemizi söylediler.

Ben geçen yıl Kadırga Koyu ile ilgili bir yazı yazmıştım. İşte burada Kadırga Koyu 2017

O zaman suyu çok soğuk gelmişti, Bir daha da gelmem buraya demiştim. Pek memnun kalmamıştım yani .

Ama sırf aktivite olsun, Defne evde pineklemesin diye bir de ben Assos yollarını çok sevdiğim için tamam dedim.

Fakat o sabah sebebini bilmediğim karın ağrım vardı. Siz gidin biz sonra gelir size yetişiriz dediysem de onlar beklemeyi tercih ettiler, gitmediler. 

Karın ağrım şiddetlendince ağrı kesici kas gevşetici bir hap aldım. Daha 10 dakika geçmeden karın ağrım baya hafifledi. Eyleme göre yarım saatten önce etki etmesi imkansız fakat çok ağrı kesici kullanmadığımdan herhalde 20-25 dakika sonra vücudumda tarif edilmez bir hafiflik oluştu, sızdım kaldım. Baya uyumuşum. Uyandığımda vakit epey geçmişti.

Böylece sabah erken saatlerde gitmeyi planladığımız Kadırgaya ancak saat 17 00 sularında varabildik.



Yaklaşık 60 km  ve aşağı yukarı  75 dakikalık yolculuktan sonra Kadırgaya vardık.

Kadırga koyu kumluk değil ama resimdeki gibi mükemmel taşlar var.  Deniz ayakkabısı giymek gerek. Denizde biraz açılınca kumluk ama. Yosun ise hiç yok.



İyi ki de gitmişiz.

Su o kadar güzeldi ki...

Deniz masmavi su besberrak ve sıcacıktı.

Ayrıca tertemizdi; sıfır çöp.

Ortam da gayet nezihti.

Mangal yakan falan yoktu.

Sahil kalabalıktı ama ortam gayet sakindi.

Bağırıp çığıran  yoktu.

Seviyeli bir kalabalık vardı.( Artık çok hasretim böyle insanlara)

Defne Ferah çok güzel oynadı. Boynuna kadar suya girebiliyor artık. Henüz yüzmeyi ögrenmedi fakat ama benim kollarımda ayağını ellerini çırpabiliyor.

Denize girmeye doyamadım bugün. Güneş battıktan sonra Kemal zorla çıkardı.

O masmavi suyu lıkır lıkır içesim geldi.

Geçen yılki denizle alakası yoktu yani.

Şiddetle tavsiye ederim.


15 Temmuz 2018 Pazar

DEFNE FERAH'IN YENİ KIYAFETLERİ ve OYUNCAKLARI (21)

Defne'nin bugünlerde en çok severek giydiği elbisesi


Mall of İstanbul'da Vicco'da bu ayakkabılar indirimde idi. Çok severek beğenerek aldım.

Nennesi kızıma bu şapkayı almış. Teşekkür ederiz.


24 Haziran 2018 Pazar

MERCİMEK ÇORBASI


Mercimek çorbasının da tarifi verilir mi demeyin. Öyle bir tarif ki hem çok basit hem çok lezzetli. Şiddetle tavsiye ederim.

Bizim okulun kantininde bu sene çorba satılmaya başlandı. Ama ne çorba... Bir tadına bakan hep alıyor.

Arkadaşımızın biri kantinci ablalarımızdan o çorbanın tarifini istemiş. Geçenlerde okul grubunda paylaştı. Ben de akşamına hemen denedim. Gerçekten mükemmel oldu. Herkes 2. tabağı da istedi o derece sevildi yani.

Yapılışı da ayrıca çok basit...



* Mercimeği güzelce yıkıyoruz.( 1.5 su bardağı ile bir tencere çorba oluyor.)

* 2 katı kadar su ekliyoruz.

* İçine bir baş soyulmuş bütün soğan ekliyoruz.

*  Mercimekler pişince içine 1 kaşık salça, 3-4 kaşık yağ, tuz, pul biber, karabiber, kimyon, limon tuzu ( 1-2 parça sadece) ve nane ekleyip 5 dakika daha kaynatıyoruz.

* Soğanımızı çıkarıp atıyoruz.

* Çorbamızı blendırdan geçiriyoruz.

Afiyet olsun...

Not:

* Çorbamızın güzel olması için mercimek cinsi önemli imiş. Farklı farklı yerlerden mercimek alıp denemeyi düşünüyorum. Arkadaşlarımın genel tavsiyesi pazardan alınan mercimeğin daha kaliteli olduğu yönünde.

* Mercimeğimizi uzun uzun kaynatmalıymışız. Yani en az 1 saat tıngır tıngır kaynamalı imiş.


10 Haziran 2018 Pazar

KATALPA AĞACI, KATALPA BİGNONİOİDES


Bugün sabah erkenden Defne'yi bizim evin önündeki parka götürdüm.
 Sıcak bastırmadan gölgeler çekilmeden biraz oynayalım dedim. 
Bugünlerde İstanbul çok sıcak.

Parkın yanında bir ağaç mükemmel açmış.
 O kadar güzeldi ki...



7 Haziran 2018 Perşembe

AMAK-I HAYAL ,FİLİBELİ AHMET HİLMİ


Amak-ı Hayal

Hayalin Derinliklerine Yolculuk


"Bu kitap, hakikat aşkıyla yanan, akılla kavranamayacak konuları merak eden insanların zevkle okuyacağı kanaatindeyim." diyerek başlıyor.

Tasavvufla ilgiliyseniz felsefeye merakınız varsa şiddetle tavsiye edilir.

Akıcı, başarılı, fantastik bir başyapıt.

100 yıl önce yazılmış olması ise ayrıca çok hayret verici.

Kitaptan birkaç alıntı...


İnsanların yüzbinlerce sene yeni kelimeler türetmek için uğraşmasına rağmen hâlâ gerektiği kadar kelimenin olmayışı tuhaf degil mi?

Bir hakikatın varlığı diğer bir hakikatın varlığına engel olamaz.


Eskiden severek okuduğum kitaplardan biri olan Amak-ı Hayal'i bu sefer çok daha beğenerek okudum. Birazcık felsefe öğrendiğim için kitabın bazı bölümlerini daha iyi anladım. Bazı meseleler ise hâlâ benden çok uzak.

Filibeli Ahmet Hilmi 1865 yılında Bulgaristan'ın Filibe şehrinde doğmuş. Galatasaray Lisesinde okumuş. Jön Türklerdenmiş.  Gazeteler çıkarmış, 40 kadar eser kaleme almış. 1913 de vefat etmiş ve Fatih Camii avlusuna gömülmüş.

Bu şaheserin hakettiği ilgiyi görmediği kanaatindeyim.








4 Haziran 2018 Pazartesi

İSLAM ve BATI, İBRAHİM KALIN

Bilim ve Sanat Vakfı ile ilk tanışıklığım 2005-2006 yılları civarına denk geliyor. Bu vakfın ismini arkadaşlarımdan çok duymuştum ama o zamanlar hafta sonları da çalıştığım için işten güçten  gitmeye vakit bulamamıştım. Sonrasında ise elimden geldiğince takipte kaldım. Ta ki MEB'e atanıp Mardin'e gidinceye kadar. Sonrasında ise İstanbul'a evli olarak döndüm ve evlilik hayatını oturtma çabaları ardından çocuk derken vakfı yine ihmal ettim.

Fakat önümüzdeki yıl  seminerlere yeniden  devam etmeyi çok istiyorum.

Bilim ve Sanat Vakfı Vefa'da. Saraçhane'de Reşat Nuri  Tiyatrosunu geçince meşhur Vefa Bozacısının biraz ilerisinde. Süleymaniye Camisinin arkasında kalıyor. Gayet bakımlı tertemiz iç açıcı bir bina. Kantin fiyatları gayet uygun. Vakfın içinde bulunan kitapçıda gayet güzel eserler çok uygun fiyata satılıyor. Karşı binada ise çok büyük bir kütüphane mevcut. Orada neredeyse tüm masalar ilim irfanla uğraşan görenlerin göğsünü kabartan  gençlerle dolu.

Bilim Sanat Vakfı her yıl güz ve bahar dönemi olmak üzere 8 haftalık ücretsiz tamamen halka açık seminerler veriyor.

Tahminen 50- 60 çeşit dersten ilgi alanınıza uygun olan derslere katılıyorsunuz.

Mesela ben  Felsefe ve Tarihten hoşlandığım için kendi zevkime uygun olarak;

* Felsefe ve Bilim Tarihi
* Doğa Felsefesi
* Klasik Sosyal Teori
* Türkiyede Sosyoloji
* Lübnan; Din Tarih Siyaset
* Osmanlıdan Günümüze Ortadoğu
* Şiilik
* Hristiyanlıkta Başlıca Temalar
* Mesnevi Okumaları
* Osmanlı İlk Dönem Tarihi
* Selçuklarda Devlet ve Medeniyet
* Afrikadaki Osmanlı
* Osmanlı Dönemi Balkan Coğrafyası
* Tasavvuf'a Giriş
* İmgeler Üzerinden Kadınların Tarihi
* Görsel Sanatlar ( Buna devam edemedim pek ilgi alanım değil)

gibi dersler aldım.

Bilim ve Sanat Vakfı seminerlerinden çok faydalandım. Ufkum çok genişledi.

Oraya devam ederken bu insanlar (bize ders veren hocalar) neden cumartesi günlerini bizim gibi sıradan insanlar için feda ediyorlar ki diye düşünmeden edemezdim.  Çünkü orada bize ders veren insanlar ara ara  televizyonda tartışma programlarında gördüğümüz konunun uzmanı gayet başarılı insanlardı.

Üniversitede iken daha o zamanlar ismini hiç duymadığım sonra Başbakanımız olan Ahmet Davutoğlu'ndan ders aldığını söyleyen arkadaşım vardı.



Şimdi Cumhurbaşkanı Sözcüsü olan İbrahim Kalın Bilim Sanat Vakfında " "İslam ve Batı İlişkileri " semineri vermişti. Kendisini öyle güzel dinletiyordu ki seminer su gibi akıp geçiyordu. Özellikle de Endülüsü anlattığı dersi unutamam.  O kadar çok kişi dinlemeye geliyordu ki anfi de hiç yer kalmadığı gibi bütün merdivenler  hatta kürsünün önü tıka basa insanlarla dolu oluyordu. Arka tarafta ise insanlar ayakta dinliyordu kendisini. O zamanlar top sakallı şimdikinden çok daha genç akılda kalıcı ve karizmatik (ve oldukça yakışıklı bulduğum)  bir şahsiyetti. Kendisinden çok şey öğrendim.

İşte o zaman bu kitabını almıştım. Çok beğenmiştim.

Bugünlerde yeni kitap okumak yerine eskiden severek okuduğum kitapları  yeniden okuyorum.  Yine çok severek okudum bu kitabı, çok faydalandım. Gayet güzel doyurucu bir kitap.

İslam ve Batı medeniyetlerininin ilişkisini tarihi seyri içinde inceliyor. Tavsiye ederim.

İşte kitabı okurken de Bilim ve Sanat Vakfındaki eski mutlu günlerim aklıma geldi. Daha dün gibi ama aradan neredeyse 13 yıl geçmiş.

Bol okumalı günler...


3 Haziran 2018 Pazar

TRİFOLİUMLAR

Bu sene Trifoliumlar hakkında baya bilgi topladım.

Trifolium repens
Aküçgül





Trifolium pratense
Çayır üçgülü


Trifolium resupinatum
Acem üçgülü