25.06.2023
Sıcaklar iyice bastırdı.
Bütün enerjik halim bitti. Artık adımlarımı dahi zor atıyorum.
Dün öyle tembel tembel geçti. Aşk-ı Memnu'yu okudum yeniden. Yeniden çok hoşuma gitti. Tüm gün Bihter'i Nihal'i Behlül'ü düşündüm durdum.
Akşam üstü Altınoluk'a halama gittik. Yolda sıcaklık 39 ile başladı 40 41 42'ye kadar çıktı. Klima son derecede idi ama arabayı bir türlü soğutamadı.
Beynim kaynadı oraya gidinceye kadar.
Halamlar denizde imiş.
Hemen oraya geçtik.
Halam Erdal Buğra ve Yağmur da oradaydı. Meryem ise gelmemiş evdeymiş.
Deniz çok güzeldi bugün. Hafif dalgalı ve Edremit standartlarına göre sıcaktı.
Ama yine de üşüdüm ben. Çıktım. Giyindim. Altınoluk sahilini gezeyim bari dedim.
Çok hoş sakin güzel ortamlar.
Her taraf çiçek dolu her yer güzel kokuyor.
Sokakları gezerken bu sefer yine piştim.
Sıcaktan çok da gezemedim. Ama gezdiğim kadarı ile gayet güzeldi Altınoluk sahili.
Aslında tam olarak Altınoluk sahili denmiyor Avcılar altı deniyor oralara.
Geri döndüm yeniden giyindim kendimi soğuk sulara attım.
Bu sefer hiç üşümedim. Baya durdum denizde.
Defne Yağmur ile hep oynadı. Bir saniye bile durmadı. Hep yüzdü. Buğra da aynı şekilde.
Akşam güneş batmak üzere iken çıktık. Halama geçtik. Lakin müthiş yorulmuşum.
Halamın güzel yemeklerinden yedik.
Mercimek çorbası, zeytinyağlı fasulye, pilav makarna ev yoğurdu salata kızartma karpuz limonta.
Ay hepsinden de yedim. Nasıl yiyebildim bilmiyorum. İştahım açılmış denizde sanırım.
Sonra öyle bir yorgunluk çöktü. Sadece bana değil Defne'nin de Buğra'nın da Yağmur'un da gözleri kapanıyordu. Çayımızı içmeden hemen çıktık eve geldiğim gibi yukarı çıktım. Terasa halı attım yatakları serdim. Yıldızlar altında uyumuşuz Defne ile...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder