20.07.2023
Bir gece öncesinden Bilal biz yarın Bozcaada'ya gideceğiz isterseniz siz de gelin beraber gezelim dediğinde gitmeyi istemekle birlikte gideceğimize pek de ihtimal vermemiştim.
Çünkü Edremit bugünlerde çok sıcak. Bozcaada'nın daha da sıcak olacağını biliyorum. 2021'de Bozcaada'ya annemle ve Defne ile gittiğimde çok ama çok bunalmıştım. O gün yerlerden betondan sıcak sıcak hava geliyordu. Bozcaada sokaklarında gezerken kendimi taş fırın üstünde kızarmaya bırakılmış balık gibi hissetmiştim.
O sıcağı düşününce Bilal'in teklifi pek de cazip gelmedi. Daha ferah bir zamanda mesela ekim kasım ayında ya da baharda gezmek üzere bu geziyi erteledim.
2021 Bozcaada gezisi burada
Sabah normal rutinde kalktık. Defne daha gözünü açar açmaz Bozcaada'ya ne zaman gidiyoruz dedi. Ben de gitmiyoruz dedim.
Defne tabii çok üzüldü çünkü Eylem yengesini çok özlemişti, göresi gelmişti.
Kahvaltı hazırladım. Defne ise bu arada hep huysuzlandı çok üzüldü ağladı.
Nasıl gideriz bu sıcakta ne yaparım diye düşünmeye başladım sonra da kızımın gözyaşlarına dayanamayıp ee hadi gidelim bari dedim.
Annem unuttun galiba Bozcaada sıcağını, çatır çatır yanarız, pişeriz deyip deyip bizi ikna etmeye çalıştı - açıkçası ben de bu geziden çok pişman olacağımıza emindim- ama Defne çok istiyordu.
Hem de ben de kardeşlerimi bir göreyim istedim.
Bu fırsatları değerlendirmek lazım bence, bugün varız yarın yokuz.
Ha bu arada bir de annem dün acilde idi. Ayağı çok ağrıyordu. Ayağım kesin kırıldı ya da en azından çatladı diyordu ama çok şükür ultrason da bir şey çıkmadı.
Yani hem annemin ayağı ağrıyor hem benim bacağım ağrıyor hem de çok sıcak. Bütün bunların yanında tüm günün yorgunluğundan sonra araba kullanacağım hem de gece vakti ki daha önceden şehirlerarasında geceleyin araç kullanmamışım. Hiç bir mantık yok bu kararda ama yine de kahvaltıda hadi 12'de hazır olalım dedim.
Annem hemen kahvaltıdan kalktı mayalı poaça ve kek yapmaya karar verdi. Ben de hemen hazırlanmaya başladım. Kahvaltı sofrası olduğu gibi kaldı. Çaylarımızı bile içemedik.
Defne ise havalara uçtu.
Hazırlandık, mayalı poğaçalar nar gibi kızardı kekler mis gibi pişti ve hemen yola çıktık. 12 değil ama 13'ü buldu yola çıkmamız.
Bozcaada feribot iskelesi bize 106 km uzaklıkta.
Yollar açıktı güzeldi.
Rahat rahat geldik.
Sadece Yandex Geyikli'de sapıttı bizi bir köyün içinde dolandırdı. Bir de benzin alabilmek için ben yoldan saptım. (Benzine müthiş zam gelmiş bu arada. Depo 1.100 TL'ye doldu)
Yaklaşık 2 saat süren yolculuktan sonra Geyikli Sahili'ne vardık.
Bilal Eylem Ege oradaydı. Denizden epey uzakta küçücük bir ağaç gölgesi bulmuşlar oturuyorlardı.
Geyikli sahilinde gölge yok. Kabin duş wc yok. Şezlong ve şemsiye var ama orada bulunan sitelere aitmiş. Kiralanamıyor yani. Belki başka yerlerde tesis olabilir bilemiyorum ama feribot iskelesinin yanında durum bu şekilde.
Şanslıyız ki bugün hava biraz rüzgarlı. Ferah ferah minicik gölgeliğimizde oturduk. Termosta çay yaptık, annemin yaptığı poaçalardan keklerden yedik.
Sonra annem Eylem Defne denize gitti.
Söylediklerine göre Geyikli denizi çok güzelmiş kumlukmuş. Defne çok beğenmiş.
Ben uzaktan bakmakla yetindim.
Defne annem ve yengesi denizde iken Bilal de bana kahve yaptı, muhabbet ettik.
Deniz faslından sonra 17:00 feribotuna yetiştik. Ben Bozcaada'da denize girerim diye yanımda mayo getirmiştim ama Ege Bora yüzme için zaman olmadığına beni ikna etti. Zaten araba ile geçmiyoruz gideceğimiz yerlere minibüsle bu sıcakta sıkış tepiş gidecektim. Ege Bora'ya hak verdim vazgeçtim. Sade çantamı alıp feribota geçtim.
Feribot bir kişi gidiş dönüş 50 TL. Kart geçiyor. Araba ise 550 TL imiş ayrıca otomobildeki insan sayısı kadar da para ödeniyormuş.
Feribota geçince püfür püfür denize karşı fuse tea mangolu soğuk çay keyfi yaptım. Annem bunu epey konuştu bir içeceğe bu kadar para verilir mi diye.
( Feribotta fuse tea: 35 TL)
Sıcak bir gün olmasına rağmen esintiden dolayı rahattık sıcağı pek hissetmedik.
Sokaklar evler dükkanlar çok güzeldi.
Sokakları gezerken 2021 yılında geldiğimizde kurabiyelerini çok beğendiğim Çiçek Fırın'ı gördüm. Buranın kurabiyeleri meşhur. Annemin yüksek muhalefetine rağmen kurabiye almayı başardım.
Fırının balkonunda oturduk bademli enfes kurabiyelerimizi yedik. Çok güzeldi. Annem ise hiç beğenmedi.
(Bademli kurabiye kilosu 400 TL)
Sokakları gezdik gezdik.
Bu arada gezerken bir çeşme gördük. Para atılınca belli bir miktar su akıyor. Bana çok saçma geldi. Ömrümde ilk kez böyle bir şey görüyorum 2 TL attık şişelerimizi doldurduk. Elimizi yüzümüzü yıkadık.
Sonra gezinirken biraz ilerde ise hayır çeşmesi varmış orada da bir su molası verdik.
Bozcaada'nın pahalı bir yer olduğunu bilerek geldik sorun yok ama bu su otomatı gerçekten komik. Bu vesile ile söylemeden geçmeyeyim. Merkezde tuvaletler kişi başı 10 TL. Yine merkezde bulunan caminin tuvaleti ise kişi başı 5 TL feribottakiler ise ücretsiz. Normal zamanda gün boyu tuvalete hiç gitmeyen kızım dün dakka başı tuvalete gitmek istedi de yazayım dedim.
...
Gölge geldikten sonra takıcılara da baktık.
Akşam güneş batmaya yakın yeldeğirmenlerin oraya çıktık.
Manzara güzeldi.
Orada bir taşa oturup Ege Bora ile muhabbet ettik. Şimdiki 17 yaşındaki ergenlerin hayata bakış açısı çok farklı. Ege Bora 12. sınıfa geçti. Onun sayesinde gençleri öğrencilerimi daha iyi anlıyorum.
Bilal kola almış. Ben de Defne belki acıkır diye crax ve susamlı çubuk almıştım onlardan yedik.
Güneş güzel güzel battı.
Aşağı inip bir tur daha dolaştık.
Köylü pazarını çok sevdim ben. Rengârenk cıvıl cıvıl. Çok güzel şeyler vardı. Ben Bozcaada'nın kekiği meşhur diye duymuştum limon kekiki zahter ve salata sosu aldım ama onlar da Kazdağı Edremit kekiği imiş. Annem çok dalga geçti.
(Kekiklerin tanesi 20 TL)
Sarı sarı altın otları mor ölmez otları nazarlık tütsü otları kurumuş otlardan kapı süsleri harikaydı.
Her yer rengarenkti ve her yer farklı farklı ot kokuları ile dolu idi.
(Ot demişken Nuri bilge Ceylan'ın Kuru Otlar Üzerine filmini çok merak ediyorum. Daha gösterime aylar var.)
Artık yemek saati.
Benden başka kimse yemek yemek istemedi.
Osmancığım yemekler benden çok güzel bir yere gidip sofrayı donatın dedi ama bizimkiler acıkmamış. Defne'ye hadi sana bir şeyler alayım dedim. Böylece yanında ben de yerdim ama o da istemedi. Neyse ben de sesimi çıkarmadım.
Fiyatlara baktım. Bozcaada'da fiyatlar çok değişken elbette.
Bizim 2021'de meydanda çınar ağaçlarının altında 30 tl'ye yediğimiz izmir köfte 140 TL olmuş. Yine 2021'de 10 TL'den aldığımız soğuk içecekler ise aynı yerde 50 TL.
Yemek yemeden karşıya geçtik. Annemin içi rahat etmemiş feribotta aramış Geyikli'de bir restorant bulmuş bari oraya gidelim dedi. Ben acıkmıştım dünden razıydım. Geyikli merkeze gidip restoranı bulduk ama o da kapanmış diğerlerini de biz istemedik.
Neyse zaten saat 23'ü geçmişti.
Böylece kardeşlerime Egecime veda edip ayrıldık.
Onlar Çanakkale'ye geri döndüler. Biz de Edremit'e.
Eve geldiğimiz de 1'i geçiyordu. Hemen duşumu alıp yattım. Terasta yattık Defne ile. Sabaha kadar deliksiz uyumuşum.
Güzel bir gündü.
Annem rahatsız ayağı ile maşallah her yere geldi. Defne hep hopladı hep zıpladı. Yavru bir keçi minik bir oğlak gibi sekip durdu. Hiç durmaksızın şarkı söyledi. Yengesinin kafasını şişirdi. Bir saniye yengesinden ayrılmadı. Böylece ben de rahat ettim.
Benim de bacağım ağrımıyor Allah'a şükür.
Güzel bir gezi idi.
İyi ki de Defneciğim bizi ikna etmiş de gitmişiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder