30 Kasım 2015 Pazartesi

BELENCO WHİTE ANGEL MUTFAK TEZGAHI

Belenco white angel mutfak tezgahı kullanıyorum. Almayı düşünenler için bir değerlendirme yapmak istiyorum. Ben mutfağı yenilediğimde tezgah almak istediğimde belenco hakkında hiç yorum bulamamıştım. Belki birine bir faydam dokunur diyerekten bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.

Parlak, temizliği belli eden çok şık bir tezgah. Bembeyaz. Sadece bir kaç yerinde gri iz var.


Ben mutfakta çok şık durduğunu düşünüyorum ve tezgahımı zevkle kullanıyorum. Lakin tencere koyduğunuzda iz yapıyor. Çamaşır suyu ile de çıkmıyor. Sadece cif gibi krem temizleyicilerle ovduğunuzda çıkıyor. Ben her akşam gece yatmadan önce cifle çizilen yerleri ovuyorum. Bir daha mutfak yaptırırsam mutfak tezgahının bir kısmını ahşap yaptırırım tencere koyabilmek için . Ve mutlaka evye yerleştiririm. Bizim marangoz ben istediğim halde şık durmaz deyip sadece metal lavabo koymuş evye koymamış, çok zorluk çekiyorum.

Eğer titiz biri değilseniz yani tezgahınızı her gün cifle ovalamazsanız bir müddet sonra kötü bir görüntü oluşur. Uğraşmak istemeyenlere Belenco Angle White tavsiye etmem.

Ayrıca dolaplarımı akrilik cam kapak kullandım. Temizlemesi çok kolay. Beyaz dolaplarda sorun yok lakin mürdüm rengi alt dolapları hergün silmek hatta günde bir kaç kere silmek gerek. Çünkü her türlü izi belli ediyor. İyi ki de tüm mutfağı mürdüm yaptırmamışım. Ayrıca çizikler oluştu o kadar dikkatli kullandığım halde. Beyaz dolapları 1 siliyorsam mürdümleri 100 siliyorum yine de lekeli görünüyor. Titiz değilseniz her mutfağı kullandıktan sonra şöyle bir silip üstünden geçmeyecekseniz tavsiye etmem. Titiz bayanlar için ise mükemmel bir renk çok seviyorum dolaplarımı.

GÜNCELLEME:

Belki faydam olur diyerek yukarıdaki bilgileri vermiştim. Şimdi aradan baya zaman geçti, neredeyse 10 ay...

Yeni bir degerlendirme yaparsak; evet çok şık bembeyaz bir tezgah. Ama ben her akşam onu ovmaktan sıkıldım, ellerim mahvoldu. Çamaşır suyu işe yaramıyor. Şimdi bebiş de var. Eğer bir kaç gün ihmal edersem çay lekeleri siyah siyah çizikler tencere izleri tüm yemek izleri olduğu gibi üstünde. Hem artık sanki lekeler daha zor çıkıyor ( Bebekten dolayı çok yorgunum belki de o yüzden zor geliyor) Bu tezgah az kullanılan bir yer için mükemmel ama sürekli kullanım için kötü bir seçim.

GÜNCELLEME 2:

Dün (29 Mayıs 2016) abartmıyorum tam 20 dakika boyunca tezgahı ovmak zorunda kaldım. Cif şişesinin 4 de 1'ini kullanmışımdır. Ellerim mahvoldu. Günlük kullanılan tezgah için sakın almayın. Annem bile isyan etti git aldığın yere söyle bu kadar çizilmemesi lazım bir acaiplik var bunda dedi. Dekoratif amaçlı kullanım için çok şık ama asla günlük kullanım için uygun değil.

Not: Çamaşır suyu ile çıkmıyor. Cifle ovalamak gerekiyor. Abartmıyorum her gün en az 15 dakikanızı ovalamaya harcamanız gerek. Hiç tavsiye etmem. Aldığıma pişmanım.

GÜNCELLEME 3:

Bugün 04/01/2018

Mutfak dolaplarımı yaptırırken kalorimetrenin olduğu dolap gözümüzden tamamen kaçmış. Geçenlerde eve yine dolap yaptırınca bu arada unuttuğumuz dolabı da yaptıralım dedik. Bu vesile ile de temizligi zor olan eski kulpları söküp temizligi kolay başka kulplar taktık. Görüntü şu şekilde;



Yukarıdaki dolap 2 yıl önce yaptırdığımız dolap...

Gördüğünüz gibi 2 yıl içinde dolaplarım baya sararmış.

Demek ki akrilik cam kapaklar zamanla sararıyormuş. Rengini açmak eskisi gibi bembeyaz yapmak için de henüz bir çözüm  bulamadım.

Almak isteyenler için buyrun akrilik cam kapak ilk yapıldığı hafta ve 2 yıl sonrası...


GÜNCELLEME 4:

27.01.2019

Geçen akşam herkes uyuduktan sonra uzun süredir ihmal ettiğim tezgahıma el attım. Öncelikle yarım saate yakın çamaşır suyu beklettim, sonrasında bol bol cifle ovdum. Ve bazı sarı izler çıkmadı. Pes ettim bende. lekeli lekeli kullanıyorum. Bir daha tezgah alırsam kesinlikle kırçıllı koyulu açıklı belki de sadece siyah alırım. Titiz biri iseniz sakın almayın. Artık cifle de çıkmıyor lekeler.


27 Kasım 2015 Cuma

DEFNE FERAH'LA 10. HAFTA

Bu hafta Ben 82,0 kg
Defne Ferah 5,200 kg

Kilo vermeyi bırak istikrarlı bir şekilde kilo alıyorum. Kilo almak için bir program yapsam böyle güzel ilerlemem herhalde. Doğumdan sonra böylece 8 kilo almış bulunuyorum, Allah sonumu hayretsin.

25 Kasım 2015 Çarşamba

KIYMALI ŞEHRİYE ÇORBASI


En sevdiğim çorbalardan biridir şehriye çorbası. Her gün içsem bıkmam. Hem çok kısa bir vakitte yapılabiliyor hem de riski hiç yok. ( Terbiye yaparsaniz risk olur elbette ama eşim de ben de hafif çorba sevdiğimiz için genellikle terbiye yapmıyorum)

Hem çok sağlıklı hem çok hafif...

Önce 2 adet yeşil biberimizi  zeytinyağında kavuruyoruz. Biraz rengi dönünce 150 gr kadar kıyma ekliyoruz ve 5 dakika kadar daha pişiriyoruz. Sonra 2 adet domates rendeleyip tenceremize ekliyoruz. Biraz pişirip  1-1,5 L su ekliyoruz. Ben taneli çorba sevdiğimden fazla pişirmedim hemen suyunu ekledim. Çorbamız kaynayınca 1 kase kadar şehriyelerimizi serpiştiriyoruz. Şehriyeler yumuşadıktan sonra ocağı kapatıp maydanoz ekliyoruz.  En az 5 dakika dinlendirdekten sonra limon sıkıp afiyetle içiyoruz.

Afiyet olsun...

DEREOTLU, PEYNİRLİ TOPLAR


Bu tarifi yeşil kivi sitesinden aldım.

Çok beğenildi. Paylaşıyorum.

Malzemeler

1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı kaşar peyniri
1 adet yumurta
Yarım demet dereotu
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un
Kekik, pul biber, tuz
Üzeri için yumurta sarısı

Hazırlanışı

* Un hariç tüm malzemeleri bir kapta karıştırıyoruz.

* Yavaş yavaş un ekliyoruz. Sonra şekil verip fırın tepsisinde yarım saat kadar dinlendiriyoruz.

* Üzerine yumurta sarısı sürüp çörek otu ve susam serpiştiriyoruz.

* 180° fırına atıp üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.

Afiyet olsun...

Not: Sıcak sıcak yenmeli. Tazeyken hoşuma gitti de ertesi gün pek sevmedim ben.

Bir de kaşar peyniri yerine beyaz peynir koysak daha güzel olurdu sanki.

23 Kasım 2015 Pazartesi

2. AY AŞISI

Ayın 18'inde yavru kuşum 2. Ay aşısını oldu. Omuzdan, sağ ve sol bacaktan olmak üzere 3 tane aşı vuruldu. Tabii ki aşı olurken bastı çığlığı. Nasıl canım yandı anlatamam. O sırada iğneyi yapan ebenin dediği hiç bir şeyi duyamadım. Aşıdan hemen sonra emzirdim, yavrucuğum hemen sakinleşti. Doktor fitil ve calpol şurup yazdı ve eve gider gitmez yarım fitil koymamızı önerdi. Eve gelince eşim fitili 2'ye böldü zeytinyağına batırdı, kolayca yerleştirdi. Defne Ferah bu sırada herhangi bir acı duymadı. Ömrümde hiç fitil görmemiştim. Defnecik sonra rahatça uyudu.

Tam 5 saat sonra Defne Ferah acıyla uyandı. Nasıl ağlıyor acı acı... Feryadı odayı inletti.  Emzireyim sakinleşsin dedim yok gezdirdim yok mama hazırladım su ısıtıp verdim, altını açtım yok susmuyor. O kadar bağırıyor ki güçlü kalmak çok zordu. Defneyle birlikte ağlamamak için kendimi zor tuttum. Sonra fitilin kalan yarısını koyayım dedim. Ama bir türlü yerleştirmeyi beceremedim. Fitilin çoğu elimde eridi. Baya uğraştım ama sonunda deliği buldum yerleştirmeyi başardım. Bir müddet sonra sustu bebiş, sakinleşti. Uyuyakaldı. Fitili bu kadar zor yerleştirmemin sebebi panikle ışığı yakmayı unutmuş olmam bunun sonucu popoyu net görememem. Ayrıca zeytinyağının poponun her yerine bulaşmış olması ve her yeri çok kayganlaştırmış olmasıydı. Bir de Defnenin sürekli bağırarak ağlaması ile sakin davranamadım, elim ayağıma dolandı.

Korkumdan hiç kucağımdan indirmedim o gece.

Ateşlenmesinden o kadar korkmuyordum da çünkü halledebilirim diye düşünüyordum yine acı gelecek diye çok korktum. Salonda kolum ağrıyana kadar kucağıma yatırdım sonra koltuğun bir köşesine Defneyi yatırdım diğer köşesine de ben geçtim. Sürekli gözümün önünde olsun istedim.

Çok şükür korktuğum gibi olmadı. Defne parasetamolun etkisi midir aşıların etkisi mi bilinmez sızmış bir şekilde sabaha kadar uyudu. Her 1.5 saatte bir emzirdim.

Ayrıca yanıma el feneri seklindeki ışıldağımı aldım. Her ıh hık mık dediğinde yattığım yerden feneri açıp baktım herşey yolunda mı diye. Böyle böyle sabah oldu.

Çok şükür sakin ve rahat bir geceydi.  Şimdi de yanımda mışıl mışıl uyuyor. Yalnız ben bittim. Aşırı yorgunum.

Not: Tam 5 saat sonra ağlaması belki de açlıktandı ben yanlış anlamış olabilirim. Çünkü sonrasında ne ağladı ne ateşlendi. Bilemiyorum.

22 Kasım 2015 Pazar

YALANCI SU BÖREĞİ


Dün akşam misafirlerim için börek yaptım. Çok güzel oldu. Böyle bir börek yapabildiğime inanamıyorum ve kendimi tebrik ediyorum.

Malzemeler

1 kilo yufka
1 çay bardağı yağ
4 çay bardağı süt
2 yumurta
1 şişe maden suyu
3 yemek kaşığı tereyağı

Hazırlanışı

* Yağ, süt ve yumurtaları güzelce çırpıyoruz. Üzerine sodayı ekliyoruz.

* Yağladığımız tepsiye yufkalarımızı kat kat buruşturarak yerleştiriyoruz.

* Her kat arasına iç harcımızdan bir kepçe kadar döküyoruz.

* Ortaya böreklik peynir ufalıyoruz.

* En üstteki yufkayı tek kat ve buruşturmadan güzelce yerlestiriyoruz.

* Kalan harcıda üste döküp böreğimizi kesiyoruz.

* Tepsimizi bir poşete sarıp bir gece buzdolabında bekletiyoruz.

* Ertesi gün böreğimizin üzerine eritilmiş 3 yemek kaşığı tereyağı gezdiriyoruz.

* 180° de üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz.

Afiyet olsun...

21 Kasım 2015 Cumartesi

İRMİKLİ TOPLAR


Tarifi portakal ağacı sitesinden aldım. Çok lezzetli oldu. Hem bu kadar basit, hem bu kadar çabuk, hem bu kadar lezzetli olacağını hayal edemiyordum. 15-20 dakikada tatlımız hazır. Masrafı az, görüntü de güzel. Bundan sonra bol bol yaparım bu tarifi.

İrmikli Toplar

3 su bardağı süt
7 yemek kaşığı irmik
7 yemek kaşığı şeker
1 paket krem şanti
1 paket hindistan cevizi
Süslemek için çiğ badem, fıstık (ben damla çikolata kullandım)

* Süt, irmik, şeker bir tencereye konulur, pişirilir.

* Altını kapattıktan sonra ara ara karıştırılarak soğuması beklenir.

* Soğuduktan sonra içine bir paket krem şanti eklenir. Güzelce karıştırılır.

* Bir tabağa hindistan cevizi konulur.

* Ellerimizi ıslatarak tatlımız top top yapılır, hindistan cevizine bulanır.

* Son olarak üzerine damla çikolata bastırılır.

Afiyet olsun...


Bu topların kakaolusu için buraya tıklayınız.

20 Kasım 2015 Cuma

KADIN YORGUNLUĞU VE ERKEK YORGUNLUĞU

Bugün ikindi vakti bir post yazmıştım, çok yorgunum, elim ayağım dökülüyor diye...

Postu yayınladıktan sonra "Kalk Betül kalk bu işler yapılacak, başka çare yok" dedim.

Bir yandan bebişle ilgilendim, gezdirdim, oynadım, emzirdim, alt değiştirdim. Uyuduğunda da etrafı topladım, çamaşırları yerlerine yerleştirdim, yeni yıkanmış çamaşırları astım, bulaşıkları ayarladım, mutfağı topladım, yemek yaptım. Yarın misafirlerime yapacağım ikramları planladım, alışveriş listesi hazırladım.

Yani postu yazdığımdan beri bir saniye bile oturmadım.

Akşam eşim geldi.  O giyinirken aldıklarını yerleştirdim dolaplara, yemeklerin son rötüşlerini yaptım. Sofrayı hazırladım, yemekleri koydum masaya, çay demledim. 

Yemeği yedik.

Eşim " çok yorgunum gözlerim kapanıyor '' dedi

ve yattı. 

Olay budur sayın seyirciler... 

Ne ortadaki akşam yemeği masası, ne ocakta kapağı açık tencereler, ne de dışarıda içeriye alınıp tele serilmesi gereken bebişin çamaşırları, ne ağlayan bir çocuk, ne de yarın ki misafirler...

Hiçbirinin önemi yok.

 Yorgunmuş ve yattı.

Kızgınlık hayal kırıklığı şaşkınlık hissettiğim bunlar değil.

Gerçekten zerre kadar alınmış değilim eşimin yaptıklarından ya da yapmadıklarından...

Çünkü...

Bu benim kendi gerzekliğim...

Sen de uyusana be kadın dinlensene...

Her şeye yetişeceğim her şeyim tam olsun derken on yıl yaşlandım bu iki yılda, gözlerimin altı çöktü. 

Sanki bir kıymeti var bu yaptıklarımın... 

Bok götürsün evi. Akşamları makarna, tarhana neyimize yetmiyor sanki... 

Salaklık bende. 

Bu kafayla daha çok taşlara vururum kafamı

Başka hiçbir şey değil.

ÇOK YORGUNUM...

Makinada dolaplara yerleştirilmeyi bekleyen temiz tabak çanaklar, tezgahta makinaya dizilmeyi bekleyen kirli tabak çanaklar, temizlenmesi gereken bir ocak, acilen silinmesi gereken mürdüm rengi yaptırdığım en küçük izi bile belli eden mutfak dolaplarım, makinada yıkanmış asılması gereken çamaşırlar, dün gece kuruması için çamaşır teline, koltuklara, peteklerin üzerine, boş bulduğum neresi varsa oraya attığım katlanıp dolaplara yerleştirilmesi gereken kıyafetler var. Her yer her yerde. Yatağımı bile toplayamadım bugün. Hava çok güzel ama camları açacak halim yok. Üstelik yarın memleketten misafirlerim gelecek. Kuzucuğumun büyük babaannesi torununun bebeğini görmeye gelecek. Bir de büyük halası gelecek bebek görmeye. Bebişle hiçbir şey yapamadığım için Defne uyuduktan sonra bu gece ikramları hazırlamam gerek. Yarın eşim evde yok evi de süpürüp silmem lazım. Eee beni de görecekler kendime de bir çeki düzen vermem gerek. Bir de Defne Ferah aşı olduğu için 3 gün yıkanmaması gerek yarın süre doluyor. Onlar gelmeden kuzumu yıkamalıyım. Temiz güzel görsünler minik serçemi...Bakalım hangi birini yapabileceğim.

Tamam hijyenik biriyim. Ev pis değil sadece dağınık.  Gücümü toplayabilsem max 1 saatte pırıl pırıl yaparım bu evi. Malzemem varsa 2 saatte de ikramları hallederim. Yatmadan da banyo bakım ... Ama tüm bunlar için güç kuvvet lazım.

Çok yorgunum çok uykusuzum. Kolumu kıpırdatacak halim yok. Koltuğa kuruması için serdiğim nevresimi kenara kıvırdım, köşeye kıvrıldım, bir yandan ver fırına'yı izliyorum bir yandan yattığım yerden bu postu yazıyorum.

Biraz uyuyabilirim ama biliyorum ki derin uykuya daldığım anda Defne uyanacak daha kötü, sersem gibi olacağım, her zaman böyle oluyor çünkü. 2 aydan fazladır derin ve uzun uyumadım.

Olsun... Minik prensesim için değer... Böyle olacağını biliyordum. Sadece bugünleri unutmayayım diye yazdım.

18 Kasım 2015 Çarşamba

BEBİŞLERİ YAN YATIRIN... DEFNE FERAH'LA 9. HAFTA

Defne Ferah'la 9. Hafta...

Defne Ferah bu hafta 5200 gr
Ben 80,8 kg

Zayıflamak için çabalarken bu hafta 1,3 kg almışım. O üzgünlükle az önce yarım kavanoz çikolata yedim. Yarım pakette fıstıklı çikolata götürdüm. Belki 10 bardak da çay içtim. Şimdi içim bulanıyor başım dönüyor.

Çok üzgünüm.

Bu hafta Defne Ferah 9. haftayı bitirdi. Bu hafta söylenecek yeni bir gelişme yok. Geçen haftalardan tek farklı şey bebiş artık biberon istemiyor sanırım sütüm çoğaldı ve yetiyor.

Bebişimiz büyüyor.

Bu hafta benim yeni öğrendiğim şey;

Bebeklerinizi yan yatırın hanımlar... Ben sadece başını çeviriyordum. Bir sağa bir sola gündüzleri ise ortalamaya çalışıyordum. Ama bizim kızın kafası yine de hep yan yatmaktan arkaya doğru uzadı. Kızım kafasını düz tutmakta zorluk çekiyor. Kafa genellikle hep sol tarafa dönüyor. Hatta kucakta gezdirirken bazen o denli döndürüyor ki kafasını neredeyse 180 ° nin de ötesine geçecek. Bir baykuş misali başını arkaya çevirdiğinde her ne kadar gülsem de aslında korkuyorum.

Bizim kız sabah 3-4 gibi uykusunda ıkınmaya başlıyordu tuhaf sesler çıkarıyordu ıh ıh şeklinde, zor nefes alır gibi ama burnu açık nefes almada bir problem yok. Ben de kakasını yapamıyor rahatsızlık hissediyor diye düşünüyordum. Geçen gece 3:00 gibi kakasını yaptığı halde aynı durum yine sabaha kadar devam edince anladım ki bizim kızın rahatsızlığı kaka yapamamaktan değil hep sırt üstü yatmaktanmış. Sadece kafasını döndürmek yetmiyor vücudu da döndürmek gerekiyormuş. Sırtına bir battaniye desteği ile her iki saatte bir döndürüyorum. Artık o sesler çıkmıyor ve kızım çok daha rahat uyuyor.  Düşünsenize 10 saat hep aynı pozisyonda yattığınızı... Ne kadar korkunç değil mi... Bu da bir tecrübe oldu benim için. 

11 Kasım 2015 Çarşamba

DEFNE FERAH'IN YENİ CİCİLERİ (6)

Ebruş teyzesi kızıma pamuk prenses elbisesi almış. Elbise fotoğrafta göründüğünden çok daha şirin ve rengi çok daha güzel bir kırmızı.


10 Kasım 2015 Salı

DEFNE FERAH'LA 8. HAFTA

Bu haftanın önemli gelişmeleri;

* Defne Ferah 5000 gr olmuş.

* Ben bugün tartıldım 79,5 çıktım. Bir haftada hiç zayıflamamışım.

* Defne Ferah bu hafta bilinçli olarak bize gülmeye başladı. (Mükemmel bir duygu) Artık babasını da tanıyor, gülüyor hatta onu görünce heyecanlanıyor, elini ayağını oynatıyor.

* Bu hafta ilk kez Defne Ferah'la beraber avmye gittik, alışveriş yaptık. Deneyimimiz korktuğum kadar olmadı gayet güzel geçti. Defne Ferah'la rahat rahat alışveriş yaptık.

Aşağıda ise haftanın ayrıntıları...

3 Kasım 2015 Salı

DEFNE FERAH'LA 7. HAFTA

Defne Ferah 50. gününde...

Bu hafta Ankaradan Osman, Bergamadan Bilal, Eylem ve Ege Boracığım geldi. Annemle babam zaten bizde idi. Ailecek çok güzel vakit geçirdim. Bana çok iyi geldiler. Allaha bana böyle güzel bir aile nasip ettiği için bol bol şükrettim. Kardeşciklerim daha önce de bebek görmeye gelmişlerdi, 2 gün kalmışlardı ama o sırada ben sürekli Defneyi emzirdiğim için yüzlerini görmemiştim, muhabbet edememiştik. Bu sefer güzeldi. Hep beraber bir günü Bolu Abant-Gölcük- Mudurnu gezisi yaparak değerlendirdiler. Ben gidemedim, kendime güvenemedim. Bebeği üşütmeyeyim, uzun yol zor olur dedim, fotoğraflarla yetindim.

* Bu hafta Defne Ferah'ın iyice büyüdüğünü farkettim. Kıyafetleri küçüldü. Alışverişe çıkmam lazım. Bebekle alışveriş gözümü çok korkutuyor.

* Bu hafta ilk kez çocuğu evde annemlere bırakıp markete alışverişe gittim.  Evde otur otur ayaklarım kapanmış 100 metre ötedeki markete zar zor gittim. Yürümekte zorluk yaşıyorum.

* Pazar günü seçim vardı. Oyumuzu kullandık ardından biraz araba çalıştım. Hala araba süremiyorum. Eğer arabayı kullanabilirsem hayatımda çok önemli bir iş daha halletmiş olacağım.

* Defne Ferah artık etrafı merakla ve çok dikkatli inceliyor.

* Bazen bana çok güzel bakıyor, ama gülümsemesini sadece uykuya dalarken görüyorum. Babasına ve anneannesine ise çoktan gülümsedi ( kıskanıyorum)

* Ses çıkarma çalışmaları yapıyor ama şimdilik sadece ağzını açıp kapatabiliyor. (Bu sırada ölüyorum gülmekten)

* Eldivenlerinin üstünden elini emmeye başladı. Eldivenleri hep ıslak. Habire eldiven değiştiriyorum. Emzik ise almıyor. Babası çeşit çeşit emzik aldı ama hiçbirini istemiyor.

* Tuvalet alışkanlığı düzene girmeye başladı. Bu hafta günde 1 bazen 2 kez kaka yaptı.

* Artık su verdiğim için sanırım, çiş miktarı çok arttı. Alt değiştirme sayısını artırdığım halde sık sık  idrar bezden taşıyor. Tüm üst baş değişiyor.

Bu hafta da böyle geçti. Anlatacak yeni pek bir şey yok. Defne Ferahımız büyüyor.