28.06.2023
Dün sabah Defne yine uyanır uyanmaz babasını Edremit'e davet etmek için bilmem ki kaçıncı kez aradığında babasının Edremit'e gelmek üzere yola çıktığını öğrendi.
Havalara uçtu yavru kuşum.
Kahvaltı için Kemal'i bekledik. Annem hemen kahvaltıya kıymalı gözleme yaptı. Kemal 13:30 gibi geldi. Hep beraber kahvaltı yaptık.
Defne bıcır bıcırdı. O kadar mutluydu ki. Kahvaltıdan sonra babası ile ders çalışmak üzere yukarı çıktılar. Ben de kitabımı okudum.
Ögleden sonra 16:00 sularında Pelitköy'e denize geldik.
Yollar sahil epey kalabalıklaşmış. Tatilciler gelmiş anlaşılan.
Bir ağaç gölgesine yerleştik.
Bir önceki gün harika idi Pelitköy.
Deniz sıcacık su ışıl ışıldı.
Bugün ise su buz gibiydi.
Benim yüzemeyeceğim kadar soğuk sulara bile ne var ki normal Edremit suyu, buranın suyu her zaman soğuk diyen anneme göre bile deniz çivi gibi imiş.
Hatta öyle soğuktu ki Defne bile yüzemedi. Kendi isteği ile çıktı sahilde oynadı.
Hatta öyle soğuktu ki denizden çıkan insanlar üşüyeceğine tam tersine birbirlerine sıcak sıcak hava esiyor değil mi diyorlardı.
Biraz denizi seyrettik ayaklarımızı çime koyduk sonra da Kemal Defne Ben Pelitköy sahilini gezdik.
Ben buralarda ilk defa ileriye gittim.
Daha önceleri buralara gelmemiştim.
Gerçekten ama gerçekten bayıldım.
Sokaklar bahçeler çiçekler palmiye ağaçları bayıldım bayıldım.
Aslında daha da gezme niyetim vardı ama Defne yoruldu.
Bir dahaki gittiğimde kendi başıma gidip iyice gezme niyetindeyim.
Döndüğümüzde güneş batmak üzere idi.
Anneme iftar hazırladık. Arife günü oruç tutmak çok sevapmış. Ama annem çok zorlandı bu sefer.
Çay domates salatalık biber peynir zeytin salça çikolata ve sabah kahvaltıdan kalan çok az biber kızartmasından oluşan mütevazı iftar sofrasından sonra eve geldik.
Biraz da karpuz molasından sonra kendimi terasa serdiğim halının üzerine yatağa attım. Yıldızların altında bir müddet yattım. Allaha şükrettim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder