10.06.2023 Cmt
Bugün Ayvat Bendi Tabiat Parkı'na gittik.
Sabah erkenden uyandım. Defne öyle derin uyuyordu ki uyandırmaya kıyamadım. Zaten önceden kararlaştırdığımız bir programımız yoktu. Oturdum performans sınavlarımı okudum. Sonra biraz iş yaptım. Sonra Defne'yi uyandırmaya çalıştım ama kalkmak istemedi. Ben de rahat bıraktım. İşlerimi yaptım.
Defne 10'a doğru uyandığında ilk iş babasını aramak oldu. Tekrar konuştuk, kararlaştırdık hazırlandık ve Belgrat Ormanlarına doğru yola çıktık. Aslında 2-3 saat önce çıksa idik çok daha güzel olurdu.
Yolda Kemal Karaburun'a gidelim boşver Belgrat Ormanları'nı şimdi çok trafik vardır o yolda dedi. Ama direkt güneşin altında hem de tam öğle saati çatır çatır yanacağımı ve zerre zevk alamayacağımı bildiğimden biraz bastırdım ve ikna ettim. Defne denize girmek ister ama kıyafeti yok mayolarımızı alıp da oraya gidelim dedim.
Böylece rotamız geri Belgrat Ormanları'na çevrildi.
Yollar kalabalık değildi. Yaklaşık 1 saat sonra oradaydık.
Giriş Ücreti 2023 Haziran için 25 TL.
Daha önce buraya hiç gelmemiştim.
Daha önce Yine Belgrat Ormanlarında Neşet Suyu Tabiat Parkı'na gitmiştik. O zaman annem babam ve Osmancığım da vardı.
Neşet Suyu Tabiat Parkı burada
Buraya gelince ilk hissettiğim şey ışık farkı idi. Burada her yer gür ağaçlarla kaplı; Her yer gölge. Dolayısıyla etrafta yeşil bir ışık var. Ağaçların arasından süzülen güneş ışınları ise sütunlar oluşturuyor.
Her yer yeşil yeşil....
Gözlerim ilk etapta alışmakta güçlük çekti.
Önce sakin bir yer bulduk.
Arabadan masa sandalyelerimizi çıkardık. Defne masayı sildi. Ben kahvaltılıkları çıkardım.
Kemal de arabayı getirdi yanımıza park etti.
Kahvaltımızı yaptık. Sonra gezintiye başladık.
Önce Kurt Kemeri'ni görmeye gittik.
Kurt Kemeri Osmanlı zamanında İstanbul'un su ihtiyacını karşılamak için yapılmış.
Altından minik bir dere akıyor. Defnecik orada ayaklarını suya soktu. Minişlerini banyo yaptırdı. Allah'a şükür suya düşmeden oynamayı başardı. Sonra da Kemal de Defne'nin ısrarlarına dayanamadı o da ayaklarını suya soktu. Su baya soğukmuş.
Sonra ayaklarını kurutmak için derenin kenarında otururken Kemal'in kafasına kuş s.çtı. Kemal'in baya canı sıkıldı.
Burada epey suyla oynadıktan sonra Ayvat Bendini görmek üzere yola çıktık. Kemal ve Defne arabanın orada kaldılar gelmek istemediler ben yola devam ettim.
Ormanın içlerine doğru yürüdükçe etraf sakinleşti. Çıstak çıstak müzikler bitti kalabalık azaldı kuş sesleri daha bir duyulmaya başladı. Parkur güzelleşti. Yan tarafta minik bir derecik akıyordu.
Bol bol çadır gördüm. Çocuklar bisiklete biniyorlardı. Bazı gençler koşu yapıyordu. Türlü türlü insan yürüyüş yapıyordu.
Mangallar semaverler hamaklar okey oynayanlar uyuklayanlar ayaklarını çamura gömenler vs vs
Güzeldi...
Nihayet Ayvat Bendine geldim.
Ayvat Bendi Tabiat Parkı Eyüpsultan'ın Kemerburgaz mahallesinin 9 km kuzeyinde yer alan bölge imiş. 50 hektar (120 dönüm) bir alanı kaplıyormuş. 2011 yılında tabiat parkı ilan edilmiş. Belgrad Ormanı içindeki dokuz tabiat parkından biri imiş.
Bu tarihi bend Kağıthane Deresi’nin kollarından biri Ayvat Deresi üzerine kurulu imiş.
Kırkçeşme suyu bentleri isimli 4 adet bentten bir tanesi imiş. III. Mustafa 1765 yılında inşa ettirmiş.
Bentler denilince ben minik bir su seti zannetmiştim ama epey yüksek bir baraj gibi bir şeymiş burası. Aşağı bakarken başım döndü.
Bir kaç çocuğu uyardım aman yaklaşmayın dikkat edin dedim.
Defnelerin yanına döndüğümde baya yorulmuştum. Aslında minik bir yürüyüş yolu en fazla gidiş dönüş 3 km'dir. Ama bacağım kendini hissettirmeye başladı.
Artık eve döndük.
Banyomuzu yaptık. Çamaşırları makinaya attık. Eşyaları yerleştirdik. Dışarıdan yemek söyledik.
Defne her zamanki gibi tavuk kanat söyledi ben de 2 lahmacun.
Karnımız da doydu çok şükür.
Şimdi yatakta bir yandan dinlenirken bir yandan bunları yazıyorum. Aynada kendimi görüyorum. O kadar güneş kremine rağmen epey yanmışım. Üstelik her yer gölge idi güneş bile içeri giremiyordu. Defnecik bile kırmızı kırmızı.
Bugünümüz de böyle geçti.
Ayvat Bendi çok kalabalıktı. Her taraf hep aynı cins ağaçlarla çevrili idi.
Güzeldi.
Sürekli gelmek isteyecegim bir yer değil ama kesinlikle kötü bir yer de değil.
Belki hafta içi daha çok sevebilirim burayı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder