01.05.2023
İstanbul'da en sevdiğim yerlerden biridir Hidiv Kasrı...
Allah'a şükür bu sene de baharda gitmek nasip oldu.
Üniversitede iken bir sabah Yuşa Tepesi'ne sabah namazına gitmiştik. Sonra da Hidiv Kasrı'na gelip yürüyüş yapmıştık.
Çok erken saatlerdi koruda kimseler yoktu. Bülbüller öyle güzel ötüyordu ki.
Sonra sabah erken saatler olduğundan bence o saatlere mahsus değişik çiçek kokuları ağaç kokuları ya da sadece sabah tazeliği kokusu vardı.
Çok güzel bir sabahtı.
Sonra defalarca orada bulundum. Mesela mezuniyetim orada oldu. Öğrencilerimin mezuniyeti orada oldu. Bir arkadaşımın nişanı orada oldu.
Sonra sevdiklerimle bir sürü hatıram var.
Sonra dedim ki ben her bahar geleyim buraya, bir gelenek olsun hayatımda.
İşte her bahar geliyorum mutlaka.
Fırsat buldukça da arada yürüyüşe geliyorum.
Bu sabah önce Otağtepe'ye gittik. Otağtepe'den çıkınca yolda bir fırında durduk simit açma tahinli çörek ve acı badem kurabiyesi aldım. (102 TL tuttu.)
Sonra Kasra geldik. Giriş 32 TL.
Kasr ve bahçesinde bulunan çay kahve dondurma standı kapalı imiş. Açıkçası baya üzüldüm. Çünkü epey acıkmıştım ve aldığım şeyleri çayla birlikte kamelyalarda yiyecektim. Keşke termosa su koysaydım.
Kasra gelince önce arabada aldıklarımızı yedik. Defne neredeyse bir simit yedi. Hem çok yorulmuştu arabada baya dinlendi.
Sonra koruyu gezdik.
Çok güzeldi. Defne ve ben epey yorulmuşuz Otağtepe'de. O yüzden sadece bir tur atabildik. Sonra çıktık.
Dönüş yolu da rahattı saat 13'e doğru evdeydik.
Eve geldik. Önce çay demledim. Biraz dinlendim. Sonra salonu temizledim. Sonra Defne arkadaşlarını gördü. Bahçeye çıktık. Oradan yazıyorum bunları.
Şimdi ise Defne yanıma oturdu bu soğukta dondurma istiyormuş. Ben de hava soğuk hasta olursun dedim. O zaman ekşiyüz istiyormuş dondurmayı da evde yermiş. Birazdan bakkalımızdan dondurma ve ekmek alıp döneriz evimize.
Her günümüz böyle güzel geçsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder