16.11.2022
Bugün Defne ile Atatürk Arboretumu'na gittik.
Mükemmeldi.
Daha önce birkaç kez baharda gitmiştim. O zaman da harikaydı. Ama sonbaharda çok daha güzelmiş.
Daha önce sonbaharda gitmedi iseniz mutlaka ama mutlaka gidin.
Sarı turuncu kırmızı yeşil...
Bin bir tonda yapraklar mükemmel bir peyzaj oluşturmuş.
Yürürken ağaçlardan her biri kendine özgü değişik değişik yapraklar üzerinize dökülüyor.
Aslında tatilde Edremit'e gitmeyi düşünüyordum. Öyle planlamıştım. Fakat maddî sebeblerden dolayı gidemedim.
Bu tatili evde geçirmek durumundayız.
Ben aslında evde olmayı seviyorum. Halletmem gereken işlerim var: Evi temizlemem gerek, felsefe derslerime çalışmam gerek hem de biraz dinlenmeye ihtiyacım var.
Aslında bardağın dolu tarafını görmeye çalışıyorum.
Evdeyim ve bu vakti güzel geçirmek istiyorum.
Atatürk Arboretumu bize yaklaşık 40 km uzaklıkta. Son 7-8 km ise ormanın içinden gidiyorsunuz.
O yola bayıldık.
Arabayı ücretsiz otoparka bıraktıktan sonra müzeye geçiş yaptık.
Arboretum bitki müzesi demek. Burası bir müze olduğu için hiç bir yiyecek içecek top plaj sandalyesi vs içeri alınmıyor. (Yine de huzursuz tipler her seferinde güvenlik görevlisine sorun çıkartıyor.)
İçeride ise hiç bir büfe restoran yiyecek içecek satan yer yok. (Niye yok anlamış değilim) Defne içeri girdikten bir müddet sonra aşırı acıktı. NOT: Giderseniz arabanıza yiyecek koyun. Çıkışta yersiniz.
Giriş ücreti tam 7,5 TL öğrenci 2,5 TL
Nakit para geçmiyor.
Öğretmen indirimi yok.
Müze 08:30 da açılıyor.
İçeri girdik gözlerimiz şenlendi.
Ağaçların ismini öğrendik, kuğulara ördeklere baktık, yaprak ezdik, arkadaki atıl göle taş atmaca oynadık. Patikalar gizli yollar keşfettik. Bol bol hayret ettik.
Çok güzel bir kaç saat geçirdik.
Tavsiye ederim.
Mutlu umutlu günlerimiz olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder