05.01.2023
Çocukken Kemalettin Tuğcu hikayeleri okuduğumu ve çok etkilendiğimi hatırlıyorum.
Kitap yurdundan kitap sipariş verirken nostalji olsun diye bir de bu kitabı almıştım.
Defne'nin taekwondo kursunda onu beklerken okudum.
Tam da hatırladığım gibi harika...
Aradan belki 35-40 yıl geçmiş.
Okurken eski duygularım o çocuk hislerim canlandı.
Türk filmi tadında hiç de sıkıcı olmayan gayet güzel bir kitaptı.
Çok beğendim.
Geri kalan Kemaleddin Tuğcu kitaplarını da alacağım.
Fotoğrafta görünen balıklar da Defne'nin balıkları Altın ve Beyaz çikolata...
Defne şimdi babasında.
....
Bugün çok yoğun geçti.
Sabah Defne ile okula gittik. Kimya sınavı vardı. Gerginlikten gece uyuyamadım. Okul zaten gergin gergin geçti.
Eve geldik.
Yazılıları okudum e-okula girdim.
Akşama ise Defne'nin ateşi çıktı.
Çok korkuyorum.
Aslında ben de hiç iyi değilim.
Kaç gündür başım şiddetle ağrıyor. Halsizim iştahım hiç yok ve midem bulanıyor ama hep mücadele içindeyim.
Defne iyi olsun da başka bir şey istemem...
Şu anda bu satırları çok zorluklarla yazıyorum.
Kızımı merak ediyorum.
:(
Bu balıkları da aldık ama sürekli gerginim aç mı oksijensiz mi eziyet mi ediyoruz bu balıklara diye düşünmekten fenalık geçiyorum.
Doğru düzgün bakmıyorum incelemiyorum bağlanırım da öldüklerinde çok acı çekerim diye.
Keratalar sürekli birbirini kovalıyorlar sürekli hareket ediyorlar. O kadar tatlı o kadar çaresiz o kadar masumlar ki.
Onları gördüğümde hep ağlamak istiyorum.
Zaten bugünlerde herşeye ağlamak istiyorum.
Psikolojikmen çok zayıf düştüm bu aralar.
Fizyolojimdeki bozukluk ruh haletimi de etkiliyor.
Geçen gün de okulda kanser hastalarını konuşuyorduk rahat rahat ağlayamadım insanların içinde evde olsam gözlerim şişene kadar ağlardım.
Bugünler böyle ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder