20 Kasım 2015 Cuma

ÇOK YORGUNUM...

Makinada dolaplara yerleştirilmeyi bekleyen temiz tabak çanaklar, tezgahta makinaya dizilmeyi bekleyen kirli tabak çanaklar, temizlenmesi gereken bir ocak, acilen silinmesi gereken mürdüm rengi yaptırdığım en küçük izi bile belli eden mutfak dolaplarım, makinada yıkanmış asılması gereken çamaşırlar, dün gece kuruması için çamaşır teline, koltuklara, peteklerin üzerine, boş bulduğum neresi varsa oraya attığım katlanıp dolaplara yerleştirilmesi gereken kıyafetler var. Her yer her yerde. Yatağımı bile toplayamadım bugün. Hava çok güzel ama camları açacak halim yok. Üstelik yarın memleketten misafirlerim gelecek. Kuzucuğumun büyük babaannesi torununun bebeğini görmeye gelecek. Bir de büyük halası gelecek bebek görmeye. Bebişle hiçbir şey yapamadığım için Defne uyuduktan sonra bu gece ikramları hazırlamam gerek. Yarın eşim evde yok evi de süpürüp silmem lazım. Eee beni de görecekler kendime de bir çeki düzen vermem gerek. Bir de Defne Ferah aşı olduğu için 3 gün yıkanmaması gerek yarın süre doluyor. Onlar gelmeden kuzumu yıkamalıyım. Temiz güzel görsünler minik serçemi...Bakalım hangi birini yapabileceğim.

Tamam hijyenik biriyim. Ev pis değil sadece dağınık.  Gücümü toplayabilsem max 1 saatte pırıl pırıl yaparım bu evi. Malzemem varsa 2 saatte de ikramları hallederim. Yatmadan da banyo bakım ... Ama tüm bunlar için güç kuvvet lazım.

Çok yorgunum çok uykusuzum. Kolumu kıpırdatacak halim yok. Koltuğa kuruması için serdiğim nevresimi kenara kıvırdım, köşeye kıvrıldım, bir yandan ver fırına'yı izliyorum bir yandan yattığım yerden bu postu yazıyorum.

Biraz uyuyabilirim ama biliyorum ki derin uykuya daldığım anda Defne uyanacak daha kötü, sersem gibi olacağım, her zaman böyle oluyor çünkü. 2 aydan fazladır derin ve uzun uyumadım.

Olsun... Minik prensesim için değer... Böyle olacağını biliyordum. Sadece bugünleri unutmayayım diye yazdım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder