23 Eylül 2020 Çarşamba

SARIYER

 22.09.2020

Dün Defneciği boğaza götürmeye söz vermiştim. Sabah uyanır uyanmaz hemen kahvaltımızı yapıp yola çıktık. 


Aslında sabah külçe gibi uyandım. Herkesin malumu uzaktan eğitim-öğretim  faaliyetlerinin başlaması ile eba çöktü. Öğretmenler ögrenciler idareciler herkes sisteme giriş yapmaya çalışıyor. (Ama yapamıyor)

Bu haftaki ders programım gelmedi. Çünkü idareciler de tıpkı bizim gibi sistemsel sorunlar sebebi ile işini  yapamıyor. 

İşte sabaha kadar acaba sabah dersim var mı  varsa sisteme girebilecek miyim eğer eba açılırsa  ders kitabından mı dersi işlesem yoksa kendi kaynaklarımı mı kullansam kendi kaynaklarımı  kullansam telefonumun kalemini kullanır güzel güzel ders anlatırım ama ögrenciler yarın birgün  bizim hoca meb'in ders kitabını  kullanmıyor der başım ağrır. Okulunkini kullansam orada kalem çalışmıyor düpdüz anlatacağım, kimyasal hesaplar konum, soruları anlatarak mı çözeceğim. Daha ilk dersten öğrenciler  kimyadan nefret edecek. Düşüne  düşüne  kabus göre göre sabahı ettim. 

Sabah baktım ders yok.  Fırsat bu fırsat  daha da böyle boşluk  olmaz bende deyip hemen değerlendireyim dedim. 


Önce minik işlerimizden  birini halletmek için yolumuzun üstü olan Maslak'a gittik.  26 yıldır İstanbuldayım hiç gitmemiştim ama hep merak etmiştim gökdelenlerimizin olduğu  semti.  Dışarıdan çok modern çok şık duruyor. Yani sever(d)im Maslak'ı...

Berbatmış.

50 katlı gökdelenleri dikmişler ama yanında tek arabalık yol var. Yollarda park etmeyi bırak adres sormak için bile hiçbir  alan yok. Mesela yolda önümüzdeki  bir dükkana mal geldi  kamyonet yolun ortasında  durdu.  mecburen bekledik.  Haldır huldur yolda boşalttılar malı yapacak birşey yok, bekledik.


Benim plazanın önünde bir otopark buldum. Anahtarı valeye bıraktım -mecburen çünkü  içerisi tıklım tıklım.-Naparlarsa yapsınlar dedim.  İşim çok  kısa sürdü . Vale eminim ki park etme işini  anca bitirmiştir ki ben geldim. Şaşırdılar  zaten beni görünce. Benim işim  bitti dedim. Otopark ücreti  olarak  20 tl aldılar. Vay anasını sayın seyirciler. Maslak'ta 10 dakika otopark 20 tl... 

İnsan çevreyoluna çıktım diye rahatlar mı... valla rahatladım . Oh be ha bağcılar  ha Maslak ... Hiç fark yokmuş bence hepsi de rant için utanç  verici yapılmış binalarla dolu.  Sen 50 katlı gökdelenleni dik  ama ortaya patika gibi yol çek... Esefle kınıyorum  da şaşırıyor  muyum? Hayır... Daha da gitmem Maslak'a inş. 

Of neyse...




Sarıyer'e geldik. Güneşli pırıl  pırıl bir hava vardı.  Biraz rüzgarlıydı ama güzeldi. Ne terleten ne üşüten öyle güzel  bir hava. 


Defne sahili görünce çok mutlu oldu.  Beraber baya yürüdük. Tabii ki  ilk parkı görünceye kadar. 




Zaten Defne ile yürüyüşlerimiz ilk parkı görünceye  kadar oluyor. 

Defnecik oynarken ben de parkın çevresinde  yürüyerek günlük  adım sayımımı tamamlamaya çalıştım.  

Defne saatlerce oynadı  oynadı hiç doyamadı  oynamaya...



Geri dönüş  yolunda ise her zamanki gibi ağladı. Eve dönünce seni millet bahçesine götüreceğim diyerek ikna edebildim. 

Bugün 10 km den fazla yürümüşüm. Sabahtan akşama hatta geceye kadar dışarıda idik. Buna rağmen Defnecik hala ve dönmek  istemedi. Baya mızıkladı. Yani benim kızım  köyde yaşamalıydı. Sabah salacaktım dışarıya akşam  yatmaya eve gelecekti  ama napalım şartlar...

Herkese mutlu günler...




1 yorum:

  1. Ah burda da çocuklar bir çıkıyor akşama anca giriyorlar...

    YanıtlaSil