24 Nisan 2019 Çarşamba

24.04.2019 ÇARŞAMBA

Bugün buraya, Başakşehir 4. Etap'a öğrenci getirdik. Üniversite tanıtım günleri  varmış.

İçerisi tıklım tıklım. Yüzlerce, otobüs otobüs öğrenci. Nefes alamadım dışarı çıktım.

Fuar alanının tam arkasında bekarken 8 yıl boyunca oturduğum ev var.

Kalabalıktan eski evimin bahçesine kaçtım.

Çam ağaçlarının altında bir banka oturdum. Bir yandan kuş seslerini dinliyorum bir yandan da bunları yazıyorum.



İlk evim, sığınağım. Her günü  ayrı  bir mutluluk hatırladığım güzel evim.

2012'de taşındım buradan. MEB'e geçmiş  Mardin'e tayinim çıkmıştı. Aradan neredeyse 7 yıl geçmiş.

Bu süre zarfında her şey yerli yerinde kalmış. Sadece ağaçlar kocaman olmuş. Her yanda tatlı  huzur verici bir gölgelik var. Tepemde bir saksağan habire aşağı dal kozalak atıp duruyor. Diğer bir saksağanla kavga ediyor sanırım. Her yandan kuş sesleri geliyor. Kumru serçe saksağan karga ve bilmediğim başkaca kuş sesleri.


Buradan ayrıldıktan sonra başka hiç bir yerde görmediğim çin manolyam hâlâ aynı boyda ve hayret ki hâlâ çiçeklerini dökmemiş.



Süs kirazları ise baya yapraklanmışlar ama hala pembiş pembiş güzeller.

Kpss ye hazırlanırken bir yandan soru çözerken bir yandan  neşe ile bağrışan çocukları  dinlerdim. Cıvıl cıvıl çocukları ağırlayan mutluluk köşesi şu güzel çocuk parkı ise aradan geçen zaman içinde tamamen koyu gölge altında  kalmış. Leylandiler çok boy atmış, büyümüş.

Bütün ağaçlar daha tam yapraklanmamasına rağmen devasa görünüyor gözüme.

Daha önce burada farketmediğim kartopu çalıları ise hepsi çiçeklenmiş bana gülümsüyorlar.


Bir sürü bir sürü  hatıra hücumda.

Yoğun bir duygu seli altındayım.

Ne kadar da çok severdim buraları.

Aradan caminin pitoresk görüntüsü.

Diğer odaya geçip geçip giden otobüslere bakıp hayat devam ediyor mutluluğu.

Her birini severek beğenerek isteyerek aldığım her daim bana gülümseyen ev eşyalarım. Çiçeklerim...

Hayattan umutlu olmak...

Güzel  şeyler olacak mutluluğu,

Sabah huzurla uyanmak,

O hafiflik...

Tum hatıralar  sanki dün gibi.

Bir ben bambaşkayım. Yüzüm  gözlerim ellerim. Baktığım bu yüz benim olamaz. Aradan geçen yıllarda aydınlığını kaybetmiş. Bakışlarım solmuş. Ne kadar istesemde gözlerimin içi artık gülemiyor. Her kendime baktığımda  kendim bana o kadar mahsun görünüyor ki ağlıyorum. Ben bu değilim diyorum. Ne yaparsam yapayım o tasasız hafif uçuş uçuş günlerime dönemeyeceğim biliyorum.

Yaşlanmışım.

Ama şu anda...

ortam o kadar güzel bahar o kadar hayat bağışlayan  ki...

ve  az ötede öten kuş o kadar güzel cıvıldıyor ki....

Her şeyi boş veriyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder