14 Ekim 2015 Çarşamba

PES ETTİM... DEFNE FERAH'LA 4. HAFTA

Bugün Defne Ferah 29. gününde. Böylece 4 haftayı geride bıraktık.

Bu gece de her zaman ki gibi zor geçti. Defne sürekli emmek istedi. Arada 10-15 dakika uyudu, uyandı. Benim için uykusuz rutin gecelerden biriydi işte. Sabah olduğunda Defne Ferah gözüme çok küçük göründü. Doğduğundan beri sanki hiç büyümedi yavrucuğum. Sanki değil büyümedi gerçekten. Topu topu bir ayda 220 gr aldı.

Bu sabah da onu iyice küçülmüş görünce artık pes ettim.

6 ay sadece anne sütü vermeye kararlı idim. Bu sabah vazgeçtim. Sabah su almak için evden çıkan eşime mama da al dedim. Aslında hiç istemiyordum mama vermeyi ama artık Defne'nin sürekli aç olduğunu doymadığını hatta uyuyakaldığında uyuduğunu değil de  açlıktan bayılmış olma ihtimalini düşünmeye başlamıştım.

Eşim de eve Aptamil mama ve gaz yapmayan yeni doğanlar için yapılmış Mr Brown biberonla geldi.

Önce minik kuşumu güzelce yıkadık sonra bir güzel emzirdim. Her iki göğsümü de verdim, rahatladı, uyuyakaldı. Artık baya uyur dedik. ( Her banyodan sonra öyle diyordum ama aslında nadiren uzun süre uyuyordu) Denemek amaçlı 30 cc mama hazırladık. Ben mamayı almayacağına emindim. Çünkü gayet güzel emmişti. Gitti bir ölçek mama, ziyan oldu diyordum.

Ama benim minik serçem mamayı cork cork nefessiz içti neredeyse. O minicik elleri ile biberonu tutmaya çalıştı. Sanki sakın çekmeyin der gibiydi. Sonra bir rahatladı ki sormayın. Hiç aranmadan huzurla uyuyakaldı.

Yavru kuşumun doymasının şerefine keyifli güzel ve özel bir akşam yemeği yedik ailecek. Hepimiz nihayet Defne doyduğu için çok mutluyduk. Huzurla uyuduğunu bildiğimizden hepimiz gülümsüyorduk.

Sonra akşam üstü 30 cc ve yatmadan önce yaklaşık 50 cc mama içti. Ve neredeyse 6 saat uyudu. Hala da uyanacağı yoktu ama çok uyumanın bebekler için iyi olmadığını bildiğimden biraz çaba harcayarak uyandırdım, emzirdim.


                           *************


Bugün Defne'nin  30. günü. Belirgin bir şekilde bir sakinleşme var bebeğimde.

Vicdan azabı çekiyorum. Meğerse yavru kuşum 1 aydır açmış.  Doğduğundan beri ağlaya ağlaya bütün çabasıyla doymaya çalıştı, neredeyse 18 saat çenesi yorulana, gücü bitene, yorgunluktan sızana dek emdi. Uyuyakaldığı zaman 10 dakika çeneyi dinlendirdi ve yine emmek istedi.

Ah yavruşum... Emzirmemek için oyalamaya çalıştığım, teselli etmeye çalıştığım zamanları hatırlıyorum. Emzik vermeye çalıştığım zamanlar...  Emerken o minicik elleri ile göğsümü tutmaya çalışıyordu, var gücü ile emiyordu yavrucağım. Açlıktan ağladığı zaman o bakışları o dişsiz ağzı titreyen minicik dili sımsıkı kapattığı elleri çaresizliği aklıma geliyor sürekli ağlamak istiyorum.

                                 *********

Aşağıda bu hafta aldığım notlar

Defne Ferah'la 4. hafta ...


6 Ekim:

Bugün kızımın gözlerinden yaş geldi ilk kez. Altının değiştirilmesi gerekiyordu. Önce sakin olması için emdirdim. Sonra her zamanki gibi uyuyakaldı. Bir yandan uyurken bir yandan altını değiştireyim dedim. Uyandı ve çok ağladı. Sakinleşmesi için konuştum fayda etmedi. Sonra yüzümü yaklaştırdım kokumu duyup ağlamayı bırakır diye. Minik kuşum yüzümü emmeye kalktı. Canım benim o zaman ne kadar savunmasız ne kadar küçük olduğunu anladım. O sırada gözlerinde yaş oluşmuş. İç çeke çeke emdi sonra kuzucum.

Uyku ve emme sorunumuz hala bitmedi. Sürekli emiyor kuzucuk.

7 Ekim:

Bugün çok mutluyum.

* Birincisi artık bir yandan emzirirken bir yandan uyumayı öğrendim.

Böylece gündüzleri daha dinç hissediyorum kendimi. Böylece sinirlerim de daha sağlam.

Defnecik hep memede. Bir gün değil iki gün değil her gece böyle ve gidişat gösteriyor ki uzun bir müddet de böyle devam edecek. Bir yastık alıyorum dizlerime, Defneyi de yastığa yatırıyorum. Kendim de oturduğum yerden kestiriyorum. Bazen sırtıma başıma yastık desteği yapıyorum dayanıp uyuyorum,  bazen kollarıma yastık desteği yapıp kolumun üzerinde uyuyorum, bazen de Defneye doğru eğilip iki büklüm uyuyorum. Uzun süre uykusuz kalınca pozisyon o kadar da önemli değilmiş. Her şekilde uyuyabiliniyormuş. Şimdiye kadar pijamalı nevresimli mis gibi kokan yatağımda uyudum, tv karşısında sızdığımı hiç bilmem. Hep vaktinde yatıp vaktinde kalktım. Ve çoğu zaman deliksiz rahat uyku uyudum. Napalım 40 yaşından sonra da böyle olsun.

* Bugün Defne Ferah gündüz uzun uyudu yaklaşık 3- 4 saat.  Fırsattan istifade evi toparladım.
* Önce banyoyu temizledim. Günlerdir banyoyu işgal eden geniz yakan idrar kokusu gitti. (Durumdan herkes haberdarmış meğer ama müdahale  lohusa halimle benden bekleniyormuş!)
* Etrafta ne var ne yok topladım, dağınıklığı giderdim.
* Mutfak tezgahını, lavabosunu çamaşır suyuyla ovdum.
* Buzdolabını kabaca elden geçirdim.
* Mutfak dolaplarını kontrol ettim her şeyi yerli yerine koydum düzenledim.
* Tezgah altı mutfak dolaplarını sildim.
* Balkonu temizledim, sildim.
* Masa sehpalar çay lekesi olmuştu, çamaşır suyuyla sildim.
* Bu sırada 1. posta çamaşırlar yıkandı, astım. 2. postayı attım.
* Tüm camları açtım. (Defnenin yattığı oda hariç tabi) Ev havalandı mis gibi oldu.
* Yatak odasının topladım, tozunu aldım.

Evi süpürüp silemedim. Ama Defne uyanıncaya kadar bu kadar yaptığım iş evi baya ferahlattı tabii beni de çok ferahlattı. Enerjimi artırdı.

Şimdi gece 01:30 Defnecik emiyor her zamanki gibi 10 dakika kadar uyuyup yeniden emmek istiyor. O uyurken arada ise gündüz attığım 3. posta çamaşırları asıyorum.

Bu arada eşim annem babam çok yardımcı oluyorlar. Allah hepsinden razı olsun.

9 Ekim:

Artık her emzirmeden sonra mutlaka gaz çıkarıyorum. En azından uğraşıyorum. Her seferinde çıkmıyor ama anladım ki sürekli emmek istemesinin altında gaz var.

Bugün gaz yüzünden kıvrandı kıvrandı yavruşum. Bir türlü çıkmadı gaz... Sabah rezene kimyon anason dereotu karışımından çay yaptım. Ben zaten her gün 2-3 fincan içiyorum ama bu sabah Defneciğe 4 çay kaşığı içirdik.

10 Ekim:

Defnecik daha anlamlı bakıyor artık.

Ama hala memeyi vermek istediğimde hep zıt yöne dönüyor ağzını sonuna kadar açıyor bir türlü memenin olduğu tarafa döndüremiyoruz kafayı sonra da basıyor çığlığı. Her seferinde gülüyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder