Defne Ferah'la 5. haftayı geride bıraktık. Bu gün 36. günümüz bitiyor.
Geçen salı mamaya başlamıştık. Bu bir haftada Defne Ferah kendini baya toparladı. Kilo aldı. Eli yüzü düzeldi, güzelleşti. Yanakları tombik tombik olmaya başladı. Gıdışı bile hafiften çıktı. Çöp gibi olan bacacıkları birazcık tombikleşti, rengi normalleşti. Artık rahatça uyuyabiliyor çok şükür. Doyduğu ve uykusunu aldığı için ve tabii ki biraz büyüdüğü için etrafa olan ilgisi arttı. Çevreyi inceliyor, bizimle iletişim kurmaya çalışıyor. Bir şeyler demeye çalışıyor ama henüz sesi çıkmıyor.
Artık bebişim sürekli emmek istemiyor. Normalde 18-20 saat emen çocuğum artık 10-15 dakikada doyuyor. Mama aldığı için uyuyabiliyor. Ara verebildiğimiz için ve bunun sonucu ben de artık dinlenebildiğim için sütüm de birikiyor.( ya da ben öyle sanıyorum) Kısır döngüden kurtulduk gibi. Bu kadar büyük bir sorunu aşabildildiğimize hâlâ inanamıyorum.
Ve en güzeli uykuya daldığında geçmiş haftalara göre daha çok gülümsüyor, daha mutlu görünüyor minik serçem.
Bana gelince ...
Kendimi nasıl toparlarım bilmiyorum. Sürekli vicdan azabı içerisindeyim, acı çekiyorum. Sürekli aklıma geçen bir ay boyunca Defne Ferah'ın mücadelesi, sürekli çocuğumun anlatmaya çalıştığı açlığı aklıma geliyor. O çaresiz bakışları, emerken göğsümü tutmaya çalışması, babası onu oyalamaya çalışırken çaresizlik içinde inlemesi, o bakışları, dişsiz ağzı, ağlarken titreyen dili, eme eme nihayet yorgunluktan sızıp başını arkaya attığında fark ettiğim zayıflığı ve açlıktan rengi kararmış yüzünü görüp de hayrete düşüşüm... Hiç aklımdan çıkmıyor. Bizim kızın gazı yok zannediyorduk. Çünkü memeden sonra gaz minik bir gık şeklinde çıkıyordu o da nadiren. Nasıl çıksın ki. Gaz oluşması için öncelikle karnında süt olması gerek.
Nasıl unuturum nasıl atlatırım bilmiyorum.
Şimdi ise yine mutlu değilim. Çok endişeliyim.
Bu sefer de mamayı veriyorum ama kaç cc vermeliyim, mama bize çok iyi geldi ama herhangi bir yan etkisi var mı acaba diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Defne mamadan sonra sızıp kalıyor. Öyle boş boş bakıyor, hareket edemiyor nefesini bile zor alıyor, ağzı açık kalıyor, sesini bile çıkaramıyor yavrucuğum. Hatta ağlaması gerekiyorsa sesi incecik ve titrek çıkıyor. Tüm bunlar doğal mı karar veremiyorum.
Çocuğuma zarar mı veriyorum bilmiyorum.
Mamayı azaltmak için dün süt pompası aldık. Sütümü sağıyorum en azından bir kaç öğünü kendi sütümle atlatabilirsem yine kardır.
15 Ekim
Bugün Defne'nin kalça ultrasonu çekildi. Sol kalçası hafif çıkık, çift bez kullanacağız ve 1 ay sonra yeniden ultrason çekilecek.
Ultrason çekilirken doktor kızıma "prenses misin sen?!" dedi. Gerçekten de Defne bugün prenses gibiydi çok tatlıydı. Mavi beyaz takımları çok yakışmıştı. Aynı zamanda doktor Defne için çok güçlü bir bebek olduğunu zor zapt ettiğini her tarafının oynadığını söyledi.
Dönüşte sağlık ocağımıza uğrayıp hepatit B aşısının 2. dozu yapıldı. Bacaklarını sabitledim Zehra ebemiz de iğnesini yaptı. Zehra ebemizin eli çok hafiftir biliyorum ama yine de yavrucuğum bir ağladı, benim taa yüreğimin içi sızladı.
2550 gr olmuş, büyümüş yani 4 günde 250 gr almış maşallah... Boyu da 54 cm olmuş. 48 cm doğmuştu, 1 ayda 6 cm uzamış. Bugün keyfimin çok yerinde olmasının nedeni de bu olsa gerek...
16 Ekim
Artık karnı doyduğu için Defnecik ile konuşabiliyoruz. Anlamlı bakıyor, kedi gibi incecik sesler çıkarıyor, bir şeyler demeye çalışıyor sanki.
Bu akşam mamasından sonra da gazını çıkarmaya çalışırken etrafı inceledi. Özellikle de mutfak dolapları çok ilgisini çekti.
Bugün bir de felsefe kitaplarım geldi. Aöf 2. sınıf oldum. Bakalım bebişle becerebilecek miyim? Geçen yıl her iki dönem de yüksek onur belgesi almıştım bakalım bu yıl nasıl olacak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder