22 Haziran 2015 Pazartesi

DOLMABAHÇE SARAYI GEZİSİ

Bugün Dolmabahçe Sarayındaydım.




İstanbul'da çiçekleri ile özdeşleşen yerler vardır. Mesela

Lale denilince akla Emirgan gelir.

Papatya denilince  Fenerbahçe Parkı,

Erguvan denilince  Rumeli Hisarı,

Mimoza denilince Büyükada,

Akasya denilince Moda Çay Bahçesi.

Listeye bu sene  bir kaç ekleme yaptım;

Defne denilince Hidiv Kasrı,

Pittosporyum denilince Fındıklı Parkı,

Katırtırnağı denilince Başakşehir Kayaşehir arasındaki yol üzeri,

Ihlamur denilince Başakşehir 1. Etap Camii yanı.


Evet bugün kişisel ağaç,çiçek-mekan eşleştirmeme birini daha ekledim;

Manolya= Dolmabahçe Sarayı

Çok şükür bu sene baharı doya doya yaşadım. Önce çiçeklenmiş defne ağaçlarını sonra sırasıyla sümbülleri laleleri ardından erguvanları mimozaları sonra akasya ağaçlarını (Bu arada İstanbul'da ne kadar çok akasya ağacı varmış bu sene hayretle fark ettim )  pittosporyumları ve haziran gelmesiyle Başakşehir'de her yerde görünen katırtırnaklarını ve onların da bittiği bu dönemde manolyaları gördüm. Ihlamur ağaçlarını da unutmayalım. Bugünlerde özellikle akşam üstleri tüm caddeler sokaklar mis gibi ıhlamur kokuyor.

Eskiden nefret ettiğim  haziran ayını da artık ıhlamurlar ve manolyalar sayesinde seviyorum



Her haziran manolya ve ıhlamur koklamak için Dolmabahçe Sarayına gelmeyi düşünüyorum.




Dolmabahçe Sarayı her zamanki gibi çok güzeldi. Her gittiğimde yeni yeni şeyler fark ediyorum. Her seferinde bir öncekinden daha güzel buluyorum.   


Nilüferler açmış.


Bugün hava çok güzeldi masmavi  gökyüzü ışıl ışıl deniz vardı.

 Ortancalar

 Bebiş ördekler

Bu da sarayın kedisi

Selamlık- harem gezisinden sonra sarayın bahçesinden geçilerek de girilebilen resim müzesini de gezdim. Hem resimler hem ortam çok güzeldi. Çok beğendim. Herkese özellikle de bugünlerde tavsiyemdir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder