11 Mayıs 2015 Pazartesi

TOPKAPI SARAYI ve HAREM GEZİSİ

Geçen hafta Büyükada'ya gitmiştik. Çimlerin üstünde oturmuş dinlenmiştik. Yürüyüşe devam ettiğimizde eşimin ayağı kaşınmaya başladı. Önce karınca var zannettik. Ayakkabıyı çorabı kontrol ettik. Sonra kaşıntı giderek arttı ve akşama eşimin tüm vücudu kabardı. Ertesi  gün acile gitti; ilaç ve sprey vermişler. Ama kabarmalar devam etti. Ertesi gün tekrardan doktora gitti; 5 tane iğne vermiş.
Sonuç: 5 iğne, merhemler, haplar ve 1 hafta süren uykusuz ve rahatsız geceden sonra nihayet kaşıntılar geçti. Yara izleri ise hâlâ geçmedi. Eşim ömür billah bir daha adalara gitmem hatta mümkünse ağaçlık hiçbir yere gitmem tövbe diyor. Büyükada'ya gitmeyi düşünen alerjik bünyelere duyurulur.

Ben de bu hafta Topkapı Sarayı'na gittim. Eşimin dinlenmesini iyice iyileşmesini istedim onu evde bıraktım ben yalnız gittim.

Topkapı Sarayına defalarca gitmişliğim var ama sarayın hiç bu kadar kalabalık halini görmemiştim.

Kutsal emanetler ve hazine odalarının önündeki kuyruğu görünce direk manzarayı görmek için avluya geçtim.

Manzara bu pazar günü çok güzeldi.



Aşağıdaki vapura eşlik eden martılar fark edilmiyor. Püfür püfür İstanbul vapuru ve onu takip eden martılar ömür boyu unutmayacağım bir görüntü oluşturdular.


Bağdat Köşkü Revan Köşkü Sünnet Odası derken kuyruğun azalmış olduğunu umut ederek geri döndüm ki beklediğimin aksine kuyruk daha da uzamış. Eve geri dönmeye karar vermiştim ki bir daha uzun müddet gelemem ben buralara dedim diğer tüm planlarımı iptal ettim ve pazar günümü Topkapı Sarayı günü ilan ettim. Tüm kuyruklara girdim ve açık olan tüm sergilere girdim.


Kuyruk santim santim ilerlerken daha önce fark etmediğim pek çok güzellik keşfettim.


Mesela kutsal emanetler için sıra beklerken 3. Avludaki servilerin ne kadar güzel koktuğunu fark ettim.


Hazine sırası beklerken her sütunun birbirinden farklı olduğunu  kubbelerin bir kısmında alem olmadığını, 3. Avlunun ne kadar ferah, ağaçlık, huzur verici olduğunu fark ettim.


Geçmişte hızlı hızlı önünden geçtiğim tüm eserleri  bu sefer yavaş yavaş ilerlemek zorunda olduğum için mecburen ayrıntılı olarak inceledim daha önce fark etmediğim pek çok ayrıntı gördüm ve her birinin ne kadar eşsiz olduğunu fark ettim.

Tüm günümü saray günü ilan ettiğim için her odaya girmeye çalıştım, hiçbir ayrıntıyı es geçmedim.









Yine önceleri defalarca gezmeme rağmen Haremden aklımda hiçbir şey olmadığını hayretle fark ettim.

Sarayın güzel ferah koyu gölgeli iç avlularının yanında Haremin ne kadar sıkıcı ne kadar basık, havasız, hapishane gibi olduğunu  fark ettim. Hiçbir çini bu karanlığı ferahlatamamıştı. Haremde yaşayanlara üzüldüm. Bu durumu kadına verilen değersizlik olarak düşündüm.

İtiraf ediyorum ki bu pazar günkü Topkapı Sarayı gezisi şimdiye dek en zevk aldığım gezi oldu.

Gerçekten de  hakkını verebilmek için Topkapı Sarayına  bir  gün  ayırmak gerekiyormuş.

Müzekart indirimli 20 tl
Harem 15 tl
Su 3 tl

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder