17. Haftamdayım. Çok şükür iç bulantılarım tamamen bitti. İştahım henüz tam açılmadı ama en azından yemek yiyebiliyorum. Kendimi iyi hissediyorum enerjim biraz daha arttı ama evi temizleyebilecek gücü hâlâ bulamıyorum kendimde.
Bu hafta amniyosentez randevum vardı. Kafam çok karışıktı. Etrafımda bir kişi bile amniyosentez yaptırmamış. Arkadaşlarım ''Ne gerek var Allah'a güven kendini kurcalatma ''diyorlar. Bir arkadaşımın eşi genetikçi, amniyosentezi inceleyen, tahlili yapan kişilerden biri. Arkadaş benim yanımda aradı. Genetikçi eş amniyosentezde çok hata olduğunu yaptırmaya gerek olmadığını ultrason görüntülerini takip etmemi önerdi.
Bir de risk içermeyen koldan alınan kan ile yapılan bir tahlil var; 1850 TL. Başta ona karar vermiştim ama sonra fiyat bana çok yüksek göründü. O para için neredeyse 1 ay alın teri döküyorum.
Uzun kararsızlıklardan sonra amniyosentez yaptırmaya karar verdim. Kanuni Sultan Süleyman Hastanesine randevumuza gittik. Normalde beni Sadi Konuk Hastanesi takip ediyor. Ama orada amniyosentez yapılmıyor.
Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi ferah, temiz, bizim eve ulaşımı kolay bir hastane. Sadi Konuk'a göre çok ferah çok daha temiz. Tuvaletlerde tuvalet kağıdı, havlu sabun var; Sadi Konukta yok. Ama personel davranışı olarak Sadi Konuk çok daha kibar ve insani. Kanuni de ise suratlar beş karış; bir hava bir hava. Her gün televizyonda görüyoruz ya doktor döven insanlar... Burada ben de bir yumruk çakmak istedim sekreterlere hemşirelere. Buraya gelen insanlar sosyoekonomik açıdan Bakırköy'e göre daha düşük düzeyde. Kılık kıyafetten konuşmalardan muhabbetten anında anlaşılıyor. Acaba personel de eğitimsiz insanlardan bıkmış olabilir mi diye düşünüyorum ama yine de kaba ve aşağılayıcı o bakışları affedemiyorum.
Amniyosentezden önce çok aşırı gerildim. Tansiyonumun düştüğünü başımın dönmeye başladığını fark ettim.
Her çıkan hasta acı yok demesi biraz içimi rahatlattı.
Merak edenler için amniyosentez şöyle oluyor. Randevu saatinde evraklarla hastaneye geliyorsunuz. Sizden ve eşinizden imza alınıyor. (Amniyosentez riskli bir işlem)
Yatağa elleriniz baş altında olacak şekilde yatıyorsunuz. Göbeğe mikrop kapmaması için bir şeyler sürülüyor. Giyside kahve iz yapıyor. Yeni bir şey giymeyin o yüzden. Sonra yeşil ameliyat örtüsü seriliyor. Ultrasonla önce inceleme yapılıyor. Sonra iğneyi batıracak yer tespit ediliyor. Ben gözlerimi kapadım, ayaklarımı omuzlarımı serbest bırakmaya çalıştım .
Amniyosentez sırasında asla öksürmemeli hapşırmamalı ve kıpırdamamalısınız.
İğneyi batırıyorlar kan aldırmak kadar bir acı daha fazla değil. Yavaş yavaş ilerliyorlar sonra pıt diye bir şey oluyor bebeğin olduğu kesenin içine girdiğini anlıyorsunuz. Sonra hemşire sıvıyı çekiyor. İnsanın içi bir tuhaf oluyor. Aslında acı değil de benim için endişe oldu bu his. Toplamda en fazla 1- 2 dakika süren bir işlem.
Sonra karında iğneden dolayı hafif bir sızı oluyor. Yarım saat yatıştan sonra eve yolluyorlar, 2 gün rapor veriyorlar.
Eve gelince hiç kalkmadım. Ağrı sızı çok çok hafif ama endişe var; aman bebişe bir şey olmasın. Hafif hafif kasılmalar oldu ama psikolojik mi bilmiyorum. Bugün de hep yatacağım... Bu dönem ilgilenemediğim felsefe derslerime çalışacağım.
Sonuçlarım da inş iyi çıkar. Herkese hayırlı cumalar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder