1 Şubat 2021 Pazartesi

OCAK 2021



Evet bugün ocak 2021 'i bitirmiş bulunuyoruz.

Buraya birşeyler yazabilmek adına bu bir aylık süre içinde kendimi geliştirmek adına neler yapmışım diye düşündüğümde geçmiş diğer aylarda olduğu gibi  bu ay da pek de birşey yap(a)madığımı farkedip çoğu ay olduğu gibi bu ayı da geçiştirerek ama kesinlikle! şubat 2021'i çok daha verimli geçirmeye karar vererek bu yazıyı yazmayı ertelemeye karar verecektim ki hayır hiçbir şey yapmasam da hiçbirşey yapmadığımı buraya yazmaya karar verdim ki belki her ay hep aynı şeyleri  yazmaktan sıkılıp bıkıp en sonunda da utanıp  bundan  sonraki zamanımı daha iyi değerlendireyim.


Hmm şimdi düşünelim bu ay  nasıl geçti?


Sanırım her gece vücudumu  sürükleyip de ayrı bir varlıkmış gibi bedenimi yatağa attığımda külçeleşmiş başım yastığa gömüldüğünde o rahatsız sıkıntılı kasvetli akşamlarda  " bugün  beynim yine çöplük gibi.... "  dedim.  Herhalde son günlerde en çok kullandığım cümle budur.

Ah kafam ah seni hangi duvarlara toslasam... da sonunda aklım  başıma  gelse... Ah benim Allah'ın en değerli hediyesi aklım... affet...  Saçma sapan videoları seyretmekten beni ilgilendirmeyen bende hiç bir iz bırakmayan  adi bayağı  yazıları  okumaktan zevk vermekten bile uzak  şeyleri  izlemekten  ne zaman  vazgeçeceğim....

Sesler sesler... Akan akan ama hep akan ama anlamdan yoksun ama saçma sapan görüntüler...  

Bu ağır sıkıntılı uykuyla sevgili beynim ne olur beni bu bayağılıktan kurtar, bu görüntüler hep aynı replikler yazılar akıp giden şeyler hepsini ama hepsini  herşeyi silip at ki sabah güne  taze bir başlangıç yapayım.

deyip her gece yeniden yeni ( olmayan aslında)  bir  karar verip ama  sabah uyandıktan birkaç dakika sonra kendimi yine cep telefomunun  karşısında  bulmaktan dolayı çektiğim  vicdan azabı ile geçti bu ay diyebilirim.

...






Aslında  o kadar da kendimin  üstüme gitmeyeyim. Bu ay o kadar da boş değildi. Düşünüyorum da  gayet keyifli yaşamak çok güzel dediğim  zamanlarım da  oldu.  Allah'ım bu günleri bana bahşettiğin için  sana ne kadar  şükürsem azdır dediğim zamanlar....

Önce kardeşlerim ardından annemle babam İstanbul'a geldiler ki  evimize büyük bir mutluluk getirdi. Allah'a şükür...

Canım Defneciğim bir annemde bir babamda bir Osmancığımda oyuna doydu... Bir yandan maviş bir yandan Defneciğimin tam deyimi ile şakıması....  Benim yattığım yerden sadece bu sesleri dinleyerek keyif yapmam, babamın sabah demledigi çayın kokusu...  nasıl olsa annem düşünür  deyip evet bugün Defne ne yiyecek stresini üstümden  atmam... ve daha pek çok şey...


Evet son kararım bu ay mükemmeldi :)


Bu ay  klasiklerden Turgenyev'i keşfettim. Gerçekten  güzeldi. 


* Babalar ve Oğullar 

   Turgenyev 

    YKY





Kitabımı çekmişken orkidemi de çektim :)





Orkidemi çekmişken evimizin yeni misafiri mavişimizi de göstereyim. 



Bunun dışında bu ay güzel filmler izledim.


İZLEDİKLERİM

* My Dinner with Andre

* Revolution Road

* The Man from Earth

* Lobster


Bunun dışında bu ay  Bansky ve Mondrian'ı keşfettim.

Bakın bu heryerde gördüğümüz  bir mondrian karesi ve aslında  derin bir anlamı varmış.



Herkese mutlu ve anlamlı günler dilerim.



  

1 yorum: