15 Şubat 2013 Cuma

2013 ŞUBAT TATİLİ DEVAM...

Nerede kalmıştık...

1. Kozak ormanları, Bakırçay, Pinea Cafe
2. Gölcük Ödemiş
3. Birgi Ödemiş
4. Denizköy Dikili

Tatilde gezdiğim yerlerin en beğendiklerimi sıraya koyuyordum.

5. HAYITLI KOYU, DİKİLİ

Denizköy'den sonra Hayıtlı Koyu'na gittik. Çok çok önceden bir yaz günü buraya yüzmek için gelmiştim ve bu koyda bir koç beni kovalamış ve toslamıştı; karnımın tam ortasına darbeyi almıştım. (Çok şükür bir şey olmadı)

Kışın da buralar gayet güzelmiş. Tepeden aşağı önce koyun sürüsü var mı diye kontrol ettikten sonra güle oynaya indik. 3-5 çılgın kız haricinde kimsecikler yoktu. Aşağıda biraz oyalandık, dalgaları seyrettik, etrafı dolaştık, güneşin batışını seyrettik.




                                       

6. GEORGİA ADALARI MANZARASI

Buraya Georgia Adalarını eklemem gerekir. Gerçekten çok güzel bir manzara...

Şimdi buraya bu fotoğrafı koyarken aklıma üniversite yıllarım geldi. Kartal da tam da Adaları ve limanı gören bir mekanda kalmıştım. Akşamları sabahları aslında her vakit ayrı bir güzel olurdu manzara. Bazen küçük balıkçı motorlarının sesi gelirdi; tak tak tak tak...

Bir keresinde de sabah namazından sonra bir baktım Büyükada'nın arkasında yusyuvarlak, kıpkırmızı ay batıyordu, sular da hafif lacivertti; Ne güzel bir manzaraydı yarabbim. Hayal edin mavi denizin üstünde kırmızı ayın yansıması. Büyülenmiştim....

Bu manzara bana o Kartal günlerimi anımsattı.



7. ÇANDARLI

Bir gün de Çandarlı'ya gittik. Her zamanki pastaneden kurabiyelerimizi alıp her zaman oturduğumuz çay bahçesinde çay içtik. Tabii kış olduğu için ve o gün hava çok soğuk olduğu için her yer bomboştu. Bizim kadar kaçık deniz sevdalısı bir vatandaşımız da soğuğa aldırmadan sörf yapıyordu.

Sessiz sakin çay bahçeleri

                                                   


Issız plajlar
                                                           

Buz gibi havada sörf yapan çılgın güzel insan...


8. DİKİLİ

 Birkaç kere de Dikiliye gittik.

                      Dikili her mevsim güzel.



9. BOZDAĞ

Annem bu kış kar görmek kar topu oynamak istiyordu. Çok ama çok istiyordu. Aslında baştan Uludağ planları yapılmıştı ama planlar tutmadı. Annem de çok üzüldü. Bu yüzden biz de Bozdağ'a kar görmeye gittik.


Maalesef Bozdağ'da yeterli kar yoktu. Olan kar da taş gibiydi. Kayak merkezi de kapalıydı. Buna rağmen yeğenim Ege Boracığım eğlenmesini bildi, kaydı, yuvarlandı. Taş gibi kartoplarını kafatasımda takırdattı.


Bozdağ gezimizden sonra Tire'den geçiyorduk. Tire'nin Tire köftesi meşhurmuş. Vatandaşa sorduk tavsiye ettikleri lokantada köftemizi yedik. Sonra da Tire'de Saklı Vadi denen çay bahçelerinin olduğu yere gittik. Orası da oldukça meşhurmuş. Çayımızı da orada içtik sonra da evimize döndük.

Bir günümüz de böyle geçti.


10. CUNDA ADASI

Denizköy, Hayıtlı gezimizden sonra Cunda adasına gezdik.

                 
Cunda Adası da her zaman ki gibi canlı kıpır kıpırdı.


.....

Tüm bunların dışında  Akçay'da turladım.

Dalgaların kıyıyı dövmesini izledim.

Alışveriş merkezlerine gittim.

Ailemle vakit geçirdim.

En güzeli de yeğenimle bol bol vakit geçirdim; beraber  resim yaptık, oyuncaklarıyla oynadık, birbirimize masal anlattık, şarkı söyledik, tempo tuttuk.

Kısacası göz açıp kapayıncaya kadar çabuk ve ama çok güzel geçti şubat tatilim....



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder