07.10.2023
Bugün sabah Atatürk Arboretumu'na gitmek üzere yola çıktık.
Atatürk Arboretum'da yeme içme yasak olduğundan önce Kemerburgaz Kent Ormanı'na kahvaltıya gittik.
Evde sabah bir sepet hazırlamıştım.
Buraya gelmeden önce de File'ye uğramıştık. Taptaze kuru domatesli ekmek, dereotlu poaça, sade poaça, çikolatalı kruvasan, simit, elmalı çikolatalı kurabiye, alman pastası almıştık. (Biraz abarttık evet) Lakin açık havada hepsi de çok iyi gitti.
Öyle acıkmışız ki çoğu bitti.
Kahvaltıdan sonra hazır gelmişken biraz Kemerburgaz Kent Ormanı'nı gezdik.
Burası çok güzel.
Tertemiz ferah nezih.
Gezinirken bir sürü değişik mantar gördük. Defne fotoğraftaki mantarlardan topladı minişleri ile çekeceği videoda kullanacakmış.
Burada biraz gezindikten sonra Atatürk Arboretumu'na geçtik.
Her zamanki gibi burası çok güzeldi.
Her taraf mis gibi kokuyordu. Önce güzel parfümlü bir bayan bizden önce buralardan geçmiş diye düşündüm. Ama sonra korunun her tarafı koktuğu için kokunun bir ağaçtan gelebileceğini düşündüm. Sonra da gerçekten o ağacı buldum.
Süs iğdesi diye bir ağaç tüm koruyu- hem de bu mevsimde- mis gibi kokuya boğmuştu. Bayıldım.
Bol bol gezindik.
Fotoğraf çektik.
Kuğuları balıkları kaplumbağaları sevdik.
Kedileri okşadık.
Yaprak ezdik.
Mis kokuları içimize çektik.
Kuş sesleri dinledik.
Huzurla dolduk.
Mutlu olup geldik.
Atatürk Arboretumu çok güzeldi.
Eve gelince Defne babasını da davet etti. O da kırmadı bize geldi. Hemen tavuk pişirdim. Yeşil mercimek yemeği yaptım. İce tea açtım. Turşu yoğurt koydum sofraya. Yedik içtik fotoğraflara bakıp güldük.
Güzel huzurlu bir gündü.
Defnecik daha 21:30 olmadan yatağa girdi. Uyudu bile. Ölmüş yorgunluktan çocuğum.
Ben de şimdi fotoğraflara bakıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder