28 Mart 2025 Cuma

15 TEMMUZ

 


16.07.2023
 
Dün tüm gün evde idik.

Klimayı açtım. Allahtan çalıştı ki hiç beklemiyordum. 

Dışarı çıkmayı aklımdan bile geçirmeden tek odada hep beraber oturduk. Defnecik kendine oyunlar icad etti oynadı da oynadı. Nenne'sinin evinde karıştırılmadık keşfedilmedik yer bırakmadı.

Ben de Marcel Proust'un Swann'ların Tarafı'nı okumaya başladım yeniden. 

Öyle öyle akşam oldu. Hatta nasıl bu kadar çabuk akşam oldu anlayamadım.

Akşam ferahlık çökünce Defne ile dışarı çıktık. Annem ayakları ağrıdığı için gelmedi.

Parka gitmeden teyzemlere uğradık. Onlar da semaver yakmışlar, bahçede çay içiyormuş.

Ahmet eniştem, Asiye Teyzem, Hamza ve eşi Nuriye, Mustafa ve çocukları Elif ve Kerem  oradaydılar. 2 aylık Kemal ve annesi gelmemiş. 

Biraz muhabbet ettik. 

Sonra park'a gittik. Defne hem giderken  hem de dönüşte dondurma aldı. 

Eve geldik ve terasta yattık. 

Gece aralıklarla yıldızları seyrettim. 

Bu gece esinti oluştu. Ferah güzel bir gece idi. Bir önceki gün gibi sıcak ve sıkıntılı değildi.

5'te kalktım. Ay kıpkırmızı incecik bir hilaldi. Venüs ışıl ışıldı. Lakin bu sene tüm uğraşlarıma rağmen Ülker takım yıldızını göremiyorum. Bu sene bir ilk benim için. Sanırım gözlerim çok bozuldu. ( EKLEME: Son zamanlarda hep gördüm. Gözlerim gayet iyi Allah'a şükür). 

Bugün inat ettim epey bir baktım gökyüzüne ama her zamanki yerinde yedi kız kardeşi göremedim.

Şimdi saat 5 buçuk.  Önce çekirgeler cırlamaya başladı ardından kuşlar ötmeye  başladı. Kuş dediğim kumruların sesini duyuyorum. Ara ara ise kargaların sesi geliyor. Horozlar ise uyandığımdan beri ara ara ötüyordu. Hâlâ ötüyor. Gece boyu hiç durmaksızın devam eden köpek havlamaları ise bitti.

Alüminyum terasta yürüyen kuşların sesleri de başladı. 

Seviyorum bu sesleri...

Buraya geldiğimden beri mutlaka gece yıldızları seyretmeyi ve bu kuş seslerini dinlemeye çalışıyorum.

Bugünlük bu kadar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder