Defne Ferah doğduğu gün ilk kontrolleri yapıldığında kardiyoloji bölümü bebişin kalbinde delik olduğunu çoğu bebeğin zamanla durumlarının düzeldiğini bebiş 6 aylık olduğunda kardiyolojiye kontrole getirmemizi söylemişlerdi.
Kontrol vakti geldi. Uzun zamandır randevu almaya çalışıyordum bir türlü alamıyordum. En son çocuk doktoruna randevu aldım. Meğerse çocuk doktorların çocuk kardiyolojisi bölümünü aktif hale getirmesi gerekiyormuş. O yüzden bir türlü randevu alamıyormuşum.
Doktorumuz bölümü aktif hale getirdikten sonra nihayet bu hastaneden randevuyu alabildim. 17:50 gibi geç bir saatte bulabildim sadece. Okul çıkışı hastaneye gittik. Tertemiz mis gibi bir mekan. Hiç hastane gibi değil. Çok sevimli bir yer. Her duvarda çizgi film kahramanları var. Çocuklar için oyuncaklar var. Etrafta gülen oynayan çocuklar var. Defne Ferah'ın çok hoşuna gitti.
Tuvaletlerde havlu tuvalet kağıdı sabun var.
Hem de okul çıkışı rahatlıkla kontrolümüzü olduk. Herkes çok nazik ve kibardı.
Sıramızı beklerken bir yandan da vay be eskiden hastaneler ne haldeydi yeni nesil bilmez tabii dedik. Doktorların hasta bakıcıların hatta temizlik görevlilerinin insanlara köpek gibi davrandığı sırf hastasına bir şey olmasın diye (bazen de çaresizlikten) insanların bu muameleleri sineye çektiği zamanlar...
İlk öğretmen olduğumda sağlık raporu almak için kan tahlili yaptırmıştım. Tüpleri elimize vermişlerdi bunu laboratuvara siz götüreceksiniz demişlerdi çok tuhafımıza gitmişti. Laboratuvara gidince nedenini anladık. Laboratuvar katına girerken galoş giymemiz gerekiyordu ve galoşlar paralıydı. Aynı şekilde sonuçları almak için yine laboratuvar katına gittik tabii ki yine galoş yine para... Verdiğimiz 3-5 TL ama yine de sinir bozucuydu...
Bir de yine işe giriş işlemleri için göğüs röntgeni istemişlerdi. Verem savaş dispanseri mi ne onun gibi bir şey işte öyle bir yere gittim. Beni bir odaya aldılar. Erkek personel üstünüzü çıkarın dedi. Şöyle bir baktım etrafa ne bir paravan var ne de üstüme alabileceğim geçici bir örtü. Neyse çıkardık bizim memişler ortada iken 2 defa kapı açıldı bir şeyler sordular. Lanet etmiştim. Ya ne biçim zamanlardı.
Bu arada bu günlerde ha bire olumsuz olumsuz konuşuyorum hep kötü şeyler aklıma geliyor. Kemal depresyonda olduğumu söylüyor.
Allahtan belamı mı arıyorum ne töbe estağfurullah.
O kabus hastane günleri artık geride kaldı.
Defnenin kalp kontrolünü yaptırdık.
Hem de okul çıkışı rahatlıkla kontrolümüzü olduk. Herkes çok nazik ve kibardı.
Sıramızı beklerken bir yandan da vay be eskiden hastaneler ne haldeydi yeni nesil bilmez tabii dedik. Doktorların hasta bakıcıların hatta temizlik görevlilerinin insanlara köpek gibi davrandığı sırf hastasına bir şey olmasın diye (bazen de çaresizlikten) insanların bu muameleleri sineye çektiği zamanlar...
İlk öğretmen olduğumda sağlık raporu almak için kan tahlili yaptırmıştım. Tüpleri elimize vermişlerdi bunu laboratuvara siz götüreceksiniz demişlerdi çok tuhafımıza gitmişti. Laboratuvara gidince nedenini anladık. Laboratuvar katına girerken galoş giymemiz gerekiyordu ve galoşlar paralıydı. Aynı şekilde sonuçları almak için yine laboratuvar katına gittik tabii ki yine galoş yine para... Verdiğimiz 3-5 TL ama yine de sinir bozucuydu...
Bir de yine işe giriş işlemleri için göğüs röntgeni istemişlerdi. Verem savaş dispanseri mi ne onun gibi bir şey işte öyle bir yere gittim. Beni bir odaya aldılar. Erkek personel üstünüzü çıkarın dedi. Şöyle bir baktım etrafa ne bir paravan var ne de üstüme alabileceğim geçici bir örtü. Neyse çıkardık bizim memişler ortada iken 2 defa kapı açıldı bir şeyler sordular. Lanet etmiştim. Ya ne biçim zamanlardı.
Bu arada bu günlerde ha bire olumsuz olumsuz konuşuyorum hep kötü şeyler aklıma geliyor. Kemal depresyonda olduğumu söylüyor.
Allahtan belamı mı arıyorum ne töbe estağfurullah.
O kabus hastane günleri artık geride kaldı.
Defnenin kalp kontrolünü yaptırdık.
Çok şükür Defnemiz sağlıklı imiş.... Allaha şükürler olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder