Bugün çok mutluyum çünkü bugün hem internetime kavuştum hem de bilgisayarıma format attırdım. Ayrıca bugün pazar... Sabah taze ekmek, taze çay ve gazetemle güzel bir kahvaltı. Ders notlarım hazır. Yarın giyeceğim kıyafetlerim hazır. Evimi temizledim. Çamaşırlarımı yıkadım, ütüledim. Alışverişimi yaptım. Sonra Mardin sokaklarını turladım. Hem hava da nihayet biraz ferahlamış- gezerken pişmedim - Ev sahibimle görüştüm sorunlarımın bir kısmını hiç sinirlenmeden anlatabildim. Ayrıca akşam eve gelirken bir dilim pasta aldım. Güzel bir çay demledim. Bugün İstanbul'da boğazda kahvaltı yapamadım ya da Sarıyer sahillerinde turlayamadım. Yavuz Selimden Haliç'e bakamadım ya da ne bileyim Taksimde kalabalıklara karışamadım, Eminönü'nde balık ekmek yiyemedim, Kuzguncukta banklara oturup gelen geçen gemileri seyredemedim. Mardin'de yapabileceklerimin en iyisini yapmaya çalıştım.
Ve şimdi günün en güzel kısmı başlıyor; en sevdiğim yazar Nazan Bekiroğlu'nun Nar Ağacını okuyacağım ...
İlk izlenim;
Kırmızı nar ağacı yazısının kabartmalı olması, ele gelmesi hoşuma gitti.(tabii resimden anlaşılmıyor dokunmanız gerek) Kitabın altındaki işleme fotoğrafı gayet güzel ve ilgi çekici... Bunun haricinde kapak resmi ve fotoğraf bana itici geldi . Ayrıca ilk yüz bin yazısı ya da başka kitaplarda olan kapakta bilmem kaçıncı baskı bana çok itici geliyor... Kitabın fiyatı 22,5 TL ama ben öğretmen indirimiyle 18,5 tl ye aldım.