21.09.2020
Bugün Defne'yi boğaza götürecektim. Havalar iyice soğumadan şifa niyetine biraz boğaz havası alalım diye düşünmüştüm.
Gitmeden önce birkaç küçük işim vardı. Okul temposu ağırlaşmadan halledeyim dedim ama o minicik birkaç küçük iş baya vaktimizi aldı.
Sonra da benim gidesim gelmedi. Ama Defne ısrarla anne beni boğaza götür deyince kıramadım, çıktık yola. Gönülsüz yapılan işlerde hep aksilik olur ya yanlış yola saptım ve gerisin geri Edirne yoluna girdim. O sırada Mall of İstanbul'a yaklaşmıştık. Ben de kızımı biraz kandırmış gibi oldum aslında ama ona seni Mall of İstanbul'da trene bindireyim mi dedim. Tabii ki Defne oradaki oyuncakçıları da düşünerek anında boğazı unuttu tamam hadi gidelim dedi.
Mall of İstanbul'a geçtik. Aman Allah'ım Mall of İstanbul, İstanbul'un en büyük alışveriş merkezlerinden biri öyle soğuk renksiz o kadar keyifsiz donuk bir yer olmuş ki anlatamam. Zaten kimseler yok, olanların da hiçbiri Türkçe konuşmuyor, bazı dükkanlar kapalı. Tırstım. Allahım bu pandemide ne işim var benim burada başıma bir iş almadan hemen terkedeyim burayı deyip hemen terkettim . Zaten tren falan da çalışmıyordu. Orada aklıma geldi ya aşı bulunamazsa ya hiçbir zaman eski halimize dönemezsek???
Çıktık oradan ama Defne Hanım çok mutsuz oldu. Hem boğaza gidemedik hem trene binemedik sen niye yolları hâlâ bilmiyorsun anne vs demeye başladı. Tamam ben seni Millet bahçesine götürürüm kızım dediysem de ikna edemedim. Yüzü düştü.
Neyse boğaza gidemedik bari bir küçük işimi daha halledeyim dedim.
O küçük işim de sular vadisinin yanında idi..
Bu sefer alt taraftan sular vadisine geçiş yaptık.
Defne buraya yine bayıldı. Saatlerce oynadı oynadı yorulmak bilmedi.
Sular vadisi ne kadar güzel bir yermiş. Neden şimdiye dek burayı değerlendirmemişim ki... Çocuklar için çok güzel bir yer. Bundan sonra sık sık gelmeyi düşünüyorum . Bir sabah da tek başıma gelip baştan sona bir yürüyüş yapmayı planlıyorum.
Herkese mutlu umutlu günler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder