Erdoba Konağı, Reyhani Kasrı gezimizden sonra yine ilk fırsatta eski Mardindeyiz.
Mardin'i hissetme turlarımızdan birini daha bugün yaptık.
Bu sefer önce eski sokaklara daldık.
Yine akşam üzeri olduğundan fotoğraflarım iyi çıkmadı.
Fotoğraf makinemde bir sorun var bu aralar güzel fotoğraf çekemiyorum.
Artık güzel bir havada yeniden çekip kendi orijinal fotoğraflarımı koyacağım ama şimdilik eskiden çektiklerim ve internetten seçtiklerimle idare ediceğiz.
Evet önce Mardin sokaklarına daldık.
Asla yalnız gezmeye cesaret edemeyeceğim sokaklar.
Mardin sokaklarında insan sanki 500 yıl önceye dönüyor.
Sanki Alaaddinin lambası ya da uçan halı gibi çocukluğumun masallarının geçtiği bir çöl ülkesi burası.
Otomobiller giremediği için eşeklerle çöplerin toplandığı daracık sokaklar.
O kadar otantik sokaklar ki görmeden gezmeden anlaşılmaz.
Abbara adı verilen üstü ev altı yol olan şehir içi tünellerden geçtik.
Bir ara açık unutulmuş bir kapıdan içeriyi dikizledik.
Akşam iyice bastırdığında kaybolduk.
Türkçe bilmeyen bir teyzeden nasıl olduğunu bilmiyorum ama yol tarifi aldık.
Ve gündüzleyin bile girmeye tırsacağım sokaklardan geçtik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder