16 Şubat 2016 Salı

İŞE DÖNÜŞ... DEFNE FERAH'LA 20. 21. ve 22. HAFTA...

20. Hafta
Defne Ferah 7000 g (200 g almış)
Ben 89,1 (1800g almışım)

21. Hafta
Defne Ferah 7200 g (200 g almış)
Ben 89,7 (600 g almışım)

22. Hafta
Defne Ferah 7400(200g almış)
Ben 88,8 (900g vermişim)

Hayatımın en kötü 15 tatilini yaşadım.

İşe döneceğim kesinleştikten sonra bebeğimden ayrılma düşüncesi zehir gibi oturdu içime. Aylar öncesinden bebeğim benden ayrı nasıl kalacak nasıl doyacak nasıl uyuyacak diye düşünüp ağlamaya başladım.

İlk aşamada işe dönme konusunda emin değildim. Neden çocuğumu üzeyim ki diyordum. Bana çok ihtiyacı var. Maddi sıkıntım yok iş problemin yok 2 yıl ücretsiz izne ayrılayım bebeğimin her saniyesine tanıklık edeyim diyordum.

Ama öbür taraftan eninde sonunda işe dönücektim ve yazılanlara bakılırsa bebek büyüdükçe ayrılmak daha da zorlaşıyormuş.

Ayrıca öğretmen olmamın bir sürü avantajı var;

* Bebişe eşim bakacak. Hiç tanımadığım birine emanet etmeyeceğim kızımı.

* Haftada bir günüm boş olacak. Yani 4 gün okula gideceğim 3 gün tüm gün bebişle vakit geçirebileceğim.

* En önemlisi de diğer çalışan bayanlar gibi bizde 8:00 17:00 mesaisi yok. Az ders aldığım takdirde çok az kızımdan ayrı kalacağım.

Karar verme sürecim sancılıydı, isyanlardaydım. Sonunda çalışmaya karar verdim.

Kesin karar verdikten sonraki günler kızımdan ayrılacağım düşüncesi bir an bile aklımdan çıkmadı. Bebişimi daha çok sevdim daha çok kaliteli vakit geçirmeye çalıştım. Çok acıdım ona. Durup durup ağlarken buldum kendimi. Çok zoruma gitti ayrılma düşüncesi.

Bir de bizim bebiş sadece anne sütü alıyor. Biberon, emzik kabul etmiyor. Bir de memede uyumaya alıştı. Kendi kendine uyuyamıyor.

Bu çocuk ben gidince ne yiyecek nasıl uyuyacak  bunları düşünmekten bitab düştüm.

İnternette işe dönüş ile ilgili bir sürü yazı okudum. Bu sürece hazırlık olarak neler yapılabilir araştırdım.

Harekete geçtim. Tavsiyeleri dikkate aldım.

Öncelikle güçlü olmaya karar verdim. Defne Ferah karşısında güçlü kararlı bir anne bulursa bu süreci daha kolay atlatır gibi geldi.

Bir de süper dadı diye bir program var. Orada eğitim verirken çocuklar en fazla 2 gün ağlıyorlar. 3. gün kendi başlarına yiyorlar uyuyorlar. Programda kararlı olma ve güçlü durma üzerinde çokça duruluyor.

Ne zaman ağlamaklı olsam ne yapar bu kız desem aklıma hemen süper dadıyı  getirdim.

Böylece uygulamalara başladık.

15 tatilde biraz alıştırma yaptık. Sabahları tam okula gidiş saatlerinde yürüyüşlere çıktım. Ortadan kayboldum. Hava kötüyse yatak odasından çıkmadım. Maksat yokluğuma alışması idi.

Tabii ki çok ağladı minik serçem. Eve geldiğimde bebeğimi ağlamaktan gözleri şişmiş, bitap düşmüş bir şekilde görüyordum. İçim parçalanıyordu. 15 tatilin ilk haftası o evde ben dışarıda ağladım. Havanın bozuk olduğu günler yatak odasındayken o içerde  Mennenne mennenne diye ağladıkça ben de içeride eridim bittim.... Sinirlerim çok harap oldu. 1. Hafta hem ben hem eşim hem de Defne Ferah açısından çok zordu.

2. Hafta yeter artık şimdiden çocuğu ağlatmayalım dedim. Nasılsa ilk hafta ağlayacak. Açıkçası artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Aşırı mutsuzdum. Eşim de kabul etti ki asıl yıpratıcı etkiye maruz kalan da oydu.

15 tatilin ilk haftası çok karanlık geçti benim için. Hayatımın en zor zamanlarından biri oldu. Şimdiye dek yaşadığım üzüntülerin evladın çaresizce ağlaması yanında ne kadar basit kaldığını anladım. Allah kimsenin evladını ağlatmasın.

Bu arada eşimi tebrik ediyorum. Israrla her gün biberonla mama vermeyi denedi bir sürü mama ziyan oldu (İçten içe sinir oluyordum. Yemiyor işte bu ısrar niye diyordum. Ben biberon almıyor diye ek gıdaya başlamıştım. Mama yerine yoğurt sebze püresi gibi ek gıda vermesini istiyordum)

Ve nihayet başardı. Çok şükür kızım aldı biberonu.

Bizim kız galiba devam sütünü biraz soğuk verdiğimiz için sevmiyormuş. Mamanın sıcaklığını artırınca sevdi ve afiyetle içti diyor eşim.

Ve yine ısrarla her gün bir iki kez emzik verme denemesi yaptı. Ben azmine hayran kaldım. Çeşit çeşit emzik aldı, uğraştı çabaladı. (Ben yine sinir oluyordum bu ısrar niye diye)

Ve nihayet tatilin 2. Haftası cuma günü Defnecik emzik kabul etti ve emzikle tek başına uyuyakaldı. Böylece doğduğundan beri ilk kez memede değil de kendi başına uyudu.

Derin bir nefes aldık.

Biberon alınca artık aç olmayacağını düşünüp rahatladım.

Emzik alınca uyuyabiliyor o konu da da rahatladım.

Eşimin çok iyi babalık yaptığını görüp içim rahatladı gözüm arkada kalmayacak.

Ders programlarımızı ayarladık. Benim çarşamba günüm boş olacak. Böylece o gün eşim nöbet tutabilecek ve tüm gün derse girebilecek. Sabahları ben okulda olacağım öğleden sonra eşim okulda olacak dolayısıyla eşim sabahları öğleden sonra da ben bakacağım. Bakıcıya gerek kalmadan hallettik galiba.


Veee

İçim çok rahat bir şekilde okula başladım. Arkama bakmadan bebeğimi emanet edebileceğim biri var. Çocuğum biliyorum ki aç değil ve artık rahatça uykuya dalabiliyor.

Boşuna ağlamışım.

Keşke Allah'a tevekkül etseydim.

Okulun ilk haftası hiç tahmin edemeyeceğim şekilde çok rahat geçti.

Ders programını istediğim gibi ayarlamışlar.

Bebiş ben gittikten sonra hiç ağlamamış. Zaten  sütümü de sağdım yeterli olmuş. Ekstra mama yememiş.

Eve geldiğimde de bebiş bana tavır yapmadı.

Allahıma şükrediyorum.


Anladım ki karar vermek yapmaktan daha çok enerji harcatıyor. Düşün düşün kafayı yiyecektim.

Her şey yoluna girdi gibi.

Doğum izninden sonra işe başlayacak olanlara tavsiyeler...

* Biberona alıştırın
* Emziğe alıştırın.
* Biraz aradan çekilip yokluğunuzda bakacak kişi ile bol bol vakit geçirmesini sağlayın.
* Ufak ufak yokluğunuza alıştırın.
* İşe giderken duygusala bağlamayın. Abartmadan normal bir şekilde ben okula gidiyorum ama döneceğim deyin abartmadan küçük bir veda ile ayrılın. Bebiş bu durumun normal bir şey olduğunu anlamalı. Kesinlikle kaçmayın. Yoksa bebişler çok daha fazla üzülüyormuş.
* Geceliğinizi bir kaç gün giyin ve yıkamayın kokunuz iyice sinsin. Bebiş siz yokken ona sarılıp uyuyabilir.

Bunlar benim not aldıklarım ve uyguladıklarım.

Allah hepimizin yardımcısı olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder