4/11/2025

HİDİV KASRI VE DEFNELER -2025-

09.04.2025

Bu çarşamba okuldan çıkınca Hidiv Kasrı'na gitmeye karar verdim.

10:30'da dersim bitiyor ve Defne'yi okuldan 14:30'da almam gerekiyor.

Hidiv Kasrı bana 54 km uzaklıkta ve öte yakada. Köprüyü geçmem lazım ve biliyorum ki her daim köprü trafiği var. 

 İstanbul gibi bir yerde bu kadar dar vakitte bu kadar uzak bir yere gitmek hiç de akıl kârı bir iş değil.

Ama içimde dayanılmaz bir istek duydum.

Zaten bu bahar hiç bir şey göremedim. Hafta sonları da hiçbir yere kıpırdayamıyorum. Diğer günler de okulum geç bitiyor.

Kısacık bir zaman da olsa bahardan geriye artık ne kaldıysa bir göreyim istedim. Belki bir iki de erguvan görürüm. Biraz da boğazı seyrederim. Yeter bana.

 Gittiğime bin pişman olacağıma neredeyse emindim ama eve gidersem de konfor alanımdan çıkmaya cesaret edemediğim için kendimi daha kötü hissedecektim.

Neyse hadi bismillah dedim çıktım yola.

Allah'ın emri olarak köprü trafiğinde epey vakit kaybettim. Oysaki hızlı olayım diye paralı yoldan gitmiştim.

Köprüye yakın trafik bir türlü akmadı. 

Neyse ki köprüden sonra yollar açıldı rahat rahat koruya vardım.

Yolculuğum yaklaşık 1 saat sürdü.

O kadar tereddütle gelmiştim ama daha arabamdan adımımı atar atmaz o kuşların sesini duyunca korunun taze temiz havasını teneffüs edince daha o saniyede iyi ki de tembellik etmemişim risk almışım da gelmişim buraya dedim.

Koru otopark ücreti bu sene 140 TL olmuş. 

Koruda pek kimse yoktu. Rahat rahat arabamı park ettim.

Hava epey soğuk herkes montla dolaşıyor ama yine de güzel bir bahar havası var.

 Ara ara güneş açıyor.

Önce bahçedeki çeşit çeşit laleleri inceledim.

Ne kadar da güzeller. 

Sümbüller nergisler arap sümbülleri hepsi de uyum içinde harikalar.

Süs elmaları açmış. Ne kadar da güzel ağaçlar. 

Bu aralar her yerde bu güzel ağaçları görüyorum. Herhalde süs elması mevsimindeyiz.

 


Sonra şelalenin oraya gittim. Kimseler yoktu. Rahat rahat fotoğraf çektim.

Sonra bir görevli gelip şelaleyi açtı.

 İlk suların akışı o kadar hoştu ki keşke Defne görebilseydi.

Sonra seyir terasından manzarayı seyrettim.

Sonra koruda 2 tur attım.

Bu arada baharı yaşayamadım diye çok üzülüyordum ama daha pek bir şey kaçırmamışım. 

Laleler bile tam açmamış.

Mor sümbüller henüz tomurcuk. Erguvanların akibetini ise henüz bilemiyorum.

Hidiv Kasrı'nda bir sürü Defne ağacı var.

 Bu ağaçlar baharın müjdecisi ve genelde mart ayında açıyorlar. 

Ben defnelerin çiçekli halini kaçırdığımı düşünüyordum ama bu çarşamba koruda hepsi de çiçek çiçekti.




Yani henüz pek bir şey kaçırmamışım. 

Çok mutluyum.

Ayrıca 2 yıl önce bacak ağrımdan nasıl da yürüyemiyorum. Koruyu gezerken rahat rahat yürümenin nasıl da büyük bir nimet olduğunu bir kez daha anladım. Allah'a şükrettim.

Koruda huzurla dolduktan sonra döndüm.

Çok şükür yollar açıktı. 

Rahat rahat geldim Kayaşehir'e.

Defne'nin okuluna geldiğimde saat 14 bile değildi. 

Epey bekledim onu arabada. 

Yaşadığım bast-ı zamanı ise kişisel mucizelerimden biri olarak heybeme ekledim.

Her günümüz bir öncekinden güzel geçsin.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder