Bugün sabah Defne ile Edremit Parkına yürüyüşe giderken dereboyundan geçtik.
Belediye buraları düzenlemiş.
Yürüyüş yolu yapmış.
Çok güzel bir de çocuk parkı.
Dere boyunca yol kenarında çınar ağaçları var.
Bizim köyümüzde de dere kenarında bir sürü çınar ağacı bulunur.
Birileri mi ekmiş kendiliğinden mi bitmiş bilinmez.
İklimden sanırım onlar daha kısa boylu ama geniş gövdelidir.
Ve insan müdahalesi olmadığı için şekilleri çok daha doğaldır ve tabii ki çok estetik...
Edremit meydanında ise asırlık 2 adet çınar vardır.
Bu çınarlar çok heybetlidir.
Belki bir Bursa çınarı kadar devasa olmasa da biz Edremitliler o çınarlara çok değer veririz.
Gölgesi neredeyse bütün meydanı kaplar.
Yaz akşamlarında meydanda bankalarda otururken çınar ağacına yuva yapmış binlerce kuş cıvıldar.
Gerçekten de binlerce..
Bir de eskiden asırlık çınarların gölgesinde yaşlı dedelerin bastonlarını kenara koyup soluklandıkları kahveler vardı.
Bir de heybetli çınarların gölgesinde buz gibi soğuk suları olan hayratlar vardı.
Gelen geçen suyundan içsin yaptırana hayır dua etsin diye...
Muhtemelen çeşmeyi yapan yanına da bir çınar fidanı dikmişti .
Yazın Edremit sıcağında buz gibi eybek suyundan içip çınarın gölgesinde ferahlayanlar "Allah razı olsun yaptırandan kendisinin ve geçmişinin ruhuna değsin" desinler diye..
Bir ara benim de baya niyetim vardı.
Bir çeşme de ben yaptıracaktım ama nereye yaptıracağıma karar verememiştim.
Sonra da gündemimden düştü.
Angiosperms (Kapalı Tohumlular)
Eudicots (İki çenekliler)
Proteales
Platanaceae (çınargiller)
Platanus (çınar)
Platanus orientalis
Divan şairlerine göre çınar yaprakları Allah'a ve göklere açılmış yalvarıp yakaran bir insan eli gibidir.
Bizim Kayaşehir parkında da bir çınar varmış.
Görünce epey şaşırdım.
Çünkü çınar suyu sever ve bildiğim kadarı ile Kayaşehir sulak bir yer değil.
Çınar ağacı denilince akla ilk olarak Osmanlı gelir.
Osmanlının simgesi çınar ağacıdır.
Çınar ağacı heybetlidir, uzun ömürlüdür.
Kolay kolay yıkılıp çürümez.
Çınarlar tam yıkıldı eskidi bitti denildiği yerden yeni bir filiz verir ve soyunu devam ettirir.
Osman gazi bir gece rüyasında Şeyh Edebalı'nın koynundan bir hilal doğduğunu hilalin yüķselip bir dolunaya dönüştüğünü ve dolunayın da kendi göğsüne girdiğini sonra da göğsünden bir ağaç büyüdüğünü bu ağacın gölgesinin tüm dünyayı kapladığını görmüş.
İşte bu ağaç Osmanlının simgesi çınar ağacıymış.
Uzun ömürlü heybetli dayanıklı olan çınar ağacı Türklerin çok sevdiği bir ağaçtır.
Gücün ve hükümranlığın sembolüdür.
Güçlü kişilere koca çınar deriz.
Çınar ağacına ise ulu çınar deriz.
Çocuklarımıza isim olarak koyarız.
Eskiden fethedilen yerlerin meydanına Osmanlı simgesi olarak çınar fidanı dikilirdi.
Osmanlı döneminde kamu binalarının yanına onunla birlikte yaşasın yaşlansın diye çınar ağacı dikilirmiş.
Bursa'yı Bursa yapan şeylerden biri de hiç şüphesiz meşhur asırlık çınarlarıdır ve bu ağaçlar ömürde bir kez olsun mutlaka görülmelidir.
Son olarak da çınarla ıhlamur'un hikayesi ile bu yazıya son verelim.
Hepinize mutlu umutlu günler...
Betülcüm Edremitte misiniz?
YanıtlaSil