16.04.2025 Çarşamba
Geçen çarşamba Hidiv Kasrı'na gidip sarı sarı öbek öbek çiçekli defneler arasında güzel bir gezinti yapmıştım.
Bu çarşamba da okul çıkışı bu kadar güzel bir bahar havasında evde oturmak bahara ihanettir dedim bir çılgınlık yapıp Otağtepe'ye boğaz seyretmeye ve kaçırmadıysam erguvanları görmeye gittim.
Yolculuğum bir saatten fazla sürdü.
(Bu arada buraya gelirken sadece otoyol ve köprülere 164 TL ödüyorum. Burada kayıtlı olsun.)
Koru'da otopark ücretsiz.
Otağtepe'ye inince hemen ilk olarak bir kuş sesi beni karşıladı. Merak ettim bu kuş hangisi? Hidiv Kasrı'nda Yuşa Tepesi'nde duyup duyup hayran olduğum ses büyük baştankara kuşunun sesi imiş.
Bayılıyorum bu kuşlara. Neden Kayaşehir'de de yoklar acaba?
Koruyu dolaşmaya başladım.
Fatih Korusu her zamanki gibi idi. Temiz düzenli ama çok daha güzel alımlı olabilir.
Manzara öyle eşsiz ki.
Her geldigimde aynı şeyi söylüyorum yine söyleyeceğim; Bu denli eşsiz harikulade dünyada bir tane olan bu yer neden böyle? Çok daha iyi bir çevre düzenlemesi yapılabilir ve çok daha güzel olabilirdi burası.
Zaten burayı pek de kimse bilmiyor. 100 metre ötede 2 kişiye adres sordum kimsenin bu korudan haberi bile yok.
Muhteşem İstanbul manzarasına baktım.
Bugün boğaz nasıl güzel nasıl mavi.
İstanbul'da yaşamayanların, onu bilmeyenlerin ve hissetmeyenlerin hiç anlayamayacağı bir muhabbetle sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul.
Görmedim ki gezip de sevmediğim bir yerini.
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rü'yada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.
Yahya Kemal BEYATLI
Erguvan çiçeklerinin çöpü kalmış sadece.
Napalım bu bahar da böyle geçti.
Bir saat kadar koruda dolaştıktan sonra döndüm.
Bu sırada masko'nun önünden geçiyordum. Şu benim vivense'ye bir görüneyim dedim. 22 Marttan beri beni oyalıyorlar. Masamın benchinin ayakları kırıldı, sizi arayacaguz diyorlar ama aramıyorlar.
Neyse derdimi anlattım daha eve varmadan teknik yardım talebi oluştu. Sigortamın bitmesine de 2 gün kalmış tam vaktinde gitmişim yani.
Vivense'den sonra baktım hâlâ vaktim var Tümsan'a da uğrayım Hgs'mi alayım dedim. O da uzun zamandır aklımda olup ihmal ettiğim işlerdendi. Sonra Defne'nin okuluna gittim ki tam vaktinde oradaydım.
Şimdi şu anda 17.04.2025 Perşembe
Defne'nin sınıf arkadaşları bize geldi. Defne ile birlikte 8 kız.
Yemek hazırladım. Pasta kestik. Şimdi parka çıkardım.
Canım ağacım katalpa'nın altında en sevdigim banka oturdum bir yandan bunları yazıyor bir yandan Allah'ım şu günü sağ sağlim bir atlatayım inş diye dua ediyorum.
Hava da epey soğukmuş dondum ama 8 enerjik kız bir evde bir arada olmayalım diye hadi eve gidelim de demiyorum. Mümkün olduğunca burada dursunlar.
Her günümüz bir öncekinden güzel olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder