28 Temmuz 2019 Pazar

SOKAKAĞZI, ASSOS

21-28/07/2019


Geçtiğimiz pazar Sokakağzı'na 7 günlüğüne geldik. Bugün burada son günümüz. Yarın İstanbul'a dönüyoruz.

Evlenmeden önce ailemle 5-6 yıl boyunca her yaz 3-5 günümüzü burada geçiriyorduk. O zamanlar Sokakağzı çok sakindi. Kıyı boyu birkaç küçük taş ev, ağaçların arasında kaybolmuş küçük bir iki motel, bir iki çay bahçesi-restaurant vardı. Sahil oldukça tenhaydı.

21 Temmuz 2019 Pazar

SARIMSAKLI PLAJI, AYVALIK

19/07/2019 Cuma

Bugün Denizköy'deki apartımızdan çıkış yaptık. Sabah -artık gidiyoruz- son bir kez denize gireyim dedim. Girdiğim gibi çıkmam bir oldu. Su buz gibi ve şiddetli  rüzgar var. Geldiğimizden beri böyle. Burası hep mi böyle bilmiyorum.

Denizköy'de hep beraber olmak güzeldi, güzel anılarımız da oldu ama pek yüzemedik ayrıca apartımız pek hijyenik değildi, bu yüzden buradan ayrıldığımıza çok  da üzüldüm diyemem.

Dönüş yolunda Denizköy'den Edremit'e giderken yolumuzun üstündeki meşhur Sarımsaklı Plajına gittik. Şimdiye kadar hiç gitmemiştim.

Ben hayatımda bir Altınoluk'ta bir de burada bu kadar kalabalık bir plaj gördüm. Oldukça uzun bir plaj (7 km imiş) olmasında rağmen tenha bir bölgesi yok. Sahilde binlerce insan var.


Deniz mükemmel kumu harika fakat o kadar kalabalık o kadar gürültülü bir yer ki iyi ki de bir günümü buraya ayırıp da  şimdiye dek buraya gelmemişim dedim. Yolumuzun üstü idi birkaç saat burada kaldık iyi oldu ama bir daha özellikle buraya gelmem, tüm günümü burada geçirmem. Çok kalabalık. Kafam çok  şişti.

Ama hakkını yemeyelim su mükemmeldi burada. Denizköy'de bu kadar yüzmemiştim.

Yolumuzun üstüydü, geldik, meşhur Sarımsaklı Plajı'nı görmek bu plajda yüzmek nasip oldu bugün.

Bugünümüz de böyle geçti.

18 Temmuz 2019 Perşembe

DENİZKÖY, DİKİLİ İZMİR

15/16/17/18.07.2019


Bu hafta Denizköy'e geldik. Bir apartta kalıyoruz. Daha önce 2013 Şubat tatilinde buraya gelmiş görmüş çok beğenmiştim. O zaman kıştı ve kimseler yoktu. Sahil o denli ıssız ama aynı zamanda güzeldi ki dayanamayıp sahil boyu koşmuştum. Şimdi de -yazın güzel ve rahat oluyormuş- arkadaş tavsiyesi ile 5 günlüğüne buraya geldik. 3 apart tuttuk. Birinde biz birinde Bilal'ler birinde ise annem babam ve Osmancığım kalıyor. Toplam 9 kişiyiz ve ne zamandır özlediğimiz, dilediğimiz tatilimizi yapıyoruz.




Denizköy İzmir Dikili'ye bağlı minicik bir köy. Şu anda tatilcilerden ötürü baya kalabalık. Fırını marketi var. Aradığımızı bulabiliyoruz yani. Sahilde  çay bahçeleri yemek yiyebileceğiniz mekanlar mevcut.  Sabah yürüyüşlerinde gördüğüm kadarıyla sahilde 7-8 çadır var. Sahilim sonunda ise çadır kamping mevcut.


Denizi ise biz Fethiye'den geldiğimiz için sanırım -oranın denizi mükemmeldi -  bana soğuk geldi. Gerçi  geldiğimizden beri hava çok soğuk. Hırkalar şallarla dolaşıyoruz. Çok rüzgar var ve bugün sabah yağmur yağdı.


Olsun... Hiç dert etmiyorum. Sonuçta ailemle hep beraberiz ve ben kitap okumayı da çok  severim. Şimdi bir okaliptus ağacının altında  bir yandan bunları yazıyorum bir yandan yaprakların rüzgarda çıkardığı sesleri dinliyorum. Hemen azıcık ötemde dalgalar taşlara çarpıyor.  Hem yazıyorum hem denizi seyrediyorum. Huzur verici...


Deniz burada Fethiyedeki gibi turkuaz mavi değil ama yine de çok güzel. Arada kuş sesleri geliyor bir de olmazsa olmaz cırcır böceklerinin sesleri. Başkaca da hiç ses yok.


Her ne kadar apartımız çok kötü  de çıksa (Bir daha buraya gelmeyi düşünmüyorum, kimseye de tavsiye etmem)  hava bozuk da olsa dert etmiyorum. Hep beraberiz. Sağlığımız sıhhatimiz yerinde. İçimde  kuşlar... Mutluyum...


Herkese mutlu günler...

15 Temmuz 2019 Pazartesi

BERGAMA -IV- ARABA İLE EGE-AKDENİZ TURU -

14.07.2019 Pazar

Bugün Bergama'da hava kapalı ve soğuk. Normalde bu mevsimde Bergama çok sıcak olur. Çok bunalacağımız konusunda Kemal'i de uyarmıştım. Ama tam tersi oldu, üşüdük bile. Uzun kollular şallar çoraplar valizin alt katmanlarından çıktı.  Hatta Eylem evde kışlık hırka giyiyor. Açıkçası  çok memnunum bu durumdan.

Ferah ferah kahvaltımızdan sonra Bergama gezimize devam etmek üzere dışarı çıktıķ.  Bir müddet sonra ise yağmur bastırdı. Şemsiyelerimiz yetersiz kaldı. Sırılsıklam  olduğum için mecburen eve geri döndük.

Çok yağmur yağdı. Ama ikindi vakti etkisini kaybetti. Biz de akşam üstü yeniden dışarı çıktık.

İlk durağımız Bergama Müzesi



Bergama Müzesi küçük şirin bir mekan. Küçücük bahçesinde meyve ağaçları var.

İnsanı yormayan güzel  bir havası var. Oldukça beğendim.


Akropol, Asklepion ve Kızıl avludan çıkarilan antik dönem eserler sergileniyor.


Bir de etnoğrafya kısmı var. O bölümü de gayet başarılı buldum.




Müze  gezimizden sonra Bergamanın çarşılarını gezdik. Üstü asma yaprakları ile gölgelenmiş  sokaklardan geçtik. Bergama'da her köşede tarihi ağaçlar var. Yüzyıllık çınarlar serviler devasa ceviz ağaçları...

Bergama  merkez oldukça yeşil  bir yer. Her taraftan güzel ağaç kokuları geliyor. Yağmur sonrası olduğu için de olabilir tabii.

Güzel  sokaklardan sonra tarihi Ulu Cami'ye gittik.


Bergama neredeyse 2500 yıllık bir yerleşim yeri. Bu yüzden pek çok  tarihi yapı var.
Pek çok tarihi cami minare mescit derken akşam oldu. Bugünümüz de böyle  geçti.






BERGAMA -III- ARABA İLE EGE-AKDENİZ TURU

13.07.2019 Cumartesi

Kınık'ta kahvaltı ardından Bergama Gezisi sonrasında ise Bakırçay'a pikniğe gittik.
Bilal bisikletle dolaşırken keşfetmiş burayı. Yolları çok bozuk ve bir de derenin içinden  geçmemiz gerekiyor. Ama oraya vardığımızda kesinlikle değdi dedim. Bir kere kimse yok. Sadece biz vardık. Derenin şırıl şırıl sesi geliyordu. Aynı zamanda top oynayabilecegimiz bir açık alanı da mevcuttu.

Öncelikle etrafı keşfettik, sonra ise içerlere doğru ilerledik. Her yerde rengarenk hayıt çiçekleri vardı.  Orman çok canlı ve güzeldi.
















Sonra Bilal bize odun ateşinde menemen yaptı. O kadar lezzetliydi ki. Yanında çay ve lavaş... Sonrasında ise Bergama'nın meşhur  helvası...

Akşam karanlık çökmeden önce de tatlı huzurlu bir yorgunlukla eve döndük.

Dolu dolu ve çok  uzun bir gündü.


BERGAMA -II- ARABA İLE EGE-AKDENİZ TURU -

13.07.2019 Cumartesi
BERGAMA II



Bergama gezimize devam ediyoruz.

Kızıl Avlu ve Eski Bergama sokaklarından sonra Akropol'e gittik.

Her Bergama'ya geldiğimde buraya geliyorum her seferinde de burayı  çok etkileyici buluyorum.

Türk insanı burayı pek bilmese de tüm  dünyadan çok fazla turist geliyor buraya.

Kardeşim yine gayet güzel  rehberlik etti.

Akropole en son geldiğimde yani sanırım 8-9 yıl önce  bir suru farklı ülkeden bir sürü turist gelmişti. Su hemen asagidaki tiyatro salonuna inip oturduğumda bir yaşlı adam görmüştüm. Belki 80 belki 90 belki daha fazla idi. Zar zor güçlükle yürüyordu.









Akropol'den sonra aşağı iniyoruz ve Asklepion'a geçiyoruz.


Antik kalıntıların içinde en çok etkilendiğim yer burası diyebilirim. Gayet iyi korunmuş.













Şu taşlar da olmasa inanamayacağız; geldiler,yaşadılar ve gittiler...