Akçay, Altınoluk ya da Ayvalık fark etmez,
Edremit Körfezine tatile geldiğinizde Adatepe Köyünü görmeden dönmeyin.
Adatepe Köyü Kaz dağlarının eteklerinde Edremit Körfezinin kuzey ucunda Küçükkuyu'ya yaklaşık 4 km uzaklıkta zeytin ve çam ağaçları ile çevrili bir köydür.
Buraya yerleşim antik çağlarda başlamış.
İlyada destanında ''Gargaros'' adıyla geçiyormuş.
Ama o Zeus'u görüyordu
Çok pınarlı İda'nın en yüksek doruğunda ,
görünce de korku kaplıyordu yüreğini
...Hera dosdoğru yürüdü Gargaros doruğuna,
İdanın en yüksek tepesiydi bu
Yüzyılların birikimini izlerini taşıyor Adatepe Köyü.
Adatepe Köyü 1989 yılında tarihi ve doğal SİT alanı ilan edilmiştir. Yeni ev yapılmasına izin verilmeyip mevcut harabe haldeki evlerin köyün dokusuna uygun olması koşulu ile restore edilmesine izin verilmektedir.
Köyün camisi Selçuklu dönemindendir.
Köyün ilkokulu ise öğrenci azlığı sebebiyle kapatılmış. Günümüzde ise valilik izni ile özel mülkiyet haline gelmiş, restore edilmiş. '' Adatepe Taş Mektep'' olarak yaz aylarında faaliyet göstermektedir. Felsefe sanat edebiyat dallarında seminerler verilmektedir.
Sahilden bakıldığında görünmeyen Adatepe Köyü denizden 4 km uzaklıktadır. Eskiden korsanlardan korunmak için köyleri tepelere yaparlarmış. Denizden korsanları görünce de dağlara kaçmak için vakitleri olurmuş. Edremit'in tüm eski köyleri bu sebeple tepelerdedir.
Köyün denize bakan tarafında Zeus Altarı bulunmaktadır. Arabadan inip denize doğru yaklaşık 500 m yürüdüğünüzde muhteşem bir körfez manzarası karşılar sizi. Biz bu sene Defnemiz henüz yürüyemediği için bu sefer gitmedik.
Akşamüstü şöyle bir hava almak için çıktık. Defnecik kangurudaydı. Yol boyu şarkı söyledi. Kemal yol boyu taşıdığı için çok yoruldu tabii ki. Ben de daha fazla yormamak adına çok gezmedim. Önümüzdeki yıl inşallah Defne yürümüş olur da çok daha iyi gezebilir ve bu sayfayı güncelleyebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder