"Bu buruşuk yüzlü ve her sene budanmaktan şeklini kaybetmiş eğri büğrü ağaçlar uzun bir hikayeyi anlatan garip şekilli harfler gibiydi."
Başakşehir'de Sular Vadisi'nin girişindeki geniş alana tam ortaya bir zeytin ağacı yerleştirmişler.
Bir akşam yürüyüşe çıktığımda bana eşlik eden arkadaşım " Bu ne biçim ağaç! Buraya koyacak başka bir ağaç bulamamışlar mı?" dediğinde bir hışımla onun şaşkın bakışları altında "Sen bu ağacın zeytin ağacı olduğunu bilmiyorsun galiba" demiştim.
Canım arkadaşımın bu yaprakları küçücük, doğru düzgün gölgesi bile olmayan eğri büğrü ağaç için gösterdiğim hassasiyeti anlamasına imkan yok elbette...
Tövbe Bismillah...
Zeytin ağacına sıradan bir ağaç muamelesi yapmak hatta sadece bir ağaç deyivermek sadece ege- akdeniz kıyı kenarı haricinde bir yerlerde yaşayanlara mahsus olmalı.
Çünkü bizde yani egede zeytinle aramızda diğer insanların pek anlam veremediği genlerimize işlemiş derin bir bağ bulunur.
Zeytin bizim için neredeyse kutsaldır.
Nasıl olmasın ki...
"And olsun incire ve zeytine
Sina dağına
Ve şu güvenli beldeye
Biz insani en güzel biçimde yaratmışızdır.
Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.
Ancak iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ödül vardır."
deyip yemin edilir zeytine Tin suresinde.
Ege insanı için zeytin bir kahvaltılık olmaktan ibaret değildir ; şifadır.
Hemerosun dediği gibi zeytinyağı altın bir sıvıdır.
Zeytinyağı diğer memleketlerdeki gibi sadece salataya konmaz burada tüm yemekler ister zeytinyağlı ister etli hepsi zeytinyağı ile pişirilir.
Hatta ayçicek yağında yapılan kızartma yavan bulunur. Patates bile zeytinyağında kızartılır.
Öyle marketten bir-iki litre alınmaz; zeytin hasatında sadece belli tarlalardan 100 kilo 200 kilo yani varil varil alınır.
Kalori hesabı yapanlar dahi egede yemek piştikten sonra bir de pişen yemeğin üzerine zeytinyağı gezdirir.
Zeytinyağına kilo yapar demek bile ona hakaret gibidir.
Hatta yetmez bazı insanların fincan fincan zeytinyağını içtiğini duymuşumdur.
Yanıklara ağrıyan sızlayan yerlere şifa Allahtan deyip zeytinyağı sürülür.
Saçlar parlasın diye zeytinyağı maskesi yapılır.
Zeytin çiçeğinden kolonya bile yapılır.
Varil varil alınıp süresi geçip de acılaşan zeytinyağı sabuncuya verilir, mükemmel zeytinyağlı sabun üretilir.
Posası bile değerlidir gübre olarak kullanılır.
Zeytin Allahın biz kullarına yemin ederek işaret ettiği mübarek bir besindir.
Zeytin berekettir, esenliktir.
Hz. Nuh gemisinde suların çekilip çekilmediğini anlamak için bir güvercin havalandırır. Güvercin ağzında bir zeytin dalı ile geri döner. Sular çekilmiştir.
Zeytin ümidin bolluğun bereketin barışın simgesi olmuştur böylece.
Eskiden Atinada birincilere zeytin dalı verilirmiş.
Sadece şekli şemali görüntüsü bile biz egelilere huzur verir.
İşte bu sebeplerden bir meydana dikilebilecek en anlamlı ağaç bir zeytin ağacıdır bana göre de...
Son olarak da mitolojik bir hikaye ile bu yazıyı bitirelim.
Hepimize mutlu umutlu günler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder