Fethiye'deki otelimize yerleştik. Otelimizi gayet beğendim. Çok mutluyum. Her fırsatta balkona çıkıp durup durup manzaraya bakıyorum.
Sabah 6:00 sularında çekmiştim bu fotoyu... Fotoğraftan deniz çok uzak gibi görünüyor ama değil.
Bugün yamaç paraşütü günü.
Kahvaltıdan sonra Ölüdeniz'e geçiyoruz. Fethiye'den Ölüdeniz yaklaşık 8 km.
Ölüdeniz'de yamaç paraşütü için firmalar var. Normalde fiyat 500 TL. Otopark görevlisinin bize tavsiye ettiği firmayla görüştük ve 430 TL'ye anlaştık. Sadece ben atlayacağım, Kemal hiç tereddütsüz bir şekilde istemiyormuş.
Bir servisle dağın tepesine çıktık. Yollar çok dar ve yan taraf uçurum. Tek araçken sorun yok ama karşıdan bir araç gelirse kıtı kıtına geçiyorlar. Paraşütle atladığımda bile o yolda korktuğum kadar korkmadım.
Yamaç paraşütü yapmayı düşünüyorsanız mutlaka kapalı bir ayakkabı giymeniz gerekiyor. Terlik sandalet asla kabul edilmiyor.
Ben yukarı çıkınca küçük bir eğitim alacağımızı düşünüyordum. Bu yüzden tepeye vardıktan bir iki dakika sonra hadi atlıyoruz diye çağırdıklarında çok şaşırdım.
Sonra pilotum Artuş'la tanıştım. Genç, dinamik, işini iyi bilen birisi gibi. Güven verici. Böylece ona güvendim ve içim rahat, kolayca atladım.
Hiç korkulacak birşey yok. Eğimli bir yere geliyorsunuz. Klik klik paraşütü üzerinize geçiriyorlar. Kafanıza da hoop bir kask. Herşey bir iki dakika içinde gerçekleşiyor. Ayakta kalın ben demeden oturmayın diyorlar. O sırada paraşüt açılıyor, hissediyorsunuz. Sonra paraşüt sizi kaldırıyor. Havaya kalkınca mecbur oturuyorsunuz ve havadasınız.
Manzara eşsiz.
İnsanı Allah'a yaklaştıran cinsten.
Pilotum Artuş'a burası hep rüzgârlı mı yoksa şanssız bir günde mi atladım dedim. O da hava rüzgârlı değil aşağı düşüyoruz dedi çok şaşırdım -Gerçekten düşüyorum-
Yaklaşık yarım saat havada kaldık. Bu sırada Artuş'la felsefik teolojik sohbetlerimiz oldu. Defneciğimden 1 ay büyük olan kızı Bahardan Boğaziçi Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde akademisyen eşinin üniversiteyi nasıl bıraktığını ve yamaç paraşütü işine girdiğinden bahsetti. Çekya' da yaşıyormuş böylece benim en çok görmek istediğim yerlerden biri olan Prag hakkında da bol bol bilgi aldım. Ortak nokta çoktu yani. Güzel bir insandı. Tanıştığıma memnunum.
En korktuğum aşağı iniş ise yine bir kuş hafifliğinde gerçekleşti . Her şey çok profesyonel. Doğru bir yönlendirme ile çok rahat bir iniş yapabiliyorsunuz.
Böylece bir paraşüt macerası da anılarıma eklenmiş oldu.
Sonra aşağıda Ölüdeniz'de bizimkilerle buluştuk. Denize girdik.
Ölüdeniz o kadar meşhurmuş ama ben hiç beğenmedim. Suya giresim gelmedi bile. Bir kere çok taşlık aynı zamanda bana çok pis göründü. İnsanlar burayı neden bu kadar tercih ediyor anlayamadım. Daha da gelmem.
Güzel bir gündü. Herkese mutlu tatiller...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder