14 Ağustos 2012 Salı
KONAK
Babaannem konak için bizi köye davet etti. Pek çok yörük köyünde hala devam eden gelenekte her gün bir ev köyün imamı, misafirler, köyün kimsesizleri ve yaşlıları için her gün camiye bir tepsi (ya da ne kadar gerekiyorsa) yemek yollar. Buna konak denir. Bizim köyde bu geleneğe ilaveten ramazanda tüm köye yemek veriliyor buna da konak deniyor. Bizim köy yaklaşık 45 haneli küçük bir köydür. Son 10 yılda bir kaç aile emekli olduktan sonra köye yerleşmiş. Bu gençlerin! dışında köyün sakinleri yaşlı kadınlardan oluşuyor. Ne var ki şehre çok yakın olduğundan bayramlarda, işte böyle konaklarda köyün nüfusu bir anda artar.
İşte bizde atladık dayımlarla birlikte babaannemin iftarına gittik. Biz gittiğimizde kazan kazan yemekler pişmişti. Artık sofralar kuruluyordu. O gün çok sıcak olduğu için tüm sofralar bahçeye hazırlandı. Bayanlar konak sahibinin evinde, erkekler ise camide iftarını açtı.
Köyün güzel kızları konak sahibine yardım eder ve sofraları hazırlamaya yardım ederler...
Köyün yakışıklı delikanları tepsi tepsi yemekleri camiye götürürler...
Evde bayanlar için 7, camide erkekler için 9 sofra hazırlandı.
Aylar öncesinden bugün için hazırlıklar başlar, turşular kurulur, börülceler ayıklanır, derin donduruculara sebzeler atılır. Hiç kimse uyduruk yemek yapmaz. Ayrıca emekli bir kadına göre düşünürsek yemeğe oldukça yüksek bir bütçe ayrılır. Yüklü alışveriş yapılır, konak günü geldiğinde tam bir imece usulu ile sabahtan yemekler yapılır. Hepsi odun ateşinde piştiğinden gerçekten çok lezzetli olurlar. Tüm köy ahalisi suyunu ve biberini (bir değişik adet daha) alıp cümbür cemaat çoluk çocuk kimse evde kalmadan konak evine gelir, iftarlar açılır, dualar edilir.
Babaannem iftar için
* tavuklu şehriye çorbası
* köfte-patates
* pilav
* yoğurtlu patlıcan-biber kızartması
* salata
* ayran
* hoşmerim tatlısı
yapmıştı (daha doğrusu yaptırmıştı) hepsi de birbirinden lezzetliydi, ortam çok güzeldi.Yurdumun insanı ne güzel şeyler düşünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder