20 Mayıs 2016 Cuma

EMİRGÂN KORUSU(2)



Bu cumartesi Emirgân Korusundaydık. Emirgânı hep çok kalabalık hatırlıyorum. Şimdiye dek hep lale zamanı gelmişim herhalde bu yüzden. Bir de bekarken geldiğimizde köşklerde yiyip içerdik. Oralar hâlâ kalabalık. Şimdi ise piknikçilerin tarafındayım oralar ise çok daha tenha.


Geçenlerde sabah erkenden gelip piknik masalarında kahvaltı yapmıştık. Eşim çok beğenmişti.

Bu hafta sonu annemlerle yeniden geldik.

24 Nisan 2014 Salı günü yani 2 yıl önce lale zamanı annemle ikimiz otobüsle Emirgan'a gelmiştik. Ben o kalabalığa girmem diyerek Kemal gelmemişti. Annemle inat ettik bu tatil günü evde oturmayacağız deyip otobüsle gitmiştik. Yol 3 buçuk saat sürmüştü. Daha Eminönü'ne gelmeden annem geldik mi geldik mi deyip duruyordu. Emirgan'a varıp ta otobüsten indiğimizde ikimizin de otobüs gürültüsünden kalabalıktan sıcaktan oksijensizlikten kafa beyin patlamış artık gezecek halimiz kalmamıştı. Annem bir kez daha İstanbul'da yaşanmaz demişti.
Saatler süren dönüş yolundan sonra kafamız kazan gibi vücudumuz kasılmaktan kütük gibi olmuşken  ertesi gün azıcık dinlenince iyi ki de gitmişiz hatıra oldu işte demiştik.

Bu sefer kendi aracımızla Emirgan'a varmamız yarım saat kadar sürdü. Hava çok rüzgarlıydı. Bu  yüzden arka taraflarda kuytu bir yer bulduk.



İlk kez Emirgan'ın arka taraflarını gördüm keşfettim. Arka tarafta 2 kapısı daha varmış. Daha önce hiç rastlamadığım yürüyüş yolları varmış.

Emirgan korusu gerçekten baya büyük bir koruymuş.

Bu sefer hemen eve dönmedik epey oturduk.

Defnenin pantalonunu dizlerine kadar sıvayıp çimlere bastırdık. Ay çok tatlıydı. Çimleri koparıp koparıp inceledi, yemeğe kalktı. Açık havada güzel bir uyku çekti.

Bir sürü gelin geldi. Onları izlemek de eğlenceliydi.

Bir adet saf odun mu desem kütük mü desem mal mı desem öküz mü desem karar veremedim, tipine baksan adam sanacağınız biri gelin arabasının önünde gayet naif hoş bir kıza, gelin hanıma yani, düğün fotoğrafı için '' mal gibi sırıtıyorsun'' diye bağırıyordu. Düşünebiliyor musunuz kızın suçu gelin fotoğrafı için kocaman gülmek !!!!  '' Bu adamla ömür geçmez daha imzaları atmamışken bir kez daha düşün '' bakışı attım. İnş vazgeçmiştir o adamdan.

Çamların altında genç hoş bir bayan ders çalışıyordu, bir yandan da kahvesini yudumluyordu. Tacize uğramadan rahatça ders çalışmak da büyük bir nimet.  Ben üniversitede iken bir keresinde Gülhane parkında iki kez de Sultanahmet meydanında kitap okuma gafletinde bulunmuştum. 10 dakika bile izin vermemişlerdi insan müsveddeleri. Böyle turistik bir mekanda onlarca sivil polisin içinde bile yine de rahat vermemişlerdi hayvan oğlu hayvanlar. Bu kızcağız  ağaçların altında rahatsız edilmeden huzurla ders çalışmanın büyük bir nimet olduğunu farkındadır umarım.

İnsanlar top oynuyorlardı, yürüyüş yapıyorlardı, çocuklarını eğlendiriyorlardı. Genel olarak herkes mutlu görünüyordu.

Defneyi anneme bırakıp ön taraflara yürüyüş çıktım. Boğazı seyrettim.

Çok güzel bir gündü.

Geçen sefer otopark ücreti 2 saatliği 10 TL idi.
 Bu sefer tüm gün 10 TL olmuş çok sevindim. Geçen geldiğimizde lale festivali imiş fiyatlar o yüzden şişikmiş. Artık normal tarifeye dönmüşler.

Aşağıda bir cumartesi sabahı bomboş Emirgan yollarını görüyorsunuz.

Emirgan'da farklı güzel bir hava var. Buraya sık sık gelmeyi düşünüyorum.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder