3 Aralık 2015 Perşembe

YORGUN ANNE... DEFNE FERAH'LA 11. HAFTA...

Defne Ferah'la 11. hafta bitti.

Bu hafta Defne Ferah 5400 gr
Ben 82,4

Defne Ferah ve ben ikimiz de 400 gr almışız. Sadece 400 gr almışım deyip sevinir oldum. Yani neden sürekli kilo alıyorum bilmiyorum tam tersine vermem gerekmiyor muydu?

Bu hafta yazacak yeni değişiklik bir şey olmadı. Defne Ferah etrafa daha bilinçli bakıyor, daha iyi iletişim kuruyor, gece uyuma süresi gitgide uzuyor. (7 saat uyuduğu oluyor) Ama gündüz 10 dakikadan fazla uyumuyor. Elini parmaklarını cork cork emiyor. ( Çok tatlı emiyor o kadar mutlu ki eli ağzındayken) Salyaları akmaya başladı. Ağzı köpük köpük hep silmek gerekiyor.

Yeni olan aklıma gelen tek şey benim hayatıma giren bilek bacak hatta parmak ağrıları -sürekli bebişi gezdirmekten, kilo almaktan ve hareketsizlikten olabilir- Gitgide hantallaşıyorum kalınlaşıyorum. Sabahları yataktan kalktığımda yaşlı teyzeler gibi kalkıyorum. Ayağa kalktığımda ise bazen dengemi kaybediyorum bir yerlere tutunmak ihtiyacı hissediyorum. Her yerim ağrıyor. Gitgide daha uykusuz daha yorgun hissediyorum kendimi. Hatta geçen pazartesi yorgunluktan hüngür hüngür ağladım.

Pazartesileri eşim tüm gün okulda. 8 saat dersi ve bir de nöbeti var. Dolayısıyla özellikle o gün çok yoruluyor. Pazartesileri eve gelir yemek yeyip direk yatar. Geçen pazartesi ben de evde Defneyle çok yorulmuştum ama çok . Akşam eşim gelip de beni görünce ve ilk cümlesi çok yorgunum olunca sinirlerim bir anda altüst oldu. "Tamam bir banyo yapayım sonra alayım çocuğu" dedim. Banyo ile biraz kendime gelirim diye düşünmüştüm. Banyodan sonra ise yorgunluğum daha da bastırınca artık kendime hakim olamadım; bir ağla bir ağla tutamadım kendimi. Sinirlerim bozuldu. Böylece ömrümde ilk kez yorgunluktan ağlamış oldum.

Defne daha 2 aylık. Sürekli ilgilenilmek istiyor onun dışında her saat başı bazen 15-20 dakikada bir emmek istiyor ve onu emzirecek olan benim başka kimse onu teselli edemiyor.  Biberonu da reddediyor. Ne yaptıysak da almıyor biberonu. Başa döndük. Yine göğüslerimin ucu acıyor. Yorgunluktan gebersem de acıktığında emzirmek  zorundayım.

Ayrıca 2,5 aydır evdeyim. Dışarı sadece 3 kez kapının önündeki markete gittim. 2 defa da yürüyüşe çıkmaya kalktım. Ama Defne ağladığı için yarı yoldan dönmek zorunda kaldım. 2 kere de alış-veriş merkezine gittik. Ama orada da diken üstündeyim, acele acele bakmam gerek. Defne saat başı emmek istediği için oralarda da huzurum yok. Emmesi de 1 saate yakın sürüyor. Bu yüzden alışveriş de problem yani.

Artık temizlik de yapmıyorum. Sadece en gereklileri yapıyorum evi toparlıyorum ama dip köşe temizlik yapmıyorum. Başta Defne geceleri uyuduğunda işlerimi yapmaya çalışıyordum. Bu sefer ben çöktüm. Şimdi etrafı topluyorum çamaşırımı bulaşığımı yıkıyorum pasaklı değilim yani ama obsessive compulsive bozukluk (böyle mi yazılıyor bilemedim şimdi) var bende. Sürekli kontrol altında tutuyorum kendimi . O takıntılı bölgeye geçmemek için kendime telkinlerde bulunuyorum. Mesela sürekli aklımda mutfak dolaplarını boşaltıp temizleyip yeniden yerleştirmek var ama yapmıyorum. Defne uyuyunca ben de uyuyorum uyanıkken de birinci önceliğim kızım. Yani görünüşe göre her şeye yetişen bir süper anne olamayacağım anlaşıldı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder