23 Nisan 2013 Salı

BUGÜN DE BÖYLE GEÇTİ...

Sabah evi temizleyip kahvaltı yapınca kendimi sabah kuşağı kadın programı izlerken buldum... Derin bir umutsuzluk ve mutsuzluk üstüme çökmek üzere iken ' Kalk Betül, kalk' dedim, sevgili arkadaşımı aradım... Beraber eski Mardin'e çıktık... Başta çok isteksizdim, havaya giremedim... Sağ olsun arkadaşım da üstüme gelmedi.. Sonra sonra açıldım Allah'a şükür... Bugün gümüş takı dükkanlarını gezdik.... Eski Mardin'e gittiğimde mutlaka uğradığım bir antikacı dükkanım var... Orada daha önceden bir yüzük beğenmiştim, parmağıma olmamıştı ... Dükkan sahibi ise bu yüzük genişletilirse özelliği bozulur deyip satmamıştı... Bugün yine gittim ısrarla bu yüzüğü istiyorum dedim o da  yüzüğe zarar vermemek için kuyumcuya bile yollamadı kendisi özenle çekiç kullanarak minik darbelerle genişletti ve böylece nihayet yüzüğüme kavuştum...

  Zirkon taşlı gümüş yüzük  25 TL

 Daha önce antikacımdan aşağıdaki ne olduğunu bilmediğim şeyi almıştım...
 Sanırım at süsü ( katır da olabilir, katır burada çok değerli)
  Duvarıma astım ve çok seviyorum.
 Annemin deyişiyle bir bu eksikti benim evde.

Bu boncuklu süs 20 TL
Gezerken gezerken çok acıktık hemen sokak üstü fırından sıcak sıcak sembusek aldık... 
Sembusek kapalı lahmacun diye bilinir. 
Fakat Mardin'de incecik çıtır çıtır yapıyorlar üstelik fiyatı da çok uygun tanesi 1,25 TL.

Sonra da biraz dinlenmek için Mezopotamya Kafe'ye gittik.
  Hemen Ulu Cami'nin yanında.
 Dün yağmur yağdığından Mezopotamya mükemmel görünüyordu.
 Gayet açık berrak bir hava vardı.
 Manzara mükemmeldi. 
 Orada da cevizli kahve içtik.
 Ben ömrümde ilk kez tattım ve çok beğendim.(Cevizli kahve Mezopotamya kafe de 5 TL) Böylece Türk kahvesi, kakuleli Süryani kahvesi , özel karışım kahve derken yeni çeşit bir kahve daha hayatıma girdi.


 Bugün gökyüzü öyle mavi, bulutlar öyle beyazdı ki ...(Fotoğrafta belli olmuyor.)


Mezopotamya kafe tam Ulu Cami'nin yanı başında.

Sonra yeniden gezimize devam ettik.

 Yeni keşfettiğim bir gümüşçüden bugüne özel hatıra aldık.

Minicik zümrüt küpelerim 15 TL

Yanına Mardin'de çok kullanılan bu nazarlıklardan hediye ettiler.


Bu mavi taşlı nazarlıkları bebeklere takıyorlar.

Bence uzaylılara benziyor bu yüzden daha da hoşuma gidiyorlar.


 Bu safir kolyeyi de İstanbul' dan almıştım... 

Hazır fotoğraf çekmişken doğal taş küpelerimi de çekeyim dedim.


Edremit pazarından doğal taş küpeler tanesi  3TL -5TL. 
 Firuze küpeler İstiklal Caddesinden,
   Telkari firuze kolye ucu Ortaköy'den,
 İnci görünümlü küpeler Sakarya'dan Gülnurcuğumdan,
 en öndeki hac hediyesi öğrencimin anneannesinden,
 Arkadaki bijuteri küpe ise annemden Urfa  gezisi hatırası
 yandaki minik inciler ise yine annemden bayram hatırası

Takılarımı görüntülerken bir de tokalarımı buldum.

 Bu tokaları da kardeşimin eşi bana hediye etmişti.


Aşağıdakiler de annemin umre hatıraları...













Nerede kalmıştık... 
Minik zümrüt küpeleri aldıktan sonra Yenişehir'e geçtik güzel bir akşam yemeği yedik.
 Mardin'de çok güzel kebap yapıyorlar...  
Dostlar Urfa Sofrası her zamanki gibi tıklım tıklımdı... 
Ben Alinazik yedim arkadaşım yoğurtlu kebap.
Öncesinde her zamanki gibi  lebeni, bostani, salata ve yemeğin sonunda  çay ikram... 
Toplam 26,5 TL ödedik.
Ardından kahve diyarında oturduk. ( evde yapacak bir şey yok) 
 Kahve Diyarında  Gülçin hanımın kendi elleriyle yaptığı tiramisu ve çayla geceyi taçlandırdık. Arkadaşım da Kolombia Kahvesi içti. Türk kahvesinin telvesiz hali.
  Güzel bir gündü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder